Partisinin grup toplantısında Güneydoğu'daki operasyonlarla ve ablukayla ilgili konuşan MHP Lideri Devlet Bahçeli, "Halka 3 gün süre verin. Sonra taş üstünde taş, baş üstünde baş bırakmayın" ifadelerini kullandı.

Diyarbakır ziyaretinde, Sur'dan bir ev alacağını söyleyen Başbakan Ahmet Davutoğlu'nu eleştiren Devlet Bahçeli, "Sayın Başbakan, serokluğu çok sevdin. Sur’a taşınacakmışsın. Allah tamamına erdirsin. Mutlu mesut olursun inşallah. Konyalıydın, oldun Diyarbakırlı. Dilerim talihin açık olsun. Diyarbakır’da konuşurken fark ettim ki, görünürde gururla sallanan bir Türk bayrağı yoktu" diye konuştu.

Bahçeli'nin konuşması özetle şöyle:

"Uydurduğumuzu, abarttığımızı düşünen oluyorsa duvarlarda çınlayan ağıtlar, cami avlularında toplanan kederli yüzler cevap olacaktır. Yumruklarımızı sıkıyoruz. İçin için ağlıyor, şehitler geldikçe, yavrular yetim, gelinler dul kaldıkça canımızdan can gidiyor. İki polis memuru, Ceylanpınar'da Temmuz 2015'te evlerinde terör örgütü tarafından öldürülmüşlerdi. O günden bu güne kan durmadı, teröristler öldürmeye ara vermedi. Umutla yanan ocaklara incir ağacı diktiler.

Felaket ayak seslerini duyuruyordu ama iktidar dikkate almadı. Nasıl olsa çözüm süreci devredeydi. Teröristlerle masaya oturanlar hazırlıksız yakalandı. Demokratik süreç içerisinde çözüm olacak, ülkemiz bahara uyanacaktı. Sürece büyük anlamlar yükleniyor, beklentiler alabildiğine şişiriliyordu. Hatta öyle bir hamaset rüzgarı estiriliyordu ki gerçeklerin ortaya çıkma huyu gözden kaçmıştı. AKP'nin PKK'yla kurduğu ilişki çukurlardan fışkırdı, barikatları aştı.

Sosyal medya hesabından bir şehit daha vermeyi bünyem kaldırmayacak mesajından sonra verdiğimiz bir şehit daha yüreğimizi yakmıştır. Rabbim tüm şehitlerimizin ruhlarını şad etsi. Haklarını bize helal etsinler. Şehitlerimizin ailelerinin her daim yanlarında sapasağlam duracağımzıı önemle bildirmek mistiyorum. Şehitler ölmez, Türk vatanı bölünmez ve bölünemeyecektir.

Güneydoğu'da üzerinde önceden düşünülen operasyonlar teker teker işlenmeye başlamıştır. Duvarlara yerleştirilen bombalar tuzaklanmış sıva ile kapanmıştır. Bununla birlikte çelik plakalı barikatlar sokaklara kurulmuştur. Teröristler bunları yaparken hükümet nerede geziyorlar. Şarkılı türkülü bomba hazırlayan şerefsizleri hiç kimse görmedi mi? Anlaşılan odur ki Türkiye'miz yalnızca Allah'a emanettir. Ortada çok ciddi bir istihbarat zaafı vardır ve bu ortadadır. Karşımızda es geçemeyeceğimiz bir namertlik bulunmaktadır.

Biz işbirlikçiliğe ortak değiliz hiçbir zaman da olmayacağız. Biz Türkiye ve Türklük sevdasından yürekleri tutuşmuş Milliyetçi Hareket Partisi'yiz. Nusaybin'in hali nedir, hendekler hangi ara açılmış, barikatlar nasıl dikilmiştir? Sayın Başbakan, serokluğu çok sevdin. Sur’a taşınacakmışsın. Allah tamamına erdirsin. Mutlu mesut olursun inşallah. Konyalıydın, oldun Diyarbakırlı. Dilerim talihin açık olsun. Diyarbakır’da konuşurken fark ettim ki, görünürde gururla sallanan bir Türk bayrağı yoktu.

Gel şu Nusaybin'e biraz kafa yoralım. PKK'nın Meclis'teki uzantılarına ilişkin dokunulmazlıkları acilen kaldıralım. Bilsesin kli zaman geçiyor. Suya yazı yazma bu dokunulmazlık zırhını delelim. Millet bunu istiyor. Kim nifakın yanında duruyorsa Türk hukuku üstüne gitsin sadece adaletin önünü açın PKK'lılar mahkemeye çıksın.

'HALKA 3 GÜN SÜRE VERİN'
Nusaybin'de vatandaşa 3 gün süre verin. Sonra taş üstünde taş, baş üstünde baş bırakmayın. Şahadetlerin önü kesilmezse Türkiye iç avaşa sürüklenecek Suriye'ye benzeyeceğiz. Vatan gittikten sonra siyaseti ne yapalım? Gerekirse ekmeğimizi bölelim aç yatıp aç uyanalım ama kahramanlarımız ne talep ediyorsa son kuruşuna kadar karşılayalım.

'PARALELİN KÖKÜ KAZINMALI'
Paralel konusunda da gereken ne ise yapılmalı, paralelin kökü kazınmalıdır. Bizim terkedecek yurdumuz sönecek ocağımız yoktur. Devlet egemenlik haklarımızın garantisidir. Fedakarlıklarıyla bize cennet vatan bırakan ecdadımızın yüzünü kara çıkarmamak için gerekirse kanımızın son damlasına kadar mücadele ederiz.

Erdoğan'ın ABD ziyaretinde nükleer güvenlik planı ikinci sıraya düşmüştür. Cumhurbaşkanına olan nezaketsiz yaklaşım dikkatten kaçmamıştır. Erdoğan ABD'de Türkiye'yi temsil etmiştir. Erdoğan'ın karşılanış şekli Türkiye'ye haksızlık ve saygısızlıktır. Anlaşılan ABD ile müttefiklik hukuku da bekleme odasındadır. Erdoğan Obama ile görüşmesi gerçekleşince adeta ABD'yi fethetmişcesine haberler yapılmıştır. Bu görüşmede neler konuşulduğu da bize aktarıldığı kadar bilinmektedir. Acaba bu kırmızı odada neler konuşuldu. Kırmızı odada Erdoğan'ın PYD'ye karşı yumuşadığı görüşü gerçek midir?

'TÜRKİYE CUMHURBAŞKANI'NA PARMAK SALLAYAMAZLAR'
Erdoğan ABD'de buz gibi bir çehre ile karşılaşmıştır. Bu ziyaretteki asıl püf nokta Erdoğan ile Obama'nın söz düellosudur. Erdoğan basına yönelik tutumu konusunda eleştirilmiştir. Yabancı bir ülkenin Türkiye'nin Cumhurbaşkanı kim olursa olsun böyle bir eleştiriye sıcak ve normal bakamayız. Erdoğan çok çam devirmiş, gönül kırmıştır ama Türkiye'nin Cumhurbaşkanı'na parmak sallanamayacağını da biliyoruz. Bizim bu duruşumuzdan ifade eden yuvaları yine ileri geri yorumlar yapacaktır. Biz Türk milliyetçisiyiz."

Kaynak: Birgun.net