YAŞAR AYDIN [email protected] @yasaraydinnn

Türkiye’de güç odakları bir yandan darbe girişiminin yaralarını sararken diğer yandan da yarını planlama uğraşında.

AKP’nin son döneminde iktidar blokundan iyice uzaklaşan merkez medya ve büyük sermaye guruplarının en büyük beklentisi kendilerinin ifadesi ile “normalleşme.” Bu sürece TBMM’de bulunan muhalefet partilerinin liderlerinin de kimi endişelerle birlikte eşlik ettiğini görebiliyoruz.

Merkez medya bir kez daha iktidarın gözdesi olurken, başta TÜSİAD üyeleri olmak üzere büyük sermaye, yeni süreçte görev almaya hazır olduklarını hızla ifade ettiler. Bu koroya dahil olan liberaller ise şimdiden kurtuluşu AKP’ye bağlayarak “2002 başlangıç ayarlarına dönmeyi” vaaz ediyorlar.

AKP’ye yeni elbisesi
Böyle bir değişimin AKP’de beklenmesi işin doğrusu hiç akla uygun gelmiyor. Ama AKP’yi takip eden birden farklı kaynak sürecin böyle ilerleyebileceğini söylemesi tartışmayı daha da ilginç hale getiriyor. Doğal olarak AKP’nin ANAP benzeri çizgiye kayma ihtimalinin nereye dayandırdıklarını sorduk. Yanıt, “Atatürk posterlerinin AKP binasına asılması, CHP mitinglerine AKP’lilerin katılma talebi, TBMM’de yumuşak üslup, Anayasa görüşmelerine yeniden başlanılması, düne kadar düşman olan Doğan Medya önünde sıra olmaları” oldu. O kadar iddialılar ki “AKP ve Erdoğan’a yeni bir elbise dikilmeye çalışılıyor. Üstelik parti içinde bile destek var” diyen konuşmalara tanık olduk.


Böyle bir AKP ne yapacak?
Bu değişime inananlar böylelikle AKP ve Erdoğan’ın hem ülkeyi hem de partiyi rahatlatacaklarına inanıyorlar. Yeni AKP’yi ise muhafazakâr, mukaddesatçı, Batı’yla uyumlu ve liberal olarak tanımlıyorlar. Bir de önümüzdeki hafta başlayacak Anayasa tartışmalarına büyük önem atfediyorlar.

Hava başka, uygulama başka
TBMM’ye ve ekranlara bakınca 15 Temmuz öncesini baz alırsak bir yumuşamadan, iktidar partisinin esnek oluşundan bahsetmek mümkün. Havada uzlaşma kokusu var. Bu durumu hem komisyonlarda hem de Meclis koridorlarında vekillerin birbirleri ile olan diyaloglarda da görebiliyoruz. Sanırım istenen de böyle bir ortamın oluşması.

Uygulamanın ise bu havaya eşlik ettiğini söylemek imkânsız. OHAL, KHK, Taksim Gezi Parkı’na Topçu Kışlası yapılacağına dair açıklamalar, Genelkurmay ve MİT’in Cumhurbaşkanlığı’na bağlanması isteği, sözleşmeli alınacak öğretmenlerin sözlü sınava tabi tutulması gibi birçok konuda Erdoğan ve AKP bildiği ve bugüne kadar da izlediği yoldan farklı bir çizgide olmayacağını gösteriyor.

En çok bir hafta
AKP’de değişim konusunu TBMM çatısı altında bulunan muhalefet partilerin vekillerine de sorduk. Bazı farklı yanıtlar almakla birlikte parti liderleri kadar iyimser olmadıklarını gördük. Özellikle AKP uygulamalarına dikkat çeken vekillerin değişim sorusuna yanıtları “Çok değil bir hafta içerisinde AKP ve Erdoğan 15 Temmuz öncesine döner” oldu.

Kaynak: Birgun.net