SEBAHAT KARAKOYUN [email protected]
[email protected]

KCK Yürütme Konseyi’nin “Hükümetin adım atması durumunda Kürt sorununun bir ayda çözülebileceği , bu konuda her türlü fedakarlığın gösterileceği” açıklamasının ardından, yaklaşan 1 Eylül Dünya Barış Günü öncesinde yeni bir çıkış beklenirken, 31 Ağustos’ta Diyarbakır’da yapılacak geniş katılımlı toplantı için harekete geçildi. HDP, DTK ve DBP yönetim kadroları, milletvekilleri ve belediye başkanlarının katılımıyla yapılacak toplantının ana gündem maddesini “Öcalan’a yönelik tecrit ve KCK deklarasyonu” oluşturacak.

HDP Grup Başkanvekili İdris Baluken, BirGün’e yaptığı açıklamada “barış” çağrısı yapılması beklenen toplantıyla ilgili ayrıntılar üzerinde çalışıldığını belirterek, KCK açıklamasının ardından sürecin nasıl şekilleneceğinin hükümetin yaklaşımına bağlı olduğunu söyledi. Baluken’in açıklamaları özetle şöyle:

‘Barışa sahip çıkılmalı’
“Belirleyici olan Saray iktidarının içeride ve dışarıda bir barış iradesi ortaya koyup koymayacağıdır. Öcalan üzerindeki tecridin kaldırılıp kaldırılmaması konusu son derece belirleyici olacaktır. Hâlâ Öcalan’ın sağlık ve yaşam koşullarıyla ilgili belirsizliğin sürüyor olması, hükümetin gerek Suriye üzerinde geliştirdiği savaş politikaları gerekse içeride CHP ve MHP üzerinden HDP ve demokrasi güçlerine ‘had bildirme’ tutumu çözümsüzlüğü derinleştirmekten başka bir amaca hizmet etmez.”

‘HDP zaten inisiyatif aldı’
“Demokrasi ve barış güçlerine büyük görev düşüyor. Barış isteyenler sesini yükseltmeli. 1 Eylül’de kitlelerin güçlü bir barış iradesi ortaya koyacaklarına inanıyoruz. HDP ve demokrasi güçleri barış için zaten inisiyatif almış durumdalar. AKP, CHP ve MHP’nin tüm dayatmalarına karşın barış imkanına sahip olabiliriz. KCK’nin deklarasyonu son derece önemlidir. Adım atması, bu çağrıyı değerlendirmesi gereken siyasi iktidarın kendisidir. Böyle bir süreçte Meclis’in kapalı olmasının hiçbir izahı yok.”

‘Amaçları IŞİD’i diriltmek’
“Türkiye, bugüne kadar Suriye savaşında aktif rol oynadı. Hükümetin son hamleleriyle de savaşın fiili tarafı durumuna getirilmek isteniyor. Hâlâ yanlış politikayı sürdürüyorlar. Sınırları çetelere açarak, çeteler üzerinden Suriye’de daha kapsamlı bir savaşın işaretini vermeye çalışıyorlar. ‘IŞİD’le mücadele’ kılıfıyla bu yeni politikalarını sunmaya çalışıyorlar. Ancak amaçları IŞİD’i bitirmek değil diriltmek. Kürt karşıtlığı, düşmanlığı temelindeki politikaları çerçevesinde ‘diktatörlükle’ itham ettikleri Esad’la yeni bir sayfa açma çabası içindeler. AKP’nin çılgın savaş politikaları hem içeride hem dışarıda Türkiye’ye daha büyük badireler yaşatabilir.”

Kaynak: Birgun.net