CANAN AYDIN

Muğla’nın şirin bir kasabasında geçimini tütün toplayarak sağlayan kasabalılar ve diğer yanda gazoz satarak yaşamını sürdüren gazozcu Kemal ile çırağı Adem’in hikâyesiyle karşımıza çıkıyor yönetmen Yüksel Aksu. Film, kolektif yaşamın tüm öğelerini kullanarak özlem duyduğumuz mahalle, dayanışma ruhunu hatırlatırken bir yandan da sömürünün ve faşizmin gerçekliğiyle yüzleştiriyor bizi. Tabii ki yine Yüksel Aksu estetiği ve mizahıyla...

Yılmaz başrolde

Filmlerinde genellikle yöre halkıyla çalışan yönetmen bu kez filmin merkezine Cem Yılmaz’ı koyuyor. Gazozcu Cibar Kemal’i canlandıran Yılmaz, yerli gazoz üreterek geçimini sağlamaya çalışırken çırağı Adem’e doğruluğu ve dürüstlüğü öğretir. Birlikte tütün toplayan, birlikte camiye, denize, maç izlemeye giden kasabalının yaşamını altüst eden ise her zaman olduğu gibi faşizmin kendini göstermesidir. Ne artık Adem sadece gazoz satan çırak, ne Kemal coşkusuyla mahalle sokaklarında gezen gazozcu ne de türkülerle tütün toplayan kasabalılar eskisi gibi değildir. Klişelerden uzak filmde yönetmeni Aksu, 70’li yıllarda başlayan hikâyeyi Türkiye’nin politik ortamıyla birleştirerek durumun fotoğrafını çekiyor.

Kurçenli’ye adadı

34 ilde aynı anda gala yapan film dün sabah ilk gösterimi sinema yazarları için gerçekleştirdi. Gösterim sonrasında yapılan basın toplantısına katılan film ekibi soruları yanıtladı. Filmini Yusuf Kurçenli’ye adayan yönetmen Yüksel Aksu “Her zaman usta çırak ilişkisini önemsedim. Bu filmimde de bunu işledim. Yusuf Kurçenli benim ustam olduğu için ona ithaf ettim” dedi. Filmin her evresinde zevkle çalıştığını söyleyen Cem Yılmaz, “Yüksel Aksu’nun gıptayla baktığımız özellikleri var. Gerçeklik ve dozunda mizah gibi. Bana uygun bir rol anını bekliyordum. Bu karakter iyi geldi. Aşkla yaptığımız bir film oldu” diye konuştu.

Kaynak: Birgun.net