Bursa Gemlik Gübre Fabrikası’nda geçen yıl meydana gelen; 1 işçinin ölümüne, 1 işçinin de yaralanmasına neden olan patlamayla ilgili davanın ikinci duruşması dün görüldü. Adalet Arayan İşçi Aileleri, tüm sorumluların eksiksiz yargılanmasını istedi. Duruşmada suçu birbirlerine atan sanıkların ifadeleri ise fabrikada işçi hayatının nasıl hiçe sayıldığını ortaya koydu.

Bursa’daki Gemlik Gübre Fabrikası’nda 19 Temmuz 2015’te meydana gelen patlamada Uğur Çavdar (32) adlı işçi yaşamını yitirmiş, Mustafa Karayol ise yaralanmıştı. Bursa 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde açılan davada, iki müdür, iki mühendis ve bir uzman “taksirle ölüme ve yaralanmaya neden olmak” suçundan yargılanırken, fabrikanın Genel Müdürü ve Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Mehmet Yıldırım ve diğer şirket ortakları yargılanmıyor.

‘Yönetim Kurulu yargılanmalı’

Duruşma öncesi adliye önünde açıklama yapan Adalet Arayan İşçi Aileleri, “Yönetim Kurulu’nun sanık olmaması durumu kabul edilebilir değildir. Ne hukuken ne de vicdanen” dedi. Şirket sahipleri için savcılığın ‘kovuşturmaya yer olmadığı’ kararı verdiğini hatırlatan aileler, bu karara yaptıkları itirazın kabul edildiğini, yeniden yapılacak bilirkişi incelemesinin sonucunu beklediklerini belirtti.

‘Hayati tehlike varken işçiler zorla çalıştırıldı’

Dosyadaki bilirkişi raporu ile tanık beyanlarının ‘kasıt ölçüsünde ihmallerin bulunduğunu’ ortaya çıkardığını vurgulayan aileler, şunları kaydetti: “Anlaşılmaktadır ki 7 işçi, yüzde 80 oranında amonyum nitratın biriktiği bir ortamda hayati tehlike altında çalışmak zorunda bırakılmıştır. İşçiler, işveren talimatı ile gazın en düşük (!) ölçüldüğü asansör boşluğunun kapısında çalışmaya zorlanmışlar ve gerçekleşmesi an meselesi olan patlamanın vuku bulması ile de Uğur Çavdar 40 metreden asansör boşluğuna düşerek hayatını kaybetmiştir. Üretime ara verilerek ortam gazdan arındırılsaydı beklenen patlama ölümcül bir sonuca neden olamayabilecekti.”

İşçi aileleri, Gemlik Gübre Fabrikası’nda Uğur Çavdar’ın hayatını kaybettiği iş cinayetinin ardından da ihlal ve ihmallerin sürdüğüne dikkat çekti. Ailelerin verdiği bilgilere göre, aynı fabrikada 23 Mart’ta Yavuz Cömert adlı bir işçi buhar boru hattında çalışırken kızgın buhar nedeniyle yanarak yaralandı. 7 Nisan’da ise hortum patlaması sonucu ortaya çıkan amonyak buharından 2 işçi zehirlendi, 100 işçi etkilendi. Aileler, Çalışma Bakanlığı müfettişlerini ve işyerinde örgütlü Petrol-İş Sendikası’nı göreve davet etti.

‘Altı üstü bir işçi öldü’

Duruşmada konuşan sanıklar ise birbirlerini suçlamayı sürdürdü. Sanıklardan Gübre Üretim Müdürü Murat Meriç, şunları söyledi: “Fabrika çok tehlikeli işyerleri kapsamında olmasına rağmen patlamadan korunma dokümanı ve risk analizi yapılmamıştı. Vardiyalarda mühendis çalışmıyordu. Personel eksikliği giderilmiyordu. Uğur’u ararken yöneticiler ‘Altı üstü bir işçi öldü’ diyorlardı.”

Sanıklardan Teknik Genel Müdür Yardımcısı Ali Galip Küreksiz de, “Risk analizi en son geçen yıl yapıldı. Olay öncesi acil eylem planı vardı ama yetersizdi. Olayın vahametinden sonradan haberim oldu” diye konuştu. Dava, 18 Temmuz'a ertelendi.

‘Oğlum öldüğünde bile üretimi durdurmadılar’

Uğur Çavdar’ın aynı fabrikadan emekli babası Ekrem Çavdar, BirGün’e konuştu. Çavdar, şunları kaydetti: “Ben 33 yılımı bu fabrikaya verdim, 32 yaşındaki oğlumu bu fabrikada kaybettim. Hâlâ da önlem almıyorlar. Geçen ay amonyak hortumu patladı, bir işçinin vücudu yandı, evvelki ay gaz kaçağından işçiler zehirlendi. Altın yumurtlayan tavukları var, bir şey batmış ayağına, ayağı keserler mi, kesmezler. Oradaki düzen bu! Oğlum öldüğünde bile üretimi durdurmadılar. Günlük kapasiteyi yüzde 105’ten yüzde 103’e düşürdüler. Bir insanınızı kaybediyorsunuz, üretim kapasitesini düşürmekle yetiniyorsunuz, üretimi durdurmuyorsunuz! Hiç mi utanmıyorlar? Umarım hepsi hak ettikleri cezayı alacaklar, biz bunun için sonuna kadar mücadele edeceğiz.”

Kaynak: Birgun.net