MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, darbe girişimi sonrası ilan edilen OHAL kararına ilişkin olarak, "OHAL millete pusu kuran odaklara karşı güvencedir, anayasal tedbirdir" görüşünü dile getirdi. "FETÖ'cü teröristler insanlığın yüz karalarıdır" diyen Bahçeli, "Askeri ve sivil bürokraside toplu görevden almalar yapılırken sağlam belgelere dayanmak esas olmalıdır. Suçlu ile suçsuz ayırt edilmelidir. Paralel yapı her yönüyle araştırılmalıdır. Bu yapılıyorken masumların hakkını gasp etmek, suçsuz günahsız insanımızı mağdur etmek terör örgütünün zalimliği kadar tehlikelidir" diye konuştu.

T24'ün haberine göre, MHP grup toplantısında konuşan Bahçeli'nin açıklamalarından satır başları şöyle:

Türk tarihinde çok nadir göreülebilecek bir ihanettir. FETÖ'cü kalkışmaya kim ortak olmuşsa Türk askeri değildir, asla da olamayacaktır.

15 Temmuz FETÖ'cü kalkışmaya karışan kim varsa, bu hain teşebbüse kim ortak olmuşsa ismi ne olursa Türk askeri değildir, asla olamayacaktır. Vatana millet sevgisinin bedelini de canıyla kanıyla ödemektir. Şerefsizden asker olmaz, olana da asker denmez.

Bunlar aklını kiraya vermiş, ruhunu Pensilvanya'daki efendisine devretmiştir, sonra ekmeğini yediği ülkeye namlusunu çevirmiş olana Türk askeri denemez.

Aziz vatanın tepesinde kanunsuz uçak uçuran haçlı iş birlikçisidir. Bu maşaları tutan eller kirlidir, alayı birden Türk'ün ebedi düşmanıdır. Tarihimizde hiç görülmemiş, yaşanmamış ne varsa 15 tEMMUZ gecesinde vuku bulmuştur. Türkiye zor ve çetin günlerden geçmiştir. Türk milleti, varlığına biçilen kefeni son anda yırtıp atmıştır. Medyadan eğitime, sağlıktan adalete, TSK'dan STK'lara kadar her yere çöreklenmiştir. Hain emellerine din kisvesi altında ulaşmaya çalışmış, ortaya çıkmak için pusuya yatmışlardır.

Manevi duyguları sömüren takiyye ustaları aslında Kiliseye hizmet etmişlerdir. Dinler arası diyalog projelendirmesi boşuna değildir. Erzurumlu bir vaiz Türkiye düşmanlığı konusunda eğitilmiş, karanlık meskenlerde örgütlenerek vatana ihanet etmeye çabalamışlardır. Asya'nın hristiyanlaşması için görevlendirilmiş, Kürdistan'ın doğumunu hazırlamışlardır.

Bu bir kuşatma harekatıdır ve kaleyi içten çökertme hazırlığıdır. Bunlar milli devlet yapımızın içinde paralel devlet arayışına girecek kadar çukurlaşmışlardır. Türklerin varlığından rahatsız olan çevreler, terörist başı Gülen'i ellerinde koz olarak tutmuşlardır. FETÖ'cü terör örgütü, kimin hedeflerine uyuyorsa onun yerine silah diye kullanılmıştır.

Bize göre 15 Temmuz bir işgal teşebbüsüdür, bunu tezgahlayanlar, 1919'daki emperyalist karargahların uyuyan hücrelerinden başkası değildir.

FETO terör örgütü düşmanın ta kendisidir. FETO terör örgütü müslüman türk milletinin ilelebet lanet ve beddua ile anayacağı hıyanet oluşumudur.

Paralel devlet yapısı, PKK kadar ağır darbe vurmaya niyet eden iğrenç bir şebekedir. Bunlar devleti ele geçirip Türkiye'yi parçalamayı amaçlamışlardır. Özellikle bürokraside yaşanan toplu tasfiyeler tehlikeyi gözler önüne sermiştir. Şu ana kadar 13 bin kişi gözaltına alınmıştır, tutuklanarak cezaevine gönderilen amiral ve generallerin sayısı 125'e yaklaşmıştır. TSK'nın yüzde 35'i demir parmaklıklar arkasındadır. Bunların sayısı da sürekli değişmektedir. MGK'nın tavsiye kararı doğrultusunda Bakanlar Kurulu perşembe günü saat 1'den itibaren OHAL ilan etmiştir. OHAL kararı aynı gün TBMM'de onaylanmıştır. MHP, tehditlere açık bir dönemde OHAL uygulamasına desteğini çekinmeden göstermiştir. Ülkenin huzurlu geleceği her türlü münazaraların üstündedir. Asayişin sağlanması maksadıysa devletin elini güçlendirmek pek tabii şarttır. Bizim anlayışımıza göre OHAL millete karşı alınmış bir karar değil, millete pusu kuran odaklara karşı anayasal bir tedbirdir. Ve OHAL Gazi Meclisi'ni yok sayma şeklinde algılanmamalıdır. OHAL çerçevesinde ilk kanun hükmünde kararnameler de çıkarılmıştır. Paralel devlet yapılanmasına ait olduğu iddia edilen kurumlar kapatılmış, bunların varlıklarına devlet tarafından el konulmuştur. FETO terör örgütüyle mücadele ederken altı çizilmesi gereken hususlar var.

Askeri ve sivil bürokraside toplu görevden almalar yapılırken sağlam belgelere dayanmak esas olmalıdır. Suçlu ile suçsuz ayırt edilmelidir. Paralel yapı her yönüyle araştırılmalıdır. Bu yapılıyorken masumların hakkını gasp etmek, suçsuz günahsız insanımızı mağdur etmek terör örgütünün zalimliği kadar tehlikelidir. Ülkücü hareket Türk milletinin övünç madalyası, yiğitlerin ana çatısıdır. Mazlumlara ilişilmemeli, onların hak ve gururu çiğnenmemelidir. Toplumun her kesimi kaygılı ve huzursuzdur. Hükümetten beklentim, suçluyla suçsuzu karıştırmamalıdır.

Kaynak: Birgun.net