ERK ACARER @eacarer

Geçtiğimiz günlerde siber grup Anonymous’un binlerce sosyal paylaşım sitesini tarayıp arşivlediği bilgilerin, IŞİD’in hem son saldırısı hem de olası eylemleri konusunda ciddi ipuçları verdiğini söyleyen CHP İstanbul Milletvekili Ali Şeker yeni açıklamalarda bulundu.

Şeker dün Meclis'te gerçekleştirdiği basın açıklamasında Anonymous hacker grubunun erişip, devletin istihbarat örgtünün ulaşamadığı bilgilerden, ülkenin dört bir yanını saran canlı bomba sarmalına kadar birçok açıklamada bulundu.

IŞİD’ciler cirit atıyor

Şeker yaptığı açıklamada şunlara değindi:

"Değerli Basın mensupları

İktidarda kim olursa olsun, devletin baskısını iliklerinize kadar hissetmeyeceğiniz, özgürce haber yapabileceğiniz bir düzende çalışmanızı diliyorum. Böyle bir düzen için çalıştığımızı da bilmenizi isterim.

Değerli arkadaşlar.

7 Haziran seçimlerinden hemen önceki Diyarbakır patlamasından başlayarak, ülkemiz yoğun bir şiddet sarmalının içerisine girdi. Ülkemizi ve yaşadığımız coğrafyayı büyük bir terör dalgası sardı. Hükümetin yanlış dış politikaları ülkemizi terör ithal eden bir ülke konumuna getirdi. 7 Haziran’da AKP iktidarı 400 milletvekili çıkaramadı ancak, 7 Haziran’dan bu yana yaşanan çatışmalarda ve artan terör olaylarında şehit sayımız 400’e yaklaştı. Yaklaşık 1000 vatandaşımızı kaybettik.

Reyhanlı, Diyarbakır, Suruç, Ankara Gar, Ankara Merasim Sokak, Ankara Güvenpark-Kızılay, İstanbul Sultanahmet ve şimdilik son olarak Taksim İstiklal Caddesinde canlı bomba eylemleri yaşandı.

Bu eylemlerde yüzlerce insan hayatını kaybetti, yüzlercesi yaralandı. Maalesef Anayasa’nın 87. Maddesinde tarif edilen siyasi sorumluluğu kimse üstlenmedi. Olaylardan bizzat sorumlu olan içişleri bakanı, mit müsteşarı, emniyet müdürleri, valilerden hiç kimse istifa etme gereği duymadı.

Değerli Basın Mensupları

7 Haziran seçimlerinden bu yana bir ailenin iktidarı için ülkemizin kan gölüne çevrildiğini, bunu hak etmediğimizi, meclisin bu sorunları çözmek için aktif rol alması gerektiğini söylüyoruz. Ancak iktidardan bu konuda olumlu bir yanıt alamıyoruz. Meclisteki sandalye çoğunluğuyla her türlü teklifimizi ellerini kaldırıp indirerek reddediyorlar. Daha dün, çocuk istimrarı ile ilgili araştırma komisyonu teklifini hileli bir şekilde reddettiler. Kamuoyundan gelen baskılarla geri adım atmak zorunda kaldılar. Bugün çocuk istismarı konusunu araştırmak üzere bir meclis araştırma komisyonu kurulmasını bekliyoruz.

Değerli Arkadaşlar.

Suruç katliamının ertesi günü Adıyaman’a giderek çeşitli araştırmalar yaptık. Diyarbakır bombacısının ailesiyle görüştük. IŞİD Türkiye yapılanmasına göz yumulduğunu yerinde tespit ettik. Terör Araştırma Komisyonu kurulması için meclisi olağanüstü toplantıya çağırdık. 29 Temmuz’da ki bu toplantıda AKP ve MHP oylarıyla artan terör olayları araştırılmaya gerek görülmedi.

Ağustos ayında yayınladığımız IŞİD-Adıyaman raporuyla ihmalleri gözler önüne serdik. Ankara Garı katliamından sonra, 16 Ekim’de, mecliste düzenlediğimiz basın toplantısıyla, katliamı yapan Yunus Emre Alagöz’ün dinlendiğini, izlendiğini, Ankara’ya gelmek üzere kullandıkları aracın yolda defalarca durdurulduğunu, ancak patlamaların önlenmediğini belgeleriyle duyurduk. Yunus Emre Alagöz, Suruç katliamını yapan Şeyh Abdurrahman Alagöz’ün kardeşiydi.

21 Ekim’de İstanbul İl Binamızda Suriye’deki Sarin gazı saldırısı ile ilgili olarak belgeler paylaştık. 29 Aralık’da Adana’da görülen duruşmada 6 sanıktan 5’i serbest bırakıldı. Hytam Qasap isimli sanık kimyasal silah hazırlığından değil, sadece örgüt suçlamasıyla hapse mahkum edildi, o da çoktan yurtdışına kaçırılmıştı. Davaya müdahil olma talebimiz reddedildi. Yüksek yargıya başvurduk.

Devletin yetkili kurumları IŞİD konusunda o kadar hassaslar ki, Lüleburgaz’da 30 Ocak’ta izin alarak gerçekleştirmek istediğimiz panelimizi dahi konusu IŞİD konusunda vatandaşı bilgilendirme olduğu için engellemeye bile çalıştılar.

En son geçtiğimiz hafta Taksim İstiklal caddesinde şimdilik ülkemizdeki son canlı bomba eylemi gerçekleşti.

Değerli basın mensupları.

Canlı bomba eyleminden sonra açıklanan Mehmet Öztürk ismini biz Anonymous’un paylaştığı dosyadan biliyorduk.

Uluslararası hacker grubu yüzbinlerce twitter ve email hesabını incelemeye almış.

Bu hesaplardan 46 binin üzerinde IŞİD destekçisi hesap olduğunu belirlemiş. Bunların içinde de 9200 hesabın IŞİD propagandası yaptığını, kanlı görüntüleri yaydığını, IŞİD’e destekçi sağlamak için kullanıldığını tespit etmiş durumda.

Anonymous’un ‘Islamic State Organization Structure of Turkey’ ismiyle derlediği 1 numaralı klasördeki bilgiler dikkat çekici. 35 sayfalık, dosyada birbiriyle ilişkisi olan toplam 336 kişi bulunuyor. 336 kişilik listeye rağmen, emniyetin terörle arananlar listesinde IŞİD’le bağlantılı olarak sadece 23 kişi aranıyor. Bu çalışmada, aralarında Ankara, İstanbul, Antep, Adıyaman, Urfa, Kayseri, Diyarbakır ve Konya’nın da bulunduğu 29 il ön plana çıkıyor.

Biz daha önce yayınladığımız raporlarda Adıyaman ve Gaziantep’in IŞİD yapılanması için ne kadar önemli olduğunu defalarca anlatmıştık. Aynı bilgiyi şimdi Anonymous paylaşıyor.

İşte İstiklal Caddesinde kendisini patlatan Mehmet Öztürk, Anonymous’un açıkladığı o isimlerden biri.

Mehmet Öztürk, Gaziantep hücresinden bir militan. Adıyaman’dan İstanbul’a kadar gelip, Beşiktaş’tan Taksim’e hedefindeki kafileyi takip edip, sonra da bombayı İstanbul’un kalbinde patlatıyor.

Ankara’daki Kızılay Güvenpark’ta 38 vatandaşımızın hayatını kaybettiği terör saldırısını protesto etmek için Taksim Tünel’e çıkıp basın açıklaması yapmak isteyen 200 kişiye, 2 toma, yüzlerce sivil, yüzlerce çevik kuvvet polisiyle önlem alan, terör saldırısını protesto etmek isteyenlere biber gazı, plastik mermi ve copla saldıran emniyet kuvvetleri, buraya 500 metre ileride, İstanbul’un kalbinde bir canlı bombayla ilgili gerekli hassasiyeti göstermiyor.

İstiklal Caddesi saldırısını gerçekleştiren canlı bomba Mehmet Öztürk’ün telefon sinyallerinin patlamadan önce bölgeden alındığı bilgisi basınla paylaşıldı. MİT’in seyrettiği ancak takip etmediği, aramadığı anlaşılıyor.

Bu dosyayı isterse emniyete verebiliriz. Şimdilik kaydıyla sizlerle paylaşmayacağız.

Taksim dosyasında öne çıkan başka bir isim Adana Nüfusuna kayıtlı Savaş Yıldız isimli bir IŞİD’li. Savaş Yıldız gazetelere yansıyan ropörtajlarında yaptıklarını detaylı bir şekilde anlatıyor. MİT’ten talimat aldığına dair bilgiler var. Bu da bize Küçükçekmece’de belediye otobüsüne atılan Molotof sonucu hayatını kaybeden Serap Eser olayını hatırlatıyor. Hatırlayacağınız gibi, dönemin İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin olaydan yıllar sonra, bu eylemi gerçekleştiren Abid Sümer isimli şahsın MİT elemanı olduğunu açıklamıştı. Şu anda da Suriye’de YPG’nin elinde olduğu sanılıyor. Diyelim ki Savaş Yıldız eylem yapamaz durumda. Peki ya diğerleri?

Anonymous’un hazırladığı dosya da S.Y. ile aynı soyadını taşıyan Adana iline kayıtlı Z.Y. isimli bir kişi dikkat çekiyor. Bu açıdan bakıldığında ailenin destekçi aile sıfatında bulunması kuvvetle muhtemel.

Anonymous’un hazırladığı dosyada, isimleri Ankara iddianamesinde de bulunan Tatlıbal ailesine mensup Bektaş, Cemal, Harun, Hüseyin ve Cemalettin Tatlıbal isimleri var. Aynı dosyada, isimleri Ankara iddianamesinde bulunmayan A.T., Ç.T., M.T., B.T., Y.T., A.T, A.T.T., E.T. A.T., M.A.T. H.T. E.T., C.T isimleri de var. Bu aileden 18 isim IŞİD’e destek verenler.

Bir başka ailede Deligöz ailesi. Anonymous, Ankara iddianamesinde yer alan Turan ve Yusuf Deligöz isimlerinin dışında ayrıca Z.D., A.D ve H.D. adlarını da IŞİD destekçisi olduğunu iddia ediyor.

Bizim 16 Ekim’deki basın toplantısında da iddianamelerden açıkladığımız ‘Dokumacılar Grubu’na ait M.D. ismiyle birlikte Ankara iddianamesinde de geçen Bülent Aldanmaz, Remzi Gülelan, Haydar Ali Dur, Hakverdi Avcivan, Hüseyin Güllalan, Haydar Direk Ali Ekber ve Tarkan Yeniaktaş isimleri de bu dosyada yer alıyor.

Anonymous’un teknik takibine takılan ‘ancak emniyetin dikkatinden kaçan ya da önemsenmeyen’ 326 kişinin ağırlığı belli başlı illerde. İstanbul’da 41, Ankara’da 54, Konya’da 48 kişinin IŞİD’le bir bağı olduğu iddia ediliyor.

Bir başka önemli detay ise Ebu Musab Tezcan isminin de listede yer alması. Suriye’de YPG’nin elinde olduğu iddia edilen Savaş Yıldız faaliyetlerini anlatırken Ebu Musab Tezcan ismi üzerinde özellikle duruyor. Bu ismin IŞİD Türkiye yapılanmasının önemli bir ismi olduğunu anlatıyor.

Şimdi sormak istiyoruz?

Ebu Musab Tezcan takip ediliyor mu?

Elimizdeki dosyadan emniyetin haberi var mı?

Anonymous’un teknik takip yeteneği ve elde ettiği bilgiler, devletin istihbarat kaynaklarında var mı?

Arkadaşlar.

Ülkemizde en can alıcı sorun, güvenlik sorunudur. Yurttaşlarının can güvenliğini sağlamak devletin birinci görevidir. Ancak, yurttaşlarımız neredeyse “bugünde ölmedik” diye dua edecek duruma getirildi.

Türkiye’de güvenlik sistemi “kaçaksaray” için çalışıyor. 2012’de büyük tanıtımlarla kurulduğu söylenen yüz tanıma sistemi çalışmıyor. Daha doğrusu sadece “kaçakSaray”da çalışıyor.

Güvenpark’daki katliam saldırısından önce Amerika ve Almanya’nın büyükelçilikleri vatandaşlarını bir terör saldırısı konusunda uyararak kendilerine dikkat etmeleri konusunda uyardılar. Türk vatandaşlarına sahip çıkacak istihbarat ve güvenlik birimleri görevini neden yerine getirmiyor?

Benzer durum İstanbul’da yaşandı.

İstiklal Caddesi saldırısından önce Almanya Büyükelçiliği uyarılarda bulundu. İstanbul konsolosluğunu ve Beyoğlu’nda bulunan Alman Lisesi’ni kapattı. İstanbul valimiz İstihbaratların teyide muhtaç olduğunu söyledi, “vatandaşlarımızın binyıllık devlet tecrübesine güvenmesini” istedi. Ardından terör saldırısı gerçekleşti. Bin yıllık devlet tecrübesi bu yöneticilerin elinde sınıfta kaldı.

Değerli Basın mensupları.

IŞİD hem dünya da, hem de ülkemiz için en tehlikeli terör örgütlerinden biridir.

Suriye’de iyice sıkışan, Irak’ın Musul harekatıyla da Türkiye ve dünya için daha da büyük tehlike oluşturmakta olan IŞİD’e ve diğer terör örgütlerine karşı vatandaşlarımızın can güvenliğini sağlama konusunda, bir kez daha sorumluluğunu yerine getirmeye çağırıyoruz.

Hükümet, yaptığımız uyarıları, paylaştığımız bilgileri dikkate almalıdır. Verdiğimiz soru önergelerine cevap vermelidir. Bu konuda verilen çok sayıda soru önergesi cevapsız kalmıştır. Terörü araştırmak için, meclisteki partilerin ortak hareket etmesiyle derhal bir araştırma komisyonu kurulmalıdır.

Devlet vatandaşlarının can güvenliğini sağlamakla yükümlüdür. Bu görevi yerine getiremeyenler, sorumluluklarının gereğini yerine getirmelidir." diyerek basın toplantısını sonlandırdı."

Kaynak: Birgun.net