ELÇİN YILDIRAL / [email protected]
@elcinyildiral

Çözüm sürecini bitiren Ceylanpınar cinayetinde bütün oklar iki polisi şüpheli olarak işaret ediyor. 14 ay önce evlerinde öldürülen iki polis Feyyaz Yumuşak ve Okan Acar’ın, öldürülmeden kısa bir süre önce meslektaşları M.D. ve E.G. ile birlikte oldukları tespit edildi. Evlerine gitmek üzere aynı servis aracına binen dört polisten şüpheli olan M.D. ve E.G. kendi evlerine gitmek yerine son durak olan öldürülen polislerin evlerinin bulunduğu yere doğru gidiyor. Market sahibinin ifadesi ve markete ait kamera görüntüleri de öldürülen polislerin son olarak şüpheli polisler M.D. ve E.G. ile birlikte görüldüklerini teyit ediyor.

Olay şu şekilde gelişiyor;

21 Temmuz 2015’te mesaileri biten Okan Acar, Feyyaz Yumuşak, M.D. ve E.G. evlerine gitmek üzere aynı servise biniyor. 21 Temmuz’u 22 Temmuz’a bağlayan gecede işlenen cinayet öncesi dört polis, aynı güzergâhtaki evlerine doğru giderlerken saat 23.30 sıralarında servisten inerek M.D. ve E.G.’nin, ikamet ettiği evlerinin altında bulunan Sağlam Market’ten alışveriş yapıyor. Ancak M.D. ve E.G. marketin üstünde bulunan evlerine gitmek yerine öldürülen polisler Feyyaz Yumuşak ve Okan Acar’la birlikte yeniden servise binerek, Feyyaz Yumuşak ve Okan Acar’ın 500 metre uzaklıktaki TOKİ konutlarında yer alan evlerine doğru yol alıyorlar. Burada dikkat çeken detay, öldürülen polislerin evlerinin son durak olması, dolayısıyla serviste sadece bu dört polisin kalmış olması.

Birlikte son durağa gittiler

Marketin sahibi Şeyhmus Sağlam’ın dört polisi de tanıdığı ifadesinden anlaşılıyor. Şeyhmus Sağlam, cinayetten 5 gün sonra 27 Temmuz 2015’te Ceylanpınar Büro Amirliği’ndeki ifadesinde “Her iki polis memuru da sürekli olarak işyerimden alışveriş yapardı. Zaman zaman kendileri telefonla beni arayarak siparişlerini söylerlerdi. Siparişleri götürmek için binanın önüne gelirdim. Binanın giriş kapısı sürekli kapalı olurdu. Binanın önüne geldiğimde Okan’ı ve Feyyaz’ı arardım, kendileri kapı otomatiğinden binanın giriş kapısını açarlardı. Ben de siparişi polis memurlarının ikametine götürürdüm. Siparişi kapıdan kendilerine verirdim. Bahse konu ikametgâh içerisine hiç girmedim” şeklinde beyan veriyor.

Ancak market sahibinin ifadesinde asıl dikkat çeken ve araştırılmaya muhtaç olan bölüm, olay gününe dair. Market sahibi şunları aktarıyor: “Olay günü saat 23.30 sıralarında, iş yerinde bulunduğum esnada şehit polis memuru Okan Acar ve yine polis memuru olan E.G. ve M.D. ile birlikte servis aracıyla işyerime geldiler. Alışveriş yaptılar ve iş yerimden ayrılarak yine servise bindiler.”

Tutanak ve görüntüler teyit ediyor

Market sahibinin verdiği bu bilgi marketin güvenlik kamerası görüntülerinde de doğrulanıyor. Kamera görüntülerini inceleyen polislerin Olay ve Araştırma Tutanağı’na kaydettikleri bilgi şu şekilde, “TOKİ konutlarının karşısında bulunan Sağlam Market’in güvenlik kamerası kayıtları incelendiğinde 21.07.2015 günü saat 23.30 sıralarında Okan Acar, Feyyaz Yumuşak’ın M.D. ve E.G. ile marketten alışveriş yaparak buradan ayrıldıkları görülmüştür. M.D. ve E.G.’in marketin üstündeki ikamette oturdukları anlaşılmıştır.”

Şüpheli polisin çelişkili ifadesi

İşte bu noktadan sonrası belirsizliğini koruyor. Çünkü olayın yaşandığı TOKİ konutlarının girişinde ve binanın içinde güvenlik kamerası tespit edilemedi. Emniyet ve savcılık da bu belirsizliği ortadan kaldıracak bir araştırma yapmadı. Emniyet, sadece şüpheli olan E.G.’nin ifadesine başvuruyor.

25 Temmuz 2015’te Ceylanpınar TEM Büro Amirliği’nce bilgisine başvurulan E.G. olay gününe ilişkin şunları anlatıyor: “Olay günü mesai saatimiz bitiminde yani 23.30’da Okan Acar ile birlikte grup amirliğimizden personel servisi olarak kullanılan araca bindik. Güzergâh üzerinde bulunan arkadaşlar servisten inerek evlerine gittiler. Araçta ben ve Okan Acar kaldık. Okan Acar’ın ikameti benim oturduğum evin yaklaşık 500 metre kadar ilerisinde. Servis güzergâhına göre ben önce inmekte idim. Olay gününde ben servisten inerken Okan da inerek benim evin yanında bulunan bakkaldan bisküvi ve meyve suyu aldı. Servis şoförüne hitaben, ‘Ben buradan ilerisine giderim’ dedi. Servis şoförü ise bunu kabul etmeyerek, kendisini eve kadar götüreceğini söyledi. Ardından da araca binerek, ikameti istikametine devam etti. Servisten ayrıldıktan sonra kendisi ile hiç görüşmedim.”

E.G. olay gününe ilişkin Feyyaz Yumuşak’tan hiç söz etmezken, kendisinin buradan ayrılarak evine gittiğini iddia ediyor. Oysa marketin kamera kaydında servise yeniden bindiği ortaya çıkıyor.

E.G.’nin ifadesindeki çelişki sadece bununla da sınırlı değil! E.G.’nin beyanından Feyyaz Yumuşak’ı en son olaydan bir gün önce gördüğü anlaşılıyor. Oysa yine marketin kamera kayıtlarından olaydan birkaç saat önce Feyyaz Yumuşak ile birlikte görülüyor. E.G. ifadesinde, Feyyaz Yumuşak ile Ceylanpınar’da göreve başladıktan sonra tanıştığını belirterek, “Feyyaz Yumuşak ile olaydan iki gün önce saat 23.50 sıralarında benim eve gelmesi hesabı ile görüşmüştük. Bir süre oturduktan sonra saat 02.00 sıralarında kendi evine gitti. Olaydan bir gün önce de19.45’te benim evimde misafir kalan polis arkadaşımı işe gitmek için yardımcı olması için aradım. Kendisi zırhlı araç kullanmakta idi. Bana elinde bir konunun olduğunu bir süre sonra gelebileceğini söyledi. Ben de kendisini beklerken başka bir ekip aracı görmem üzerine arkadaşımı bu ekiple gönderdim...”

Avukatlar iki polis üzerinde duruyor

Cinayeti aydınlatacak bu bulgular üzerinde durulmazken, şüpheli polis M.D.’den ise dosyada hiç söz edilmiyor. Sanıkların avukatı, ısrarla bu iki polisin savcılık tarafından ifadelerinin alınmasını istiyor. Dosyanın avukatı Hüseyin Akay, market sahibi Şeyhmus Sağlam’ın savcılıkça ifadesine başvurulmadığına ve kamera kayıtlarının araştırılmadığına vurgu yaparak, “Polisler M.D. ve E.G.’nin esas şüpheli olduğunu düşünüyorum” diyor.

Dosyada dikkat çeken bir başka detay ise ‘güvenlik’ ile ilgili. Market sahibinin ifadesine göre, cinayetin yaşandığı binaya dışarıdan herhangi birinin girmesi mümkün değil. Orada ikamet eden birinin otomatik olan kapıyı içerden açması gerekiyor. Olay ve Araştırma Tutanağı’nda da cinayetin yaşandığı binanın ve dairenin kapısında hiçbir zorlama olmadığının tespiti iki polisin cinayet öncesi kapıyı tanıdıkları birilerine açtığını gösteriyor.

Kaynak: Birgun.net