Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu NTV'ye açıklamalarda bulunuyor.

Çavuşoğlu'nun açıklamalarından satır başları şöyle;

"Rusya Türkiye ziyareti son derece başarılıydı. Tüm konuları konuşma imkanımız oldu. Bundan sonra atılacak adımların uygulanabilmesi için oluşturulacak mekanizmaları değerlendirdik. İlk adımı dün akşam attık, üçlü mekanizmayı işletecek bürokratları St. Petersburg'a gönderdik. Rusya Türkiye'ye yönelik aldığı kısıtlamaları ortadan kaldıracak. Charter seferleri de başlayacak."

AB ve birçok Batı ülkesine güven azaldı

"Avrupa'nın, Batı'nın bunlardan rahatsız olmasına gerek yok. Genel anlamda bizim anlayışımızda bir değişiklik yok. İslam dünyasıyla ilişkilerimizi üst düzeye çıkardık. Orta Asya'yla ilişkilerimizi daha da kurumsallaştırdık. Bunların hiçbiri AB'ye alternatif değil, tam tersi tamamlayıcıydı. Biz diyoruz ki AB'ye 'Siz Türkiye'yi Rusya'yla ilişkilerimizin iyi olmasından dolayı kaybetmezsiniz. Siz Türkiye'yi kaybederseniz, darbe girişimi sonrası ortaya koyduğunuz tutumla kaybedersiniz. Kendi hatalarınızdan dolayı kaybedersiniz. Şuanda halkın hissiyatı da bu yönde. Darbe girişiminde Batı'nın destek vermemesi, Türkiye'yi ziyaret etmemesi. Bu süreçte malesef AB ve birçok Batı ülkelerine olan güven azaldı Türk halkında."

Rusya'yla eskiden beri hemfikiriz

"Bölgemizde çok ciddi sorunlar var başta Suriye olmak üzere. Burada özellikle sivillerin zarar görmemesi, uçak düşürme hadisesi gibi bir olayın bir daha yaşanmaması, ılımlı muhalefetle terör örgütlerinin ayırt edilmesi, insani yardımlar konusunda, kesin kalıcı çözümün kesin siyasi çözüm olduğunu biz her zaman söylüyoruz, Rusya da aynı şekilde. Suriye'nin sınır bütünlüğü, toprak bütünlüğü, oluşacak yönetimin herkesi kapsayıcı bir şekilde olması gerekiyor. Herkesin inancını özgürce yaşayabileceği bir yönetim olması konusunda Rusya'yla eskiden beri hemfikiriz. Malesef Rusya'yla rejimin saldırıları sonucu çok sayıda sivil insan öldü. Suriye'nin kuzeybatı, yani Hatay sınırlarına yakın bölgelerinde çok sayıda saldırılar oldu. El Nusra El Kaide'den ayrıldığını söyledi, yeni bir isim verdi. Tüm bunlar arazideki dengeleri değiştirebilir. Terör örgütlerine yönelik tabii ki tolerans olmamalı, DAEŞ'e de El Nusra'ya da ama bunu yaparken sivillere ve ılımlı muhafelete saldırı olmamalı, ateşkes tamamen sağlanmalı. Rusya'yla oluşturduğumuz mekanizmanın bu sürece olumlu katkı sağlayacağını düşünüyorum."

Angajman kurallarımızı NATO'nun kurallarıyla uyumlu hale getirdik

"Angajman kurallamızı NATO'nun kurallarıyla uyumlu hale getirdik. Rusya'nın burada faaliyetleri var, koalisyon üyelerinin DAEŞ'e yönelik faalyietleri var. Bu konularda yakın işbirliği içinde olursak hem terörle mücadelede hem de kazaların önlenmesinde etkili oluruz. Kaza da olabilir, yanlışlık da olabilir. Bunu önleyebilmek için daha önce aramızda olan bu dayanışma ve işbirliğini daha güçlü bir şekilde harekete geçirmemiz lazım."

"Darbe girişiminin içinde olan veya katkı sağlayan kişiler vardı. Bu hainlerin İncirlik Üssü'nde ayıklanması gerekiyordu. Bu süreçte bazı kısıtlamalar oldu bu yüzden koalisyon uçaklarının faaaliyetlerinde de kısıtlamalar oldu. Şimdi hiçbir sorun yok. Gerek istihbarat amaçlı gerekse DAEŞ'e yönelik uçaklar kalkabiliyor."

"DAEŞ'e yönelik operasyonlarda Rusya'ya da hep çağrıda bulunduk gelin beraber yapalım diye. Aksi takdirde hem arazideki yayılmasına devam ediyor hem de diğer ülkelere de sıçrıyor. Libya'da kendilerine yer buldular, 4 binden fazla unsur var. Terör örgütleriyle başından mücadele etmezsek salgın bir hastalık gibi tüm hücrelere saldırıyorlar. Türkiye de DAEŞ'e yönelik uçaklarımızla operasyonlara aktif olarak katılacağız."

İşbirliği anlayışının sonuç getirmesini istiyoruz

"Kuveyt askeri ataşesi S.Arabistan üzerinden kaçmak istedi. Onlar kendi uçaklarıyla bize gönderdiler teşekkür ediyoruz. Afganistan'da da kuvvetlerimiz var. Buradaki iki tuğgeneral Dubai'ye gitti. BAE bunları yakaladı ve yine özel bir uçakla Türkiye'ye teslim ettiler. Kaçanlar var. Bizim diplomatlar arasında da kaçanlar oldu. Örneğin Bangladeş'teki iki tane memur New York'a kaçmış. Dün itibarıyla ilk geri dön çağrısında bulunduğumuz kişiler için süre doldu."

"Yunanistan'daki iki ataşe, Albay Halis Tunç ve Kurmay Albay İlhan Yaşıtlı. Bu kişiler 6 Ağustos'ta özel araçları ve aileleriyle feribota binerek İtalya'ya doğru hareket etmişler. Yunan makamları bunu tespit etti. Tunç'un abisi Hollanda'da yaşıyor. Hem İtalya hem Hollanda nezdinde çalışmalarımızı yürütüyoruz. Bu iki haini Türkiye'ye geri getirmek için çalışıyoruz."

"ABD'den esas beklentimiz FETÖ'yü Türkiye'ye iade etmesi. ABD'den bir heyet geliyor. Buradaki muhataplarıyla bir araya gelecekler. Dosya hazır olduktan sonra Adalet Bakanımızla ABD'ye giderek tekrar bu talebimizi yenileyeceğiz. Şuandaki işbirliği anlayışının sonuç getirmesini istiyoruz."

"Moskova'daki (PYD) ofisle ilgili Sayın Cumhurbaşkanımız bilgiler verdi. Putin ilk defa haberi olduğunu söyledi. Kendisine bir STK olarak açıldığını söylendiğini belirtti. Moskova'daki ofisle ilgili fotoğrafları da paylaştı. Hem Putin hem Lavrov bu konuyu değerlendireceklerini söyledi. Ancak Rusya da Suriye içinde bir kantonun kurulmasına karşı."

"Esad konusu sadece Türkiye ve Rusya arasındaki bir mesele değil. İran, Suriye, Rusya ve Lübnan gibi ülkeler Esad'ın kalması yönünde görüş belirtiyorlar. Ama Esad'ın gitmesi gerektiğini söyleyen ülke sayısı çok daha fazla. Biz de aynı şekilde Esad'ın mutlaka gitmesi gerektiğini söylüyoruz. Ama bu duygusal bir tepki değil. 500 bin insanı katleden birinin ülkeyi yönetmesi doğru değil. Esad'a karşı mücadele edenler var. Bölgedeki diğer ülkeler var. Bunlara da baktığımız zaman, Suriye'deki arazideki gruplara baktığımız zaman bunların hiçbirisi Esad'ın etrafında birleşmek istemiyor, Esad'ın Suriye'yi yönetmesini istemiyor. Biz gerçek tespitlerimizi paylaşıyorzu. Rusya'yla farklı görüşümüz olabilir ama bu tüm Suriye konusunda diyalogu sona erdirmek doğru değil".

"Esad'lı geçiş diye bir geçiş olmaz. Gerçekçi düşünmek lazım. Esad'ın Suriye'yi siyasi anlamda dönüştürebileceğine inanmıyoruz. Geçiş hükümetinin kapsayıcı olması lazım, Esad'la bu olmaz."

GÜLEN'İN İADESİ

ABD'den beklentimiz FETO'yu Türkiye'ye iade etmesi. ABD Adalet Bakanlığından bir heyet geliyor. Daha sonra üst düzey ziyaret bekliyoruz. Daha sonra Adalet Bakanı ile birlikte ABD'ye giderek tekrar bu talebi yenileyeceğiz.

NATO üyesi ülkelerle işbirliği yapmak istedik

"Türkiye'ye yönelik tehditlerin en çok arttığı dönemde NATO üyesi olan bazı ülkeler patriot bataryalarını çekti. Hava savunma sistemi bakımından da somut adımlar görmedik. NATO'nun görevi tüm müttefiklerinin savunmasını güçlendirmek ve garanti altına almak. NATO'nun Türkiye'deki savunma sistemleri tüm Türkiye'yi kapsamıyor. Aldığı kararlar da bugüne kadar tamamen uygulanmadı. NATO'ya çok katkı sağlıyoruz ama NATO'dan beklentimiz Türkiye tehditlerle karşı karşıya kaldığında somut destek vermesi. Darbe girişimi gecesi Stoltenberg beni aradı, amasız net bir destek verdi. Bu konuda bir sorun, güven eksikliği de yok. Biz Türkiye olarak kendi savunma sistemizi kurmak istiyoruz her anlamda. Aynı şekilde diğer alanlarda da üretim de yapmak istiyoruz. Kendi savunma sanayimizi güçlendirmek istiyoruz. Türkiye'de, özellikle NATO üyesi ülkelerle işbirliği yapmak istedik ancak onlar aynı anlayışta olmadı."

Kaynak: Birgun.net