CHP Genel Başkan Yardımcısı ve İzmir Milletvekili Zeynep Altıok, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda kabul edilen tasarıyla, 100’den fazla kuruma, varlıklarını ve ticari hisselerini özelleştirme idaresine devretme ve bu şekilde özelleştirme yolu açılmasına ilişkin yazılı basın açıklaması yaptı.

Aralarında Atatürk Orman Çiftliği, Devlet Tiyatroları Genel Müdürlüğü, Türk Tarih Kurumu ve Türk Dil Kurumu’nun da olduğu kurumların, varlıklarını özelleştirme idaresine devrederek, ihale yasasının kapsamı dışında özelleştirilebileceğini belirten Altıok; "Rant için üretimi yok eden anlayışın devleti ve ülkemizin kaynaklarını kuruttuğu 14 yılın ardından Türkiye Cumhuriyeti’nin geriye kalan birikimi, zenginliğimiz, tek tek özel sektöre peşkeş çekilecek" dedi.

Altıok'un yaptığı basın açıklamasında şu ifadelere yer verildi:

"TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda kabul edilen tasarıyla, 100’den fazla kuruma varlıklarını ve ticari hisselerini özelleştirme idaresine devretme ve bu şekilde özelleştirme yolu açılıyor. Tasarıya göre aralarında Atatürk Orman Çiftliği, Devlet Tiyatroları Genel Müdürlüğü, Türk Tarih Kurumu ve Türk Dil Kurumu’nun da olduğu kurumlar, varlıklarını özelleştirme idaresine devrederek, ihale yasasının kapsamı dışında özelleştirilebilecek. Bu şekilde devletin son kurumları da satışa çıkartılmış olacak. Rant için üretimi yok eden anlayışın devleti ve ülkemizin kaynaklarını kuruttuğu 14 yılın ardından Türkiye Cumhuriyeti’nin geriye kalan birikimi, zenginliğimiz, tek tek özel sektöre peşkeş çekilecek.

Devlet Tiyatroları Genel Müdürlüğü, Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürlüğü gibi kurumların özelleştirme kapsamına alınması ise tam anlamıyla sanata ve kültüre vurulmuş darbedir. Kültüre erişim bir haktır. Devletin görevi de kültürden herkesin yararlanmasını sağlamaktır. Bu kurumlar kar amacı gütmeyen kurumlardır. Devlet Tiyatroları, Devlet Opera ve Balesi, Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası gibi kurumlar sanat alanındaki üretimi ve çalışmalarıyla ülkemizde kültüre erişimi sağlayan en önemli yapılardan olma özelliğini taşır.

Tiyatroya, operaya, baleye satılan ve karşılığında gelir elde edilen kamu teşebbüsleri gözüyle bakılamaz. Bu kurumlar ülkenin en ücra köşesine kadar kültür ve sanat ulaştırırlar. Bu kurumlar kültüre erişimin seçkinlerin, varlıklı bir azınlığın ya da kültür uzmanlarının tekelinde bir lüks aracı olmaktan çıkarıp halka götürürler. Yalnız kültür ve sanatı halka götürme anlamında değil kaliteli yapımlar sunma anlamında grafiği yüksek bir başarı ortalaması çizerler.

Devletin yeni üretim ve istihdam alanları açmak için bir takım teşebbüslere yönelmesi gereken böylesi bir dönemde elde kalan son varlıkların da yangından mal kaçırırcasına özel sektörün yağma ve talanına sunması kabul edilemez. Özellikle Devlet Tiyatroları Genel Müdürlüğü ve Devlet Opera ve Balesi’ne özelleştirme yolunun açılması son derece hatalıdır. Hükümetin ivedilikle bu hatadan dönmesi, yurttaşların vergileriyle, alınteriyle var ettiği kurumlarının özelleşme yolunun kapatılması gerekmektedir.

Ulu önder Mustafa Kemal Atatürk’ün de dediği gibi “Sanatsız kalan bir milletin hayat damarlarından biri kopmuş demektir.”

Kamuoyuna saygıyla duyurulur."

Kaynak: Birgun.net