Ankara Emniyeti’ne 105 kişinin yaşamını yitirdiği katliamın ardından soruşturma açıldı. Aralarında o tarihte Ankara İl Emniyet Müdürü K.K’nin de olduğu 11 kişiye yöneltilen suçlamalar kapsamında, ön inceleme raporu hazırlandı. Savcılık soruşturmada takipsizlik kararı verirken, dosya işlemden kaldırıldı. ‘Yaralılara saldırılmasını’; “Bazı grupları engellemeye çalıştık ve orantılı güç kullandık” diye açıklayan emniyet, ‘Güvenlik önlemleri ile ilgili’ ifadelerde skandallara imza attı. Emniyet kendini aklamaya çalışırken, pek çok kurumu da afişe etti.

Kendilerini aklarken

Emniyet Amiri olarak görev yapan A.A. savunması büyük bir skandalı ortaya çıkardı. ‘Kendimi kurtarayım’ derken, devletin tüm kurumlarını ifşa eden Ankara Emniyeti’nin itirafları Gar Saldırısı öncesi neler yaşandığını ortaya koydu. Emniyet Amiri A.A., MİT’i, TSK’yı, EGM İstihbarat Dairesi ve Valilikleri önlem almamakla suçladı. A.A. verdiği ifadesinde, patlamayı gerçekleştirenlerin Suriye-Antep-Osmaniye-Adana-Aksaray istikametini kullanarak Ankara’ya geldiklerini vurgulayarak, MİT ve TSK’nın sorumluluğuna dikkat çekti.

İtiraf gibi itiraf

Ulaştığımız ifade tutanaklarında çok önemli ve adeta bir itiraf niteliği taşıyan ifadeler de yer alıyor. Ankara İl Emniyet Müdürü K.K’nin ifadesinde; canlı bombalara karşı değil, Ankara’da barış mitingi yapanlara karşı önlem alındığı görülüyor. K.K.’nin ifadesinde özellikle şu itiraf gibi ifadeler yer alıyor: “…Özetle bahse konu toplantı ve gösteri yürüyüşüne ilişkin güvenlik önlemlerinin planlanmasında toplantıya katılanlar arasında bulunabilecek bazı grupların çevreye verebileceği zararlar üzerine odaklandığı, toplantıyla katılanlara karşı dışarıdan yapılabilecek saldırı risklerinin değerlendirilmediği…” deniyor.

Ankara emniyeti gelen istihbarat bilgilerinin birimleriyle paylaşılmadığına da şu satırlara yansıyan ifadelerle dikkat çekti: “Gelen istihbarat bilgilerinin İl Emniyet Müdürlüğü’nün ilgili şubelerine iletimi konusunda bir standart oluşturulmadığı, örneğin TEM-Daire Başkanlığı’nın 14.09.2015 tarih ve 46477 EBYS sayılı yasası ile Ankara ve 47 il Emniyet Müdürlüğü TEM Şube Müdürlüklerine, İOB’nin ise 14.09.2015 tarih 524167 sayılı yazısı ile 81 İl Emniyet Müdürlüğüne gönderdiği anlaşılan ve DEAŞ’ın ülkemize yönelik uluslar arası ses getirecek çapta bir eylem yapma kararı aldığı, bu eylemle ilgili olarak seçtiği grubu Deyr-ez Zor’da bulunan bir kampla özel eğitime tutmaya başladığı, planlanan eylemin uçak/gemi kaçırmaya ya da miting/kalabalık yerde çok sayıda canlı bomba patlatmaya yönelik bir eylem olabileceği yönünde teyide muhtaç bilgiler elde edildiğine ve bunları içeren istihbaratın TEM ve İstihbarat Şube müdürlüklerine geldiği fakat toplantı ve gösteri yürüyüşlerinde alınacak güvenlik önlemleri planlamakta görevli Güvenlik Şube Müdürlüğüne iletilmediği hatta İl Emniyet müdürü ve İl Valisi’nin de bilgilendirilmediği…” şeklindeki savunmaya yer verildi.

Kaynak: Birgun.net