970 yılı civarında yazılmış olan Exeter Kitabı, W. H. Auden, Ezra Pound ve J. R. R. Tolkien gibi yazarlara ilham verdi. Kitap, 11. yüzyılda Exeter Katedrali’nin rahibi Leofic tarafından katedrele verilmişti. Kitap, salı günü “Magna Carta”, “Bayeux İşlemesi”, “Kels Kitabı” ve “Anne Frank’ın Günlüğü” gibi çalışmaların yer aldığı UNESCO’nun Dünya Hafızası’na kaydedildi. Unesco programı, uzmanların “olağanüstü bir öneme sahip” olarak adleddiği belge mirasları tanımayı amaçlıyor.

UNESCO yaptığı açıklamada, “Bu kitap Eski İngilizce’de yazılmış dört büyük şiir elyazmasından biri” dedi. “Kitap en büyük ve muhtemelen en eski olduğundan ve içeriği başka bir el yazmasında bulunmadığından, İngiliz edebiyatının temel kitabı ve dünyanın temel kültürel eserlerinden biri olduğu söylenebilir.”

Exeter Üniversitesi’nden profesör Emma Cayley: “Olağanüstü bir hayatta kalma hikayesi"

Exeter Üniversitesi’nden profesör Emma Cayley Exeter Kitabı’nın hikayesini “olağanüstü bir hayatta kalma hikayesi; on yüzyıl boyunca resmen kullanıldı ve suistimal edildi, her zaman şimdiki gibi değeri bilinmemişti” diyerek tanımladı.

Kitaptaki şiirlerinden “The Wanderer” (Avare) Auden’in aynı isimli şiirine ilham vermiştir. Kitapta yer alan ve Ezra Pound’a esin veren “The Seafarer” (Gemici) şiiri ise, o dönemin kadın ağzıyla yazılmış nadir şiirlerinden biridir. Kitaptaki “Eálá Earendel engla beorhtast / Ofer middangeard monnum sended” (“Hail Earendel meleklerin en parlağı/Orta Dünya’dan insanlığı gönderildi) dizelerinin yer aldığı “Christ I” (İsa I) şiiri ise Orta Dünya’yı ve Eärendil karakterini yaratırken Tolkien’e ilham vermiştir.

“Yüzyıllar boyunca görmesi gereken ilgiyi yeni görmeye başladı”

Exeter Katedrali’nin dini kütüphanecisi Ann Barwood, kitabın ancak 19. yüzyılda “yüzyıllar boyunca görmesi gereken ilgiyi görmeye başladığını” söylüyor. Cayley de kitabın hala yeterince bilinmediğini söylüyor: “Kitaba göz kulan olan ve üstüne çalışanlar, yani araştırma camiası kitabın öneminin son derece farkında. Ama eminim ki halka Exeter Kitabı’nı sorsanız, kimse adını duymamıştır. ‘Anne Frank’ın Günlüğü’ ya da ‘Magna Carta’yı sorsanız duymuşlardır, ki bu kitaplar da Dünya’nın Hafızası’na kayıtlıdırlar.” (Kültür Servisi)

Kaynak: Birgun.net