‘FETÖ’cü’ avı, eğlenceli Pokemon avına dönüşürken, rayından çıkan Cumhuriyet ve ‘kimin eli kimin cebinde belli değil’ gerçeğine çok az sayıda kişi dokunabiliyor.
Yandaşın bir bölümü, ‘Fethullah Gülen Türkiye’ye iade edilsin’ çığlığının tehlikesine yeni yeni varıyor. Çünkü ‘Teröristbaşı’nın’ Türkiye’ye iadesi ve ifadesi, ‘Paralel yürüdük biz bu yollarda’ realitesinin sağlaması olacak!

Her yere sızan Cemaat’in, AKP özelinde siyasete bulaşmamış olması mümkün mü? “Kandırıldık” diyip işin içinden sıyrılabilmek kolay mı? Aklın almayacağı, ikiyüzlü bir reflekse tanık olmak geleceğe dair umutları da yerle bir ediyor. Tepeden tırnağa günâha bulaşıp köhnemiş bir ülke profilini seyreyliyoruz.

Sadece cadı avı mı?
Eğitim alanında yaşananlar, en tepeden en alt noktalara yaşananlar konusunda fikir veriyor. Eğitimdeki gözaltı ve açığa almaları sadece ‘cadı avı’ olarak tanımlamak imkânsız. Sahi ‘günlerdir yazdığımız üzere’ eğitimde neler oluyor, bu kadar kişi neden açığa çıkarılıyor ya da gözaltına alınıyor?

Sektördeki operasyonlar 4 kriter üzerinden yürüyor. Cemaate bağlı olan Aktif-Sen üyeleri tasviyenin ilk sırasında. İkinci sırada, cemaatin bankalarıyla çalışan ve ticari kuruluşlarıyla ortaklık yapanlar var. Üçüncü sıradaki kriterde özellikle 15 Temmuz’daki sosyal medya paylaşımları yer alıyor. Darbeyi ve Fethullah Gülen’i öven, devlet kademelerine hakaret edenlere piyango vuruyor. Buradan sonra cadı avının başladığından söz etmek mümkün. Açığa almalarda ve gözaltılarında terörle mücadelenin hazırlamış olduğu istihbarat raporları 4. kriterin temel konusu. Kapsamı açık: Solcuyu, demokratı, sosyalisti de at sepete!

İspiyoncu bürokratlara dikkat!
Ancak ekstra kriter, tam da tepeden tırnağa nasıl pisliğe bulaşıldığını göstermekle kalmıyor yozlaşmanın yeni hamlesini de gözler önüne seriyor. Hayatı boyunca siyasal İslamla mücadele eden eğitimciler bu ekstra kriterin şifrelerini veriyor: “Her ilde yıllarca gericiliğe karşı savaşanları ‘fırsat bu fırsat’ diyip hedef gösteriyorlar. Üstelik bunu yapanlar Fethullahçı bürokratlar. Böylece bir taşla iki kuş vuruyorlar; hem nefret ettikleri zihniyetten intikam alıyorlar hem de ona buna ‘FETÖ’cü’ damgası vurarak kendilerini gizliyorlar.”

Eğitimde hedef göstermeler üzerinden ‘mesnetsiz’ kıyımlar da sürerken, cevaplanması gereken sorular böylece açığa vuruyor: “Neden tasviyeler arasında il, ilçe milli eğitim müdürleri yok? Piyango bürokrosiye neden vurmuyor? Eğitimde hiç mi cemaatçi bürokrat yoktu?

Oysa bu ‘basit’ söylemler Anayasa’nın, kurumlar üzerinden, tek adam temeline kayacağını gösteriyor. Çamurdan yoğrulan üç maymun heykeli karşısına ‘yepyeni bir ülke kuruluyor’. Her kesim açısından yeni hayal kırıklıklarını ve daha büyük kaosları görmek zor değil. Keşke ülke bu kadar günâhla yoğrulmasaydı!

Ülke derin bir fay hattı
Bu sorulara ‘verilemeyen’ cevapları, yanıtları olumsuz olacak öteki sorularla ele almak mümkün. Cemaat operasyonları AKP özelinde siyasete uzanacak mı, gerçekten de Fetullah Gülen’in iadesi isteniyor mu?

‘Korku temeline dayanan’, ‘birlikte yürünen yılları inkar eden’, ‘ben cemaatçi değilim’ alt metniyle abuk subuk refleksler veren Türkiye sağı, her zamanki gibi çamurdan üç maymun yoğuruyor.

‘Fethullah Gülen’i isterük’ çığlıkları arasında, Cumhurbaşkanı Erdoğan, ‘One Munite’ çıkışından sonraki en büyük primi yapıyor. Batı ve Amerika ile gerginliği canlı tutup ülke kamuoyunda puan topluyor.

Samimiyetsizlik ve günah eşiğini yıllar önce atlayan ve çıtayı her seferinde yukarıya taşıyan zavallı ülkenin pek çok anlamda geri dönüşü yok. Çamur her yere sıçramış, ülke kırık bir fay hattına dönüşmüş durumda.

Hadi alkışlayalım!
Türkiye, artık ordusu olmayan, kurumları hallaç pamuğu gibi atılmış, bir ‘çorba cumhuriyetini’ andırıyor. Askeri okullar kapatılıyor, kuvvet komutanları Savunma Bakanlığı’na bağlanıyor. Her kafadan bir ses çıkıyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Şahsıma yönelik bütün hakaretleri bir defaya mahsus olarak affediyorum” diyince domokrasi sevdalıları, “Zeki Mürün de bizi görecek mi?” saflığıyla gülümsüyor. Oysa bu ‘basit’ söylemler Anayasa’nın, kurumlar üzerinden, tek adam temeline kayacağını gösteriyor. Çamurdan yoğrulan üç maymun heykeli karşısına ‘yepyeni bir ülke kuruluyor’. Her kesim açısından yeni hayal kırıklıklarını ve daha büyük kaosları görmek zor değil. Keşke ülke bu kadar günâhla yoğrulmasaydı!

Kaynak: Birgun.net