Yeni albümü 'Suspus'u 'son üç dört yıldaki toplumsal olayların yansıması' olarak niteleyen Ceza, "Yaşadığımız toplumsal olaylar albümün gidişatını etkiledi" dedi.

Cumhuriyet gazetesinden Ceren Çıplak'ın sorularını yanıtlayan Ceza, "Şimdi memleket olarak suspus muyuz?" sorusuna "Hepimiz suspusuz. Herkes suspus" yanıtını verdi. Ceza, Türkiye’nin içinde bulunduğu durumu “Kötü bir Türk pop müziği gibi” diye değerlendirdi.

Ceren Çıplak'ın Ceza'yla yaptığı röportajdan bazı kısımlar şöyle:

Sohbetimizde anlıyorum ki Ceza, eskisine göre artık daha az “kavga” eden, daha sakin, daha derin anlamların peşinde olduğu bir

- ‘Suspus’u bugüne mi yazdınız?

Evet, zaten son üç dört yıldaki toplumsal olayların yansıması bu albüm. Yaşadığımız toplumsal olaylar albümün gidişatını etkiledi.

- Şimdi memleket olarak suspus muyuz?

Hepimiz suspusuz. Herkes suspus...

- Memleket halleri nasıl yansıyor müziğinize?

Söyleyeceklerimiz kısıtlanıyor, çevreden gelen baskılar artıyor. 20’ye yakın konserim iptal oldu. Olaylar olurken herkes işine gidiyor akşam TV’de eğlence programı izliyor, yarışma programlarında kopuyor ama konserlerin ertelenmesi gerekiyor. Bunu anlayamıyorum.

- Siz sahnede sıklıkla barış mesajı verirsiniz. Artık barış diyenler bile vatan haini, terörist ilan ediliyor. Buna ne dersiniz?

Bir an önce huzur olmalı. Nasıl olacak bilmiyorum, zaten bunun çözümünü bilsem siyasetçi olurdum. Pek çok milletvekili ve siyasi isim var, onlar bizi yönetmeye çalışıyorlar, o zaman bulsunlar bunun formülünü. Ben olsam hallederdim de o işe atılmak istemiyorum. Bir işe girdiğimde sonuna kadar götürür, canımı ortaya koyarım.- Öyleyse Başbakan olmak ister miydiniz?

Allah korusun, bu konumu bedava verseler kabul etmem. Dünyanın yönetimini verseler yine istemem. Siyasete atılmak istemem.

- Neden?

Yönetmek bana göre değil.

- Siz en çok neyin kavgasını veriyorsunuz?

Her şeyin. İnsan gibi yaşamanın, insanların da insan gibi yaşamasını istemenin kavgasını veriyorum her zaman. Ama cahillerle tartışmaktan yoruldum. İnsanlar ne derse “He” diyorum birçok şeye.

- Başbakan Davutoğlu “Doğum yapmak vatani görevdir” dedi.

Çocuğu olmayan vatan haini gibi... Bu cümle de kabul edilecek, 200-300 yıl sonra okullarda “doğum yapmak vatani görevdir” diye yazıyor olabilir.

- Diyanet’in nişanlıların el ele tutuşmasını bile yasaklayan fetvaları gibi garip cümleler geçiyor gündemden. Bu kelimeler nasıl etkiliyor sizi?

İnançlıyım. Aklı, mantığı olan fetvalardan önce Kuran’ı okur. Müslüman olmak için ve bir şeye inanmak için ille bir lideri, hocayı takip etmek zorunda değilsiniz. Neden başkasının lafını dinliyorsunuz? Okuyun aklınıza yatıyorsa yatar. İnsanlar o kadar çok şey söylüyor ki şu günah bu günah diye. Rüşvet günah değil mi? Hırsızlık günah değil mi? Hiç rüşvetle, hırsızlıkla ilgili fetva duymadım. Cahillik de günah.

Kaynak: Birgun.net