Eğitimde tarikat sisteminin şifreleri: YAZI DİZİSİ- 2
Hazırlayanlar: Serbay Mansuroğlu- Can Uğur

Prof.Dr Adnan Gümüş
Çukurova Üniversitesi

Kuran kursları veya medreseler Hz. Muhammed zamanında var mıydı, yani sünnetten mi sayılmalı, tartışmaya açık bir soru. Ancak bugün dini eğitim yaşamın bütün alanlarını kuşatmış durumda. Hatta din eğitimi değil dini eğitim, dahası teokratik bir arayışın temel stratejik ayağını oluşturuyor.

Bütün yıl 24 saat kurs
Diyanet İşleri Başkanlığı’nın 2015-2016 Eğitim-Öğretim Yılı Kuran Kursları Uygulama Esasları yönergesi ve yazılarına bakılırsa dört mevsim 24 saat kurslar düzenleniyor. Gündüzlü, ikili, akşam, yatılı, yaz, hafta sonları, bütün yıl kurslar bulunuyor.
Sadece 2015 yazı için 22 Haziran’da başlayan 21 Ağustos’a kadar devam eden yaz Kuran kurslarında toplam öğrenci sayısının 3 milyonun üzerinde olduğu ifade ediliyor.

Haftada 30 saat
Eğitim verilen gündüzlü bir kursta bir haftada 18 saat, yatılı kurslarda yatılı olarak eğitim gören öğrencilere haftada 30 saate kadar Kuran Kursu (dini eğitim) veriliyor. Yaz Kuran kursları en az bir vakit namazı camide kılınacak şekilde yapılıyor.

Çeşit çeşit kurs
“Yüzüne Eğitim Verilen Kuran Kursları” altında;

1. İhtiyaç Odaklı Kuran Kursları
2. D Grubu Kuran Kursları-kamu kurum ve kuruluşları (TDV Öğrenci konuk evleri, huzur evleri, gençlik merkezleri, cezaevleri, hastane, YURT-KUR vb.) ile müftülüklerce uygun görülen mekânlarda açılan Kuran kursları
3. 4-6 Yaş Grubu Öğrencilere Yönelik Din Eğitimi Verilen Kuran Kursları
4. Engellilere Yönelik Din Eğitimi Verilen Kuran Kursları
5. Yurtdışı Misafir Öğrencilere Yönelik Din Eğitimi Verilen Kuran Kursları sayılıyor.

Hafızlık: 5. sınıfta tarikat eğitimi
Ayrıca ortaokulun bir yılına denk sayılan (5. sınıfı yerine) bir yıl süreli hafızlık kurslar bulunuyor ki, bu Kuran kurslarından daha denetimsiz ve çocukların eğitim ve gelişimi için çok daha sorunlu bulunuyor. Yaklaşık 9 yaşındaki çocuklar bir yıl çoğu yatılı olan tarikat yurtlarına alınıyor.

4-6 yaşa dini telkin
Yaz Kuran kurslarına 4-6 yaş grubu da kabul ediliyor. Bu çocuklara yansız fiziksel ve zihni gelişim yerine dini telkin yapıldığını söylemek yanlış olmaz.

86 bin camide kurs
2014 yılı itibariyle 86 bin 101 cami bulunuyor. Bu camilerin çoğunda yaz ve hafta sonları Kuran kursu düzenleniyor. 2013 yılında 60 binden fazla camide Kuran kursu düzenleniyordu.

16 bin şahıs-vakıf kursu
Camilerin dışında 2013-14 yılında 929’u doğrudan şahıs olmak üzere dernek ve vakıflara bağlı 16 bin 958 Kuran kursu var ki bu kurslar resmi kayıtlılar. Kayıtsız olanlarla birlikte bu sayı daha yüksek bulunuyor.
Cami dışındaki kurslara devam eden kursiyer sayısı 1 milyon 164 bin 743 bulunuyor.
Bu sayılar açıkça hemen her cemaat ve tarikatın çok sayıda Kuran kursu açtığını ve çok geniş bir kesime ulaştığını gösteriyor.

***

Akademisyen Fatih Yaşlı İslamcıların vakıf sistemini böyle tanımlıyor: Türkiye İslamcılığının
özü bu sistem

Karaman’daki skandalın ardından ortaya çıkan tablonun bireysel bir suçtan ibaret olmadığı birçok kesim tarafından dile getiriliyor. İslamcılığa yönelik çalışmalarıyla bilinen akademisyen Fatih Yaşlı’ya bu sistemin arkaplanında ne olduğunu sorduk. Yaşlı’ya göre Ensar Vakfı’nda cisimleşen durum yeni rejimin ekonomik politik yanına işaret ediyor. Ortaya çıkan kirler aslında bu sisteme içkin bir duruma işaret ediyor.

 Vakıflar İslamcılık açısından neden bu kadar önemli?
Vakıflarla İslamcılık arasındaki ilişkiyi anlamak için Türkiye İslamcılığının iktidar stratejisine odaklanmamız gerekiyor. Türkiye’de siyasal İslam, “devletin fethi”nden önce “sivil toplumun fethi”ne girişiyor ve esas gücünü de buradan alıyor. Sivil toplumun fethi ise başta vakıflar olmak üzere STK’ler üzerinden örgütlenmek, sivil topluma nüfuz etmek anlamına geliyor.
Vakıf, her şeyden önce bir gelir kaynağı. Yurttaşların dini duygularını istismar ederek bağış adı altında toplanan paralar siyasal İslamcılığın temel finansman kaynaklarından birini oluşturuyor. “Cami yaptırma dernekleri”nden toplanan kurban derilerine, “himmet”lerden şirketlere uzanan genişlikte bir gelir elde etme mekanizmasının göbeğinde vakıf bulunuyor, para akışı vakıflar üzerinden sağlanıyor.

Vakıf, sadece finansal bir aygıt değil; aynı zamanda bir örgütlenme ve İslamcı nesiller yaratma aracı. Toplanan paralar, İslamcılığın sivil toplum alanında yaptığı en büyük yatırım olan “eğitim” alanına aktarılıyor. Devletin bilinçli bir şekilde boşalttığı bu alan, İslamcılar tarafından okullar, yurtlar, dershanelerle dolduruluyor bir örümcek ağı gibi bütün bir ülkeyi kuşatıyor. Çocuklarını okutmak isteyen yoksul aileler, kaçınılmaz olarak bu eğitim kurumlarına yöneliyor, dindar nesiller en çok da emekçilerin, yoksulların çocuklarından devşiriliyor. Türkiye İslamcılığı, bütün örgütleriyle, tarikatlarıyla, cemaatleriyle, gücünü bu stratejiden alıyor.

Vakıflar rejimin ekonomi-politiğinin neresinde duruyor?
Parti ile devlet arasındaki özdeşleşmenin ve bunun da tek bir adamın şahsında cisimleşmesinin bir ekonomi-politiği bulunuyor. Vakıf mekanizması aracılığıyla, başta değerli arazilerin bedelsiz tahsisi olmak üzere, kamusal kaynaklar parti-devletinin bekası adına bu vakıflara aktarılıyor. Bunun dışında, büyük kamu ihalelerini almak isteyen sermaye gruplarının -ki bunlar ilişkiyi doğrudan parti-devletinin tepesindeki isimle kuruyorlar- bu vakıflara bağış yapmaları gerekiyor. Toplanan paralarla “paralel” eğitim kurumları oluşturuluyor, yurtlar, dershaneler, okullar açılıyor. Bu okullar, zaten dinselleştirilmiş olan “milli eğitim” sisteminin içinde, ayrı bir dinsel eğitim sisteminin inşa edilmesi anlamına geliyor. Buradan yetiştirilecek nesillerin “rejimin teminatı” olması hedefleniyor.

***

Tacizlerin bir kısmı yansıyor

Suriye’de devam eden iç savaş nedeniyle Türkiye’ye gelen Suriyeli sığınmacı ailelerin özellikle kız çocuklarının eğitimine destek vermek amacıyla Diyanet İşleri Başkanlığı Eğitim Hizmetleri Genel Müdürlüğü ile Türkiye Diyanet Vakfı KAGEM arasında “Kamp Dışında Yaşayan ve Geçici Koruma Altına Alınan Suriyeli Kız Çocukların Yaygın Eğitim Projesi” yürürlüğe konuldu.

Denetim yok gibi
Diyanet İşleri Başkanlığı Kuran Eğitim ve Öğretimine Yönelik Kurslar ile Öğrenci Yurt ve Pansiyonları Yönetmeliği Madde 28 yatılı Kuran kurslarını Diyanetin yetki ve denetimine bırakıyor.
Yatılı Kuran kurslarının açılması ve denetiminin sıkı kurallara bağlı olduğu söylenemez. Ortaöğretim ve daha üst yaş seviyesindekiler için ayrı yurt şartı konsa da bunun sınırları açık bulunmuyor.
İlköğretimde 4-5 yaştan 14 yaşa kadar çok farklı gelişim düzeyindeki çocukların birarada kalması anlamına geliyor.

Kadın öğretmen yok
Kadın öğretmenlerin, annelerin hemen hiç bulunmadığı yatılı erkek Kuran Kursları çeşitli tehdit ve riskleri barındırıyor ki buralarda yaşanan tacizlerin çok azının kamuoyuna yansıdığı kestirilebilir.
Hele şahıslara ait kurslarda bunun takip ve denetimi çok daha güç bulunuyor.

Teokratik eğitim
Kuran Kurslarının AKP’nin dinci politikalarının en temel ayağı olduğunu, şeriata ve padişahlığa geçişin temel stratejilerinden birini oluşturduğunu söylemek yanlış olmayacaktır.

***

MEB ile protokol imzalayan vakıflar

Milli Eğitim Bakanlığı, ideolojik yönelimleri doğrultusunda çalışmalar yapan bazı dini vakıflar ile çeşitli protokollere imza attı. İşte bazıları:


Su Vakfı
Milli Eğitim Bakanlığı ile Su Vakfı arasında imzalanan bir protokol bulunuyor. Bazı kurucuları: Recep Tayyip Erdoğan, Kahraman Emmioğlu, Veysel Eroğlu, Ömer Dinçer, Dursun Ali Çodur, Selami Oğuz, Süleyman Kule, Recai Berber

Ensar Vakfı
Milli Eğitim Bakanlığı ile Ensar Vakfı arasında Değerler Olimpiyatı ve Namaz Bilinci ve Diriliş temalı protokoller imzalandı ve sayısız konferans yapıldı. Ensar Vakfı’nın ülke genelinde 159 şubesi bulunuyor. Ayrıca, 32 kız öğrenci yurdu ve apartı, 14 erkek öğrenci yurdu ve apartı var.

TÜRGEV
6/11/2015 tarihinde Milli Eğitim Bakanlığı ile TÜRGEV arasında öğrencilere yönelik sosyal, kültürel, sportif, mesleki ve teknik kurslar düzenlenmesine ilişkin protokol imzalandı. Geniş kapsamlı ifadelerle imzalanan protokol gereği TÜRGEV tüm okullara ulaşma şansını yakaladı.

Ayrıca, TÜRGEV in protokol kapsamında düzenleyeceği etkinlik ve kurslarda görevlendirilecek öğretmenlerin ücretlerinin Milli Eğitim Bakanlığı tarafından ödenmesi kararlaştırıldı.

Bunun yanı sıra Limak İnşaat ve Ticaret A.Ş tarafından yaptırılan Siirt Anadolu İmam Hatip Lisesi’nin, öğrenci pansiyonu, konferans salonu ve spor salonu TÜRGEV’e tahsis edildi.

Birlik Vakfı
30/01/2015 tarihinde MEB ile Birlik Vakfı arasında Osmanlı Türkçesi Eğitimi düzenlenmesine yönelik işbirliği protokolü imzalandı. Protokol gereği Birlik Vakfı, Halk Eğitim Merkezlerinde düzenleyeceği Osmanlı Türkçesi Eğitimi kursları aracılığı ile tüm vatandaşlara ideolojik propaganda yapma fırsatı yakaladı.

Hayrat Vakfı
23/7/2014 tarihinde Milli Eğitim Bakanlığı ile Hayrat Vakfı arasında Osmanlı Türkçesi Eğitimi ve Kuranı Kerim Okuma, Anlama ve Yorumlama eğitimleri düzenlenmesine yönelik işbirliği protokolü imzalandı.

Hizmet Vakfı
15/7/2014 tarihinde MEB ile Hizmet Vakfı arasında üç yıl boyunca Değerler Eğitimi verilmesine ilişkin işbirliği protokolü imzalandı. Vakfın kurucuları Said Nursi’nin talebeleridir. Bazı kurucuları: Abdullah Yeğin, Bayram Yüksel, Hüsnü Bayramoğlu, Said Özdemir, Mustafa Sungur, Ahmet Aytimur ve Tahir Mutlu.

Kaynak: Birgun.net