ZEYNEP KURAY - HÜSEYİN ŞİMŞEK

10 Ekim Katliamı'nda yaşamını yitirenler için dün ülkenin dört bir yanında anma etkinlikleri düzenlendi. Anmalarda barış için mücadele sözü verildi, gerçek faillerin hesap vermesi istendi. Bursa’da yapılmak istenen yürüyüşe ise polis saldırdı, çok sayıda kişi gözaltına alındı.

Bursa'da saldırı!

Bursa Setbaşı Meydanı’nda dün bir araya gelen yurttaşlar, katliamda yaşamını yitirenleri anmak için yürüyüş yapmak istedi. CHP Milletvekili Orhan Sarıbal ve HDP Milletvekili Mehmet Emin Adıyaman’ın da katıldığı yürüyüşte, polis ilk olarak toplanma yerini kuşattı. Ardından polis, birçok yurttaşa saldırarak gözaltına almaya başladı. Bu duruma itiraz eden avukatlar da gözaltına alındı. Saldırıya uğrayan yurttaşlardan yaralananlar da oldu. Gözaltına alınanlar arasında, ÖDP Parti Meclisi üyesi Koray Aslan Taş, HDP Parti Meclisi üyesi Nadiye Gürbüz, Çağdaş Hukukçular Derneği Bursa Şube Başkanı Av. Umut Beyaz, Av. Çağatay Budak, Arzu Sertan, Dilek Gültekin, Bursa Eğitim Sen yöneticisi Öznur Keskin, Ahmet Keskin, Gürkan Çelik ile Zafer Algül ile birçok HAZİRAN üyesi yer alıyor.

CHP Bursa İl Başkanı Şadi Özdemir, polis saldırısına tepki gösterdi. Özdemir, “Bursa’da yaşanan bu olayın sorumlusu demokratik hakkını kullanmak isteyen yurttaşlar değil, OHAL’i keyfi uygulamalarda da kullanan iktidardır” dedi.

‘Güzel insanları bizden aldılar’

İstanbul Kadıköy’de, katliamın birinci yıldönümü için İstanbul Emek ve Demokrasi Koordinasyonu tarafından basın açıklaması gerçekleştirdi. Binlerce yurttaş, “Ankara’nın hesabı sorulacak” sloganı atarken, koordinasyon adına basın açıklamasını Ece Ünsal okudu. Açıklamada, “Bu ülkenin aydınlık yüzlü insanlarını bizden aldılar. Bir yıldır acımızla öfkemizle yaşıyoruz” ifadelerine yer verildi. Eylemin tamamlanmasının ardından dağılan kitleden bir gruba polis müdahale etmeye çalıştı. Halkın tepkisi sonucu polis gözaltı yapamadı ve olay sonlandı.

‘Onları unutursak kalbimiz kurusun’

CHP Parti Meclisi Üyesi Kadir Gökmen Öğüt, “Sesimizi kısmaya çalışıyorlar. Radyolarımızı, televizyonlarımızı, gazetelerimizi kapatıyorlar. Ama yine susmayacağız. Ama yine direneceğiz. Katliamlarda hayatını kaybeden tüm dostlarımızın anılarını yaşatacağız. Onların ideallerini yaşatmak için savaşacağız. Onları unutursak kalbimiz kurusun” diye konuştu. Açıklamaların ardından patlamada hayatını kaybedenlerin anısına gökyüzüne siyah balonlar bırakıldı.

10 Ekim’de bir süreç kapatılmak istendi

Eylemde konuşan HDP Milletvekili Ahmet Yıldırım ise, “10 Ekim 2015 tarihini Türkiye demokrasi güçleri ve barışseverler açısından bir milat olarak kabul ediyoruz. Bu sebeple yarın birinci yılını dolduracak olan bu kirli katliamda aslında Türkiye’de halkların kardeşliği, eşitliği, büyük bir Türkiye barışı ve 30 yıldır süren bir savaşın sonlandırılmasının kapısının aralanması ile yaşanan bir süreç kapatılmak istendi” dedi.

Türk Tabipler Birliği(TTB) Sözcüsü Samet Mengüç ise şöyle konuştu: “Faşizmin bu kadar acımasız olacağını maalesef öngöremedik. Bir tek hedefimiz, söylemimiz vardı o da barıştı. Ama saat 10.04’te arka arkaya patlayan o bombalarla birer karanfil gibi yıkılan insanlarımızı gördük. Burada fotoğraflarını gördüğünüz iki kişi bizzat benim kollarımda can verdi. Oysaki oraya barışı, kardeşliği, insanlığı haykırmak için gitmiştik.”

'Barış yoksa gelecek de yok'

Katliamın birinci yılında Ankara Karşıyaka Mezarlığı, yaşamını yitirenlerin yakınları ile doldu. Sendikaların ve siyasi partilerin de katıldığı birinci yıl anmasında barış için mücadele sözü verildi.

‘Anne sensiz barış olmaz!’

10 Ekim Katliamı’nda yaşamını yitiren Emek Partisi GYK üyesi Korkmaz Tedik'in annesi Zöhre Tedik, mezarlıkta yaptığı konuşmada, oğluyla son konuşmalarını anlattı: “Korkmaz'a 'Ben mitinge gitmeyeceğim' dedim. O 'Anne sensiz barış olmaz, bütün insanlar bu mitinge gelecek' deyince tamam dedim geleceğim. Babalarımızı, oğullarımızı, kardeşlerimizi kaybettik o gün.”

Ümit Seylan'ın amcası ve 10 Ekim Der yöneticisi İhsan Seylan, “Hani sosyalizm insanlığın gördüğü rüyadır. Alandakilerin en güzel hayali da barıştı. Barış için düştüler. Barış geleceğine inanmak istiyoruz. Barış harcını 101 insanımız attı” ifadelerini kullandı.

Onlar yalnız, biz çoğuz!

10 Ekim'de yaşamını yitiren Birleşik Taşımacılık Çalışanları Sendikası (BTS) üyesi Ali Kitapçı'nın mezarı başında konuşan eşi Emel Kitapçı da, “Bu katillerin alçakların yarattığı bu karanlık sayfa kapanacak. Barış, kardeşlik ve özgürlük türküleri söylemeye devam edeceğiz. Onlar yalnızlar, biz ise ne çoğuz” diye konuştu.

Uygar Cosgun'un dedesi Burhan Durdu ise, “Bu felaket ve bu olay unutulacak bir olay değildir. Suçlular bulunup adalet yerini bulana kadar devam edecektir” dedi.

'Kime dokunduysa sevgi bırakmış'

Katliamda yaşamı yitirilenler Malatya’da da mezarları başında anıldı ve bugün saat 10.00’da Malatya Tren Garı’nda yapılacak anmaya çağrı yapıldı. Oğlunun mezarında konuşan Ata Önder Atabey’in annesi Halime Atabey, “Bizim çocuklarımız barış, özgürlük için gittiler. İnsanlar ölmesin, bu ülkeye huzur gelsin diye gittiler. Ama olmadı, yok ettiler çocuklarımızı. Benim oğlum öğretmendi, insan gibi insandı. Çabuk elimizden aldılar. Oğlum kime dokunduysa sevgi bırakmış. Bir yıldır sevgi yağıyor bize” dedi.

'Gerçek failler hesap verecek'

Katliamda can veren Emine Ercan için Çorum’da mezarı başında bir anma programı düzenlendi. Emine Ercan’ın eşi Cuma Ercan aradan bir yıl geçmesine rağmen hukuki anlamda en ufak bir ilerleme yaşanmadığına dikkat çekti. Tüm bunların kendilerini yaraladığını kaydeden Ercan, “Bizler bu katliamın arkasındaki gerçek faillerin ortaya çıkmasını ve hesap vermesini istiyoruz. Ancak bu yapılmıyor” diye konuştu.

Mitinge Mersin Tarsus'tan katılan ve katliamda hayatını kaybeden Metin Peşmen, Leyla Çiçek ve Orhan Işıktan, Tarsus’ta mezarları başında anıldı.

***

Alanya’da anmaya provokasyon

Antalya Alanya’da Eğitim Sen’in 10 Ekim Katliamı anması sırasında ırkçı bir grup sendika binasını bastı. Eğitim Sen üyelerinin dışarı çıkması engellenirken grup binaya Türk bayrağı astı. Saldırganlar katliamda hayatını kaybedenlerin mezarlarına da Türk bayraklı tişörtler astı. Irkçı gruba polis müdahale etmezken yerel basın da saldırıyı “Ay yıldızlı tişört operasyonu” olarak övdü. Saldırganlar bir de basın açıklaması yaptı. Abdullah Üzüm isimli şahıs “Türk bayrağını binaya asmayı bırak. Görevi PKK ve yandaşlarını savunmak olan bu densizlere ya gerekeni yapın ya da biz yapınca bize küsmeyin. Ne mutlu Türk’üm diyene” diyerek Eğitim Sen üyelerini tehdit etti.

Kaynak: Birgun.net