Milli Eğitim Bakanlığı, ‘bölücü terör örgütü ve uzantılarına destek verici nitelikte faaliyetlerde bulundukları’ iddiasıyla 11 bin 285 öğretmeni açığa aldı. Valiliklerin koordinasyonunda yürütülen soruşturma sonuçları ile birlikte açığa alınan öğretmen sayısının 14 bine ulaşması bekleniyor.

Bakanlık tarafından illere gönderilen yazıda, şu ifadelere yer verildi: “İliniz emrinde görev yapan, ek listede adı, soyadı ve görev unvanı yazılı olan Bakanlığımıza bağlı okul ve kurumlarda görevli personelin, güvenlik kuvvetlerinde bölücü terör örgütüne karşı yürütülen iç güvenlik operasyonları ile güvenlik amacıyla alınan diğer tedbirleri ve bazı illerde ilan edilen sokağa çıkma yasağını akamete uğratmak ve eğitim öğretim hakkını engelleyici nitelikte eylemlere katılarak terör örgütüne destek verici nitelikte faaliyetlerde bulunduğu tespit edilmiştir.

Personelin bu fiilleri ile 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 6, 7, 8, 10 ve 11’inci maddelerine aykırı hareket ettikleri anlaşıldığından, 21 Temmuz’da Resmi Gazete’de yayımlanan olağanüstü hal kararı, 23 Temmuz tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan Olağanüstü Hal Kapsamında Alınan Tedbirlere İlişkin Kanun Hükmünde Kararname gereğince eyleme katılan ya da destek veren personelin görev başında kalmasında sakınca görüldüğünden aynı kanunun 137’inci maddesi gereğince ilgililer hakkında görevden uzaklaştırma tedbiri alınmıştır.”

Bakanlığın yazısında, söz konusu personele tebligat işlemlerinin acilen yapılması istendi.

Başbakan Yıldırım Diyarbakır’da açıklamıştı

Başbakan Binali Yıldırım, Diyarbakır ziyaretinde yaptığı konuşmada, “Bu bölgede görev yapan, terörle bir şekilde iç içe olmuş 14 bin öğretmen olduğu tahmin ediliyor. Ancak bunların ne kadarının doğrudan terör örgütüyle ilişkili olduğu, ne kadarının olmadığı yapılacak incelemelerle, soruşturmalarla ortaya çıkacak. Bayramdan sonra okullar açılıyor, Milli Eğitim Bakanımız ile konuştuk; tedbir olarak üzerinde şüphe bulunan, gerekli tespitleri yapılan bütün öğretmenler açığa alınacak, yeni ders döneminde bunlara görev verilmeyecek. Bunun yerine yeni baştan öğretmenlerimizi buraya göndereceğiz” ifadelerini kullanmıştı.

Başbakan Yıldırım’ın bu açıklaması, hem eğitim sendikalarının hem de muhalefet partilerinin büyük tepkisini çekmişti.

*****

Eğitim Sen: MEB suç işliyor!

Eğitim Sen, 11 bin 285 öğretmenin açığa alınmasına sert tepki gösterdi: “Her attıkları adımda darbecilerin izinden gidenler, eğitim emekçilerinin onurlu mücadelesini asla engelleyemeyecektir!”

Yapılan yazılı açıklamada, özetle şöyle denildi: “Hükümet, yandaş medya ve yandaş sendikanın işbirliği ile oluşturulan algı operasyonu ve açıkça iftira niteliği taşıyan suçlama ve hedef göstermeler sonucunda gerçekleştirilen açığa almalar, açık bir ‘yargısız infaz’dır ve hiçbir yasal hukuki dayanağı bulunmamaktadır. MEB’in açığa almaları hangi yasal soruşturma ve delillere dayandırdığını açıklamaması, daha da vahimi, kendisini yargının yerine koyarak ve yaratacağı hukuksal sonuçları düşünmeden doğrudan hüküm vererek hareket etmesi, göz göre göre suç işlediğini göstermektedir. Devleti ve eğitim sistemini kendi siyasal-ideolojik çıkarları doğrultusunda yeniden yapılandırmak isteyenler, karşılarında hiçbir örgütlü güç istemedikleri için tamamen siyasal bir operasyon gerçekleştirmiştir. Hükümet kendisine muhalif herkesi ‘terör suçu’ ile ilişkilendirerek kendi işledikleri suçun üzerini örtmek istemektedir.

Eğitim Sen, nereden ya da kimden gelirse gelsin, eğitim emekçilerinin örgütlü mücadelesini hedef alan, iktidarın baskıcı ve anti demokratik uygulamalarına zemin hazırlayan her türlü yasa dışı girişim ve saldırının karşısında hukuksal ve örgütlü mücadelesiyle durmayı sürdürecektir. Hukuksuz bir şekilde açığa alınan tüm eğitim emekçilerinin yanında olduğumuz bilinmelidir.”

*****

CHP ve HDP: Kabul edilemez!

Binlerce öğretmenin açığa alınmasına muhalefet partilerinden de tepki geldi. BirGün’e konuşan CHP ve HDP Milletvekilleri, ihbar, duyum ve şüpheler üzerinden somut deliller olmaksızın binlerce insanın yaşamını etkileyecek bu kararın kabul edilemez olduğunu vurguladı.

CHP Genel Başkan Yardımcısı Zeynep Altıok Akatlı: Binlerce insanın soruşturma ve adli yargı süreci olmaksızın yaşamını, geleceğini, kaderini etkileyen bir karar bu. Darbe girişimi sonrası bir fırsat yaratılmış da, bu fırsat üzerinden cadı avı başlatılmış gibi görünüyor. Bugüne kadar yürütülen AKP politikalarının eğitim üzerindeki olumsuz etkileri bir yana, yetmiyormuş gibi eğitimcilerin cezalandırıldığı bir noktaya ulaştık. Elbette terörle ilişkisi saptanan herhangi bir öğretmen varsa, gerekli süreç işletilerek somut delillerle durum yargıya intikal ettirilmeli ve gereği yapılmalıdır. Ancak duyumlar, ihbarlar üzerinden; kişilerin darbe girişimiyle ilgisi olmayan, iki yıllık sosyal medya paylaşımları üzerinden ya da greve katılım gibi nedenlerle görevden alınması kabul edilemez. Türkiye bugüne kadar yürütülen yanlış politikaların devamı olarak şimdi de darbe girişimi sonrası ülkeyi yıllarca geri götürecek bir sivil darbeyle karşı karşıya. Biz CHP olarak tüm bu hukuksuzlukları yargıya taşıyacağız.

HDP Milletvekili ve TBMM Milli Eğitim Komisyonu Üyesi İbrahim Ayhan: Bu açığa almalar siyasidir, darbe mantığıyla gerçekleştirilmiştir. Öğretmenlerin siyasal tavrı nedeniyle hukuk dışı bir şekilde açığa alınmalarını doğru bulmuyoruz. Adli ve idari soruşturmalar yapılmadan yapılan bu tasfiyenin karşısında duracağız.”

Kaynak: Birgun.net