CHP Manisa Milletvekili Tur Yıldız Biçer, Manisa 1. Asliye Ceza Mahkemesi’nde yürüyüş güzergahına uymadıkları gerekçesiyle haklarında dava açılan kadınların aldığı cezaları Meclis'e taşıdı.

Her birine ayrı ayrı 1 buçuk yıldan 2 yıla kadar hapis cezası verilen kadınlarla Meclis'te yaptığı basın toplantısında, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü için eylem komitesinde yer alan kadınların yasal haklarını kullarak bu yürüyüşü gerçekleştirdiklerini, verilen cezanın ise hukuksuz olduğunu dile getiren Biçer:

"İfade özgürlüğü değil bunun engellemesinin suçtur. Verilen cezanın gerekçesi yürüyüş güzergahının değiştirilmesiymiş.Peki rejimin güzergahını değiştirenleri ne yapalım? Aslolan yürüyüş güzergahını değiştirenler değil rejimin güzergahını değiştirenlerin yargılanmasıdır."dedi.

Biçer, açıklamasının devamında :"Amaçları korkuyu yayarak, bizleri hukuksuzlukla susturmak. Baskılara inat alanlarda olmaya devam edeceğiz. Saray'ın hukukuna teslim olmayacağız." diyerek hukuksuzluğa karşı durdu.

Biçer'in açıklamasının tamamı şöyle:

Anayasanın 34.Maddesi derki; Herkes, önceden izin almadan, silahsız ve saldırısız toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkına sahiptir.

Oysa bugün anayasa yok sayılarak, demokratik toplumlarda bireyin düşünce ve ifade özgürlüğünün sağlanması için hayati önemde olan toplantı ve gösteri hakkını kullandığından dolayı onbinlerce kişi hakkında açılmış dava ve tutuklama kararı var.

Türkiye'de tecavüzcüleri protesto etmek için sokağa çıkmak yasak,

Şehir eşkıyalarının protesto etmek için sokağa çıkmak yasak,

İşçi hakları için, iş cinayetlerini protesto etmek için sokağa çıkmak yasak,

Madenlerde ölmemek için sokağa çıkmak yasak,

Çocuklarımıza temiz bir çevre bırakmak için sokağa çıkmak yasak,

Termik santrallerle, HES lerle doğamızın katledilmesini önlemek için sokağa çıkmak yasak,

Kadın cinayetlerine karşı sokağa çıkmak yasak,

8 Martı kutlamak için sokağa çıkmak yasak,

Barış için, kardeşlik için sokağa çıkmak yasak,

Hırsızları protesto etmek yasak,

Ekmeğini, alın terini korumak için sokağa çıkmak yasak,

Ölümleri, faili meçhulleri protesto etmek yasak,

Basın özgürlüğünü savunmak için sokağa çıkmak yasak,

Kısacası insani olan her şey için sokağa çıkmak yasak.

Direk kafanıza sıkılacak gaz kapsülleriyle öldürülürsünüz.

Hatta Gaz kapsülüyle yetinmeyen AKP geçen yıl çıkardığı kanun ile polise vurma yetkisi bile tanımış durumdadır.

Bir de buna patlamadan tespit edemedikleri canlı bombaları eklerseniz, bir toplu gösteri sırasında siz de hayatınızın baharında bu dünyadan göçebilirsiniz.

Peki bu faşist rejimde ne serbest?

8 Mart için sokağa çıkan kadınları taciz etmek ve korkutmak için sokağa çıkmak serbest.

Tecavüzcüleri protesto edenleri darp etmek için sokağa çıkmak serbest.

İçki içiliyor bahanesiyle insanlara saldırmak serbest,

Gazeteci dövmek serbest,

Gazeteci kurşunlamak serbest,

Trafik magandalığı serbest,

Cumhuriyete saldırmak serbest.

Faili meçhuller serbest,

Orman kanunları serbest....

Manisa'da 8 Mart 2016 Dünya Emekçi Kadınlar Gününde sendikaların, siyasi partilerin, sivil toplum kuruluşlarının, vatandaşların katılımı ile gerçekleşen yürüyüşte yalnızca yürüyüş güzergahına uymadıkları gerekçesi ile 12 kadına ayrı ayrı 1 buçuk yıldan 2 yıla kadar hapis cezası verildi.

Unutulmasın ki ifade özgürlüğü değil bunun engellemesinin suçtur.

Verilen cezanın gerekçesi yürüyüş güzergahının değiştirilmesiymiş.Peki rejimin güzergahını değiştirenleri ne yapalım?

Aslolan yürüyüş güzergahını değiştirenler değil rejimin güzergahını değiştirenlerin yargılanmasıdır.

Ve onlar da er ya da geç yargılanacaktır.Saray rejiminin ve onun aparatları olan hukukçuların amaçları korkuyu yayarak,bizleri hukuksuzlukla susturmak;
baskılara inat alanlarda olmaya,hukuku ve demokratik rejimi savunmaya devam edeceğiz.Saray'ın hukukuna da, rejimine de teslim olmayacağız."

Kaynak: Birgun.net