Herhangi bir etkinliğin kültürü oturmaya başladığı zaman o kültürün hakim olduğu dillerde yapılan aktiviteyle ilgili yeni kelimeler türemeye başlıyor ister istemez. Yaşanılan doğal sürecin kaçınılmaz bir sonucu. Bu tarz terimler genelde bulundukları dilde tam olarak ifade edilebildiği için başka kültür ve dillere de olduğu gibi kendilerini transfer ediyorlar. Yapay müdahaleler çoğu zaman yetersiz kalıyor.

Bike dooring ya da dooring terimi dilimize olduğu gibi çevrildiğinde hiçbir anlam ihtiva etmiyor. Bisikletçilerin sıkça yaşadıkları bir olayı ve korkulan bir olguyu ifade etmek için ortaya çıkmış bir kalıp.

Kısaca anlatmak gerekirse, diyelim bir bisikletli park edilmiş ya da hareket halindeki araçların yanından gidiyor ve o sırada araçlardan bir tanesi kapısını açıyor ve bisikletli bu kapıya çarparak kaza yapıyor.

İşte bu olaya “Dooring” deniyor. Avrupa’nın bazı ülkelerinde ve Amerika’nın bir kaç eyaletinde yasalarca tanımlanmış bir suç araç içinde seyahat edenlerin dooring olayına karışması. Davalarda hatırı sayılır tazminat cezaları söz konusu olabiliyor. Bisikletçinin sakatlanması halinde hastane masrafları gibi durumlar da davaya dahil ediliyor. Dooring’in özel olarak tanımlanmasının altında bir kaç sebep sayabiliriz. Bunlardan biri bisiklet sürücülerinin olaya karşı hiçbir şekilde önlem alamamaları. Bir diğer sebep ise trafik akışıyla ilgili ciddi derecede dikkatsizlik yapılması araçtaki insan tarafından. Bu iki sebep yeter ve gerek şart kabul ediliyor otoriteler tarafından.

Bisiklet kültürü, dünyadaki artış hızına bakıldığında bu tarz pek çok terime gebe durumda. Dünyadaki globalleşme göz önüne alındığında ağırlığın İngilizce terimlerde olacağını dip not olarak düşmekte fayda var.

“Bike Dooring” özel olarak tanımlanması gereken bir suç mu bu tartışılabilir. Fakat bisikletçilerin çok ciddi zararlarla karşılaşabildiği, hatta pek çoğunun duran araçların yanından geçerken korkuya kapılmalarına sebep olan bu olgu biraz daha detaylı incelemeyi hak ediyor.

Velespitim

Kaynak: Birgun.net