BEKİR ÖZGÜR AYBAR [email protected]

İhtiyaç Molası tam 11 yıl aradan sonra tekrar ses verdi ve “Kapılar” adlı yeni bir stüdyo albüm yayınladı. Grup üyeleriyle hem bu yeni şarkıları, hem de geride bıraktıkları 20 yılı konuştuk.

İlk adımdan 20 yıl sonra kurucu kadronun bir arada olması büyük başarı sayılır. Bunu neye borçlusunuz?
Murat Güllü (Davul): Çok fazla paylaşımlarımız ve ortak zevklerimiz var. En önemlisi de müzik.
Tolga Çebi (Klavye): En başta iyi arkadaşlığımıza, farklı olmamıza rağmen birbirimize tolerans göstermeye ve Çanakkale’ye borçluyuz bu birlikteliği.
Sinan Gürsoy (Bas gitar): Çanakkale ruhu diyelim buna.

Geriye dönüp baktığınızda tüm o süreci, müzikal dönüşümünüzü nasıl değerlendiriyorsunuz?
Murat: Tüm zorlukları aşan ve sadece kendisi için müzik yapan bir grup olduk hep. Kendiliğinden ortaya çıkan bir müzik türümüz oldu.
Tolga: İhtiyaç Molası, 2004 yılında çıkan ikinci albümden sonra yeterince bir araya gelemedi. Yeni albümdeki şarkılar da yıllar içinde defalarca düzenlenerek nihayet bu aşamaya geldi. Bence “Kapılar” müzikal manada bugüne kadar yürüdüğümüz yolun bizi getirdiği en olgun noktadır. Bu perspektiften bakarsak biz olgunlaştık.

Üçüncü albüm “Kapılar” geçen yılın sonlarında çıktı. Bir önceki albüm ise bundan 11 yıl evvel gelmişti. Makasın bu kadar açılmasının sebepleri neydi?
Sinan: Ülkenin durumu gittikçe kötüye gidiyordu. “Acaba düzelir mi” diye bekledik. Bir türlü düzelmeyince de “Artık albümü çıkartalım” dedik.
Murat: İş, güç, kendimizi hazır hissetme isteği ve birikim… Bunların hepsi albümü geciktiren etkenlerdi.
Tolga: Hepimiz ayrı sektörlerde ve yoğun çalışıyoruz. Ben hariç tüm grup elemanları evlendi. Velhasıl hayat gailesi içinde, hepimiz kendi kişisel kariyerlerimize ve ailelerimize odaklanmıştık o ara dönemde.

“Dinleyiciye bir şeyler anlatmalı bu albüm” diyorsunuz. Albümün söylemek istediği şey tam olarak nedir?
Tolga: Albümdeki müzik, bugün dakika başı rastlanan gruplara çok da benzemiyor. Doğru bildiğimizi daha doğru yapabildiğimiz bir albüm bu. Sözleri de müziği de içinde. Biz görevimizi yaptık. Sıra dinleyicide. Bundan sonrasını onlar tarif edecek.
Murat: Aslında insanları sıkmadan bir sürü şey anlatmak lazım müzikle ve sözle. “Kapılar” bunu yapıyor.

Albümün üretim aşamasında neler yaşandı? Buradaki şarkılar arasında 15 yıl önce yazdıklarınız da var. Parçaları kaydederken herhangi bir yeni form denemesine gittiniz mi stüdyoda?
Tolga: Stüdyoya girmeden uzun bir çalışma dönemimiz oldu. Şarkılar da o çalışmalar boyunca çok değişti ve asıl formlarını buldu.
Sinan: Kayıt tekniği olarak metronom kullanmadan, canlı olarak çalıp üzerine eklemeler yapmayı seçtik. Bu da şarkıların enerjisinin daha iyi çıkmasını sağladı. Zor bir yol olsa da ortaya çıkan sonuçtan çok memnunuz.


Murat: Stüdyoya gelirken iyi hazırlandık. Konserlerde olgunlaşan ve beğenilen şarkıları seçtik. Canlı kaydettik. Yapmak istediğimizi daha iyi anlatabildik böylece.

2004’ten bu yana çıkan ilk albümünüz “Kapılar”. Sizi bu şarkılarla keşfeden yeni bir jenerasyon olacağı muhakkak. Onlarla bir şekilde bağ kurabileceğinizi düşünüyor musunuz?
Tolga: Evet. Ben yeni kuşağın bize ilgi duyduğunu fark ettim. Hatta bu yüzden ilk albümden “Cengi”yi yeniden çalıp bu albüme ekledik. Yeni kuşaklar için eski İhtiyaç Molası’nı da referans gösterdik yani.
Sinan: Önemli olan yeni jenerasyona bu albümü bir kere dinletebilmek. Bu internet dünyasında binlerce içerikle karşı karşıya kalan insanlara ulaşmak gerçekten kolay değil. Dinletebildiklerimizle bağ kurabiliyor ve onlardan güzel geri dönüşler alıyoruz.
Murat: O bağın oluşabilmesi o kitleye ulaşabilmekle mümkün. Ulaştığımızda farklı müzik ihtiyacı olanlarla bir bağımız olur.

İhtiyaç Molası kariyeri boyunca aldığı iyi eleştirilere karşın popüler bir grup olmadı. Bu durum grupta bir öfke ya da kaybediş hissi yaratıyor mu? Yoksa alternatif cenahta kalmak grubun temel doğrularından biri mi?
Tolga: Elbette daha çok konser yapmak, daha iyi müzik yapmak ve yaptığımız müzikle karnımızı doyurmak isteriz. Eğer daha aktif olsaydık, daha popüler olabilirdik. Bu sebepten ötürü her şey için dinleyiciyi veya sektörü suçlamak, onlara öfke duymak pek doğru olmaz. Öfkelendiğimiz zamanlar da oldu elbette. Lakin bizim açımızdan temel amaç popülerlik olamaz. Müziği sevdiğimiz için çocukluğumuzdan beri onunlayız. Birileri bizi tanısın da hava atalım diye değil. Bizim gibi gruplar hava atmaz.
Murat: Alternatif cenahta kalmak önemli, ama toplumu farklı olanı dinlemeye yöneltmek daha önemli. Bu mücadeleyi vermek zevkli ve keyifli.

Sinan: Tavrımız çok alternatif sayılmaz aslında. Sonuçta yaşadığımız toprakların müziğini yapıyoruz. Popülerlik televizyonda görünmek, herkesin sizi tanıması ise bunu hiçbir zaman tercih etmedik. Müziğimizle bir yerde olmak istedik. Konserlerimize gelenlerin ‘iyi müzik dinledik’ demeleri bizim için en büyük tatmindir.

ŞARKILAR GÜNCEL ÇÜNKÜ SİYASİ GİDİŞAT AYNI

İhtiyaç Molası kariyeri boyunca aldığı iyi eleştirilere karşın popüler bir grup olmadı. Bu durum grupta bir öfke ya da kaybediş hissi yaratıyor mu? Yoksa alternatif cenahta kalmak grubun temel doğrularından biri mi?
Sinan: Buradan çıkan sonuç şu: Ülkenin siyasi gidişatı hiç değişmiyor. Dün ne ise bugün de aynı. Hatta daha da kötü. Liderler değişiyor, siyasi oyuncular değişiyor ama senaryolar hep aynı kalıyor. Dolayısıyla sorunlarla uğraşan yok. Olan hep halka oluyor. Hala insanlar öldürülüyor. Faili meçhuller bitmiş değil. Tepedekiler kendi cepleriyle uğraşıyor. Bu durum da şarkı sözlerinin daima güncel olmasına neden oluyor.


Kaynak: Birgun.net