SEMİH GÜVEN
[email protected]
@semihguvenn

Başbakan Binali Yıldırım, düzenlediği basın toplantısıyla 2016-2019 Orta Vadeli Programı açıkladı. Açıklamada Türkiye ekonomisinin 2016 yılı büyüme tahmini yüzde 4,5’ten yüzde 3,2’ye revize edildi. Enflasyonda hedef 2016 yılı için yüzde 7,5 olurken, 2017 yılı için yüzde 6-6,5 oldu. 2016 için bütçe açığının GSYH’ye oranı yüzde 1.6’da tutulurken, 2017’de bu oran yüzde 1.9’a yükseltildi. Cari açığın GSYH’ye oranı ise 2016’da yüzde -4.3, olurken, bu oran 2017’de yüzde -4.2 oldu. Açıklamada ekonomide üretkenliğin artırılması için çaba harcanacağına da dikkat çekildi.

‘Yüzde 3,2 bile gerçekten uzak’

Hükümetin açıkladığı OVP’yi BirGün’e yorumlayan İstanbul Kemerburgaz Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hayri Kozanoğlu, hükümetin daha önce hedeflediği yüzde 4,5’lik büyüme tahmininin zaten geçmiş dönemde de gerçekçi olmadığını söyledi. Kozanoğlu, yeni açıklanan yüzde 3,2’lik 2016 yılı büyüme tahmininin de gerçekleşmeyeceğini düşündüğünü şu sözlerle ifade etti: “2016 yılı büyümesinin 3,2 olabilmesi için 2016’nın ikinci yarısındaki büyümenin yüzde 2,5 olması gerekiyor kabataslak. Fakat üçüncü çeyrek rakamının hem 15 Temmuz’un yarattığı travmatik ortam hem de turizm gelirerindeki aşırı düşüş nedeniyle yüzde 0 olacağını, hatta eksi olarak gerçekleşmesinin bile mümkün olacağını düşünüyorum.”

İşsizlik sorunu sürecek

Rakamların, işsizliğin de Türkiye’nin sorunu olmaya devam edeceğini gösterdiğini belirten Kozanoğlu, “Zaten Türkiye işsizliği yüzde 10’un üzerinde bir noktaya çıkartarak ciddi bir istihdam sorunu yaşamaktaydı. Şimdi hükümetin kendi öngörüsüne göre 2019 yılına kadar işsizlik yüzde 10’un altına düşmeyecek. Sürekli krizle cebelleştiği için hükümetin ve Cumhurbaşkanı’nın aşağıladığı Avro Bölgesi’ndeki işsizlik yüzde 10,1. Türkiye’de ise kendi öngördükleri rakam yüzde 10,5. Türkiye ekonomisinin durumunun Avro ekonomisinden daha kritik olduğuna işaret ediyor bu rakamlar” dedi.

‘Dinci eğitimden icat çıkmaz’

OVP’de açıklanan ekonomide üretkenliğin artırılacağına dönük görüşün de gerçekçi olmaktan uzak olduğuna işaret eden Kozanoğlu, 15 Temmuz Darbe Girişimi öncesinde de yatırımların durduğunu, 15 Temmuz sonrası ise yatırım isteğinin daha da yavaşlayacağını, özellikle yabancı sermaye yatırımlarının şirketlere el koyma, keyfi gözaltılar, tutuklamalar nedeniyle bıçak gibi kesileceğini öngörmenin çok zor olmayacağını söyledi. Türkiye’de eğitim sisteminin laiklikten giderek uzaklaşması ve dincileşmesinin yeni buluş yapacak ortamı imkânsız kılacağını vurgulayan Kozanoğlu, üretkenlikte sorunun uzun yıllar süreceğini belirtti.

‘Saraya para var, yurttaşa yok’

Açıklanan planda bütçe açıklarının çok sınırlı oranlarda tutulması çizgisinin devam ettirileceğinin gözlendiğini de belirten Kozanoğlu, “Madem büyüme performansınızda ciddi bir sıkıntı yaşıyorsunuz, o zaman kamu eliyle ekonomiyi canlandırmak için hamle yapmalısınız. Bu da hem emekçilerin satınalma güçlerini artırarak talebi canlandırmak, sosyal programları desteklemek hem de sırf inşaata dayalı olmayan üretken kamu yatırımlarını artırmakla olur. Ama hükümetin OVP’deki öngörüleri böyle bir algı içerisinde olmadığını gösteriyor. Hükümet içerisindeki özellikle sarayın lüks harcamaları, örtülü ödenekten yapılan harcamalar, yürütülen savaşın bütçeye getirdiği yükleri de düşünürsek önümüzdeki yıllarda hem üretimi artırmaya yönelik hem de yurttaşların refahını artırmaya yönelik hükümetin hiçbir gelecek planı, iyileştirme gayreti olmayacak” diye konuştu.

Turizmde gelecek de belirsiz

Ekonominin bir diğer kronikleşen sorunu olan cari açıkla ilgili de görüş bildiren Kozanoğlu, cari açık cephesinde de çok ciddi bir rehavet söz konusu olduğunu, hükümetin büyümeyle ilgili hedeflerini aşağı çekerken cari açık hedeflerini yükseltmesinin hükümet kaynaklarının dahi turizmdeki krizin devam edeceğinin farkında olduğu anlamına geldiğini belirtti. Kozanoğlu, Türkiye ekonomisinin az büyürken bile cari açıkla karşılaşmasının, ekonomide yapısal sorunların önümüzdeki dönemde daha da ağırlaşacağını gösterdiğini sözlerine ekledi.

*****

‘Hedefler ciddiyetten uzak’

Dünya Gazetesi yazarı ekonomist Uğur Civelek de hükümetin büyüme öngörülerinin ciddiyetten uzak olduğunu söyledi. BirGün’e konuşan Civelek, “2016 için açıkladıkları yüzde 3,2’lik büyüme bile iyimser. Çünkü son çeyrekte toparlama olacağını varsayıyorlar. 2018 ve 2019 tahminleri yapmışlar. Ciddiye almamak lazım. Çünkü dünyada eğilimler sürdürülebilir değil. Son dört yıl genelinde bu orta vadeli planların ikinci ve üçüncü yılları hep anlamsız kaldı” dedi. Hükümetin üçüncü çeyrekte ekonomiyi zorlasa bile büyüyemeyeceğini belirten Civelek, “Sınai üretimde gerileme var, perakende satışlarda gerileme var. Yatırımda hareket yok. Kredilerde artış yok. Dış ticaret hacminde daralma var, ihracatta gerileme var. Her şey üçüncü çeyrekte ekonominin nal topladığını gösteriyor” şeklinde görüş bildirdi.

Kaynak: Birgun.net