Özgürlük için elbette ilkin ideolojik tutarlılık gerek. İdeoloji nedir? Kişinin etik, siyasal tüm tutum, davranışlarını bir bütünlük içinde oluşturan öğretiye verilen addır. Güç dönemlerde, kimi zaman ikircikli fikirler ve duygular taşıdığınızda, size yol gösterir ideolojiniz. Benzer durumları yaşayanlar, zamanında ne yapmış, ne tür tutum takınmış bakarak, kendinize bir yol bulursunuz. Köksüz insan savrulur.

AKP iktidarı ülkenin neoliberal siyasetinin en güçlü, cisimleşmiş halidir. 12 Mart’tan bu yana yok edilen anti-emperyalist, yerli/solcu güçlerin ortadan kaldırılmasının sonucudur. Muhalefetsiz bir iktidar kurgusunun en seçkin örneğidir AKP. Özal’ın iki buçuk parti, iki buçuk gazete düşünün başarılı sonucudur. Girdiği tüm seçimleri kazanmayı başaran RTE şimdi Gülen örgütünün(FETÖ) ihanetiyle karşı karşıyadır!

Gülen tarikatı, bugün halkına saldıran bir terör örgütüne dönmüşse, ta Çiller’den bu yana iyi bir okuma yapmak lâzım. İlhan Selçuk “Tehlikenin Farkında Mısınız?” derken, gazetesinin de esir düşeceğini hesap etmemiştir sanırım. CHP’liler “Cumhuriyet Mitingleri”ne katıldıklarında, günün birinde partilerinin “Ekmek için Ekmeleddin” beyi aday göstereceğini ummazlardı muhtemelen. Ülkedeki korkunç Siyasal-İslâm baskısı her yere sirayet etti kuşkusuz. Bütün bunlara eyvallah diyelim de, neden temel soruları sormuyoruz mesela?

Memleketimiz yeni ve güçlü bir tehlikeyle karşı karşıyadır. İntikam duygusu ve ispiyonculuk bunun adı.

Gülen henüz tarikatken, devletin tüm kurumlarına imtiyazlı biçimde yerleşmesine göz yuman, vesile olan kimdi? Gülen henüz ‘sivil toplum örgütü’ olarak anılırken; ucu bucağı olmayan servet elde etmesinin önünü açan kimdi? Gülen henüz ‘bilge kişi’ iken; adalette, eğitimde, poliste, medyada ve yaşamın her alanında örgütlenmesinin önünü açan kimdi? Bu soruların yanıtını biliyoruz. Ama esas soru şu; ne istediler de vermediniz ve ortaklık bozuldu, halkına silahla saldırdı bu gözü dönmüş Cemaat’in üyeleri?

Bence en ilginç süreç AKP içinden çıkacak olan Gülen(FETÖ)cilerle yaşanacak.

Yine başa dönelim. İdeolojiniz eğer sağlıklı zemine oturtmuyorsa sizi; savrulur, her türlü melanetin içinde bulursunuz kendinizi. Sonra da ‘aldatıldık’, ‘özür dileriz’ diyerek sorumluluktan kurtulmaya çalışırsınız. Pragmatizm, ben ona ucuz yararcılık diyorum, insanı utanacağı durumlara düşürür. Sokaktaki insan medya bombardımanı altında, ki en az Meclis’i vuran jetler kadar tehlikelidir, yanılabilir. Ama devleti yönetenler, akademisyenler, yazarlar, gazeteciler, kanaat önderleri, sermaye kuruluşlarının başındakiler, sivil toplumcular bu yanılgıyı yaşayabilir mi? Böyle bir hakları var mı?

Memleketimiz yeni ve güçlü bir tehlikeyle karşı karşıyadır. İntikam duygusu ve ispiyonculuk bunun adı. Ortalık toz duman. Hâl böyle olunca, biraz tarih bilenler mesela 12’leri anımsayabilir; Eylül/Mart! Benzer durumlarda nelerin yaşandığını anlamak ve bugün sağlıklı tutum takınmak için sağlam bir ideoloji gerekir. Ekranlarda boy gösteren generallerin hafif sarhoş hâlleri endişe verici! Onları karşısına alıp konuşturanlar, daha düne dek hedef gösterenler değil miydi? Devran değişirse, aynı alçaklığı yapmayacaklarını kim garanti edebilir?

Ezber cümlelerle bu süreci kavramak, içinden sıyrılmak kolay değil. Darbeyle boğuşurken, yakın komşularımızın sınırları içinde katliamlar sürüyor. Mesela IŞİD pusuda bekliyor olabilir mi şu an? Kürt sorunu önümüze daha bir karmaşık şekilde çıkacak, demokrasi nöbeti tutturanların, geleceğe yönelik önerisi var mı bu konu için? Elbette bir de iktisadi açmazlarla boğuşacağız. Hazırlıklı mıyız?

Bu süreçten anlamlı bir sonuç çıkarmak mümkün… Meclis’in işlevsel kılınması, bunun için barajların yıkılıp, toplumun tam temsil edilmesiyle koyulabiliriz yola. Erken bir seçim, geniş temsil hakkı getirir. Kendini öteki hissedenleri rahatlatır. En önemlisi, toplumu olağanüstü mahkemelerle terbiye etmekten vazgeçmeli iktidar. RTE bir jest olarak muhalefet liderlerine açtığı davaları geri çekmiş. Bunu tüm davalı olduğu yurttaşlar için yapsa, fena mı olur?

Başa döneceğim; eğer ideolojiniz yoksa savruluyor ve sonunda karaya oturtuyorsunuz teknenizi. Laiklik olmayınca olmuyor.

Bakın tüm bu dertlerin nedeni yurtsever solcuları darağacına gönderdiğiniz günlerdir!

Kaynak: Birgun.net