SEBAHAT KARAKOYUN

Üçüncü toplantı sonrası CHP'li üyelerin Başkanlığa kapılarını kapatmasının ardından Meclis Başkanı İsmail Kahraman tarafından devrilen Anayasa Uzlaşma Komisyonu'nun son toplantısına ait tutanaklar ortaya çıktı.

İşte son toplantıda yaşananlar:

BAŞKAN – Ömer Süha Bey, buyurun efendim.

ÖMER SÜHA ALDAN (Muğla) – Sayın Başkanım, tabii, aslında belki en iyisi bu. Yani birkaç gündür üzerinde çok duruldu. Toplumda gereken beklentinin olmadığını görüyoruz hepimiz, hiç kimsenin umudu yok böyle bir tablodan.

Benim tabii kişisel değerlendirmemi burada ifade etmem mümkün değil çünkü burada ben bir partiyi temsilen bulunuyorum. Bu partinin Genel Başkan Yardımcısı da Bülent Tezcan. Doğal olarak da o bizim partimizin iradesini buraya, ortaya koydu ve Genel Başkanımız da bu konuda bir çerçeve çizdi zaten.

Ha, şöyle bir şey olabilir: Tabii, asıl sorun, mesela ben de isme hiç takılma niyetinde değilim, hatta ilk günkü toplantıda da dedim yani bugün de söyledim “Sayın Meclis Başkanımız bir iradede bulunur, bir başka komisyonun oluşması konusunda bir yol açar.” dedim. İsim çok önemli değil ama gerçekten işin dönüp dolaştığı yer sistem. Sistemde düğümlenme var. Ha, bu sistemi konuşulur bulan partiler var, “Hiç konuşulmaz bu sistem artık.” diyen bir parti var. Bu anlamda, bence şu aşamada bu Komisyonu sürdürmenin, hele bu konuşmalara devam etmenin hiçbir yararı olmayacaktır pratikte.

Birkaç tane alternatif var. Bir tanesi, bugün bir oylama yaparsınız, oylamada biz irademizi, herkes iradesini belirtir.

İkinci bir alternatif, “Yarına kadar gidin partilerinizle görüşün, yetkili organlarınızla, hani bir yumuşama yolu bulunur mu?” dersiniz, bunu önerebilirsiniz.

Üçüncü bir olasılık, evet, dendiği gibi siyasi parti liderlerine gider, onların nabzını ya da düşüncesini alırsınız.

Son olarak, dördüncü olarak da Cumhuriyet Halk Partisi şu ortamda bu toplantılarda bulunmaz, diğer 3 parti bu Anayasa görüşmelerini sürdürür.

Ha, bu olasılıklar gündemdedir. Bence çok yeterlice saat geçti, yorulduk da. Bence bu noktada bir karar verme aşamasındadır diyorum ve teşekkür ediyorum.

BAŞKAN – Ahmet Bey, buyurun.

AHMET İYİMAYA (Ankara) – Değerli Başkanım, bir, ileriye sürülen şart gereği Komisyonun anayasa yapımı konusunda çalışmalarını sürdürmesi mümkün değil. Bu belli çünkü “Benim önerdiğim sistemi tartışacaksınız ama sizin önereceğiniz sistemi tartışmayacağız.” Bu, uzlaşma mantığına aykırı. Ama şu anda “Bu Komisyon işlevini bitirmiştir, sürdüremeyiz.” gibi bir sonuç yerine, akşam arkadaşlar, hepimiz gözden geçirelim, yarın nihai irade ortaya çıksın, ondan sonra yine kendiniz usulü belirlersiniz. Yoksa, şu anda bu Komisyonun görevi…

ABDULHAMİT GÜL (Gaziantep) – Bizim açımızdan gözden geçirilecek bir şey yok.

AHMET İYİMAYA (Ankara) – Şu anda “Komisyonun görevi sona ermiştir.” gibi bir netice…

BÜLENT TEZCAN (Aydın) – Bu aşamadan sonra Sayın Başkanındır takdir.

AHMET İYİMAYA (Ankara) – Tabii, takdir sizin. Başkanım, takdir sizin. Yani ben görüş olarak arz ediyorum. Sağ olun.

BAŞKAN – Efendim, hiçbir faaliyet boşa olan faaliyet değildir. Bir anlayış birliği mutlaka olacaktır. Baştan beri söylüyorum, bu dönemde çok güzel bir neticeye gideceğimize inanıyorum. Bu bir başlangıç, bir ders olabilir. Hani var ya, her sabah yeni bir başlangıçtır. Yarın yeniden başlarız, bir şey yok ama ümidi boşa çıkaran, boşu boşuna avara kasnak gibi dönen duruma da girmemeliyiz. Yeni yapacağımız faaliyetlerin daha teferruatlı bir şekilde ön yapısını konuşarak yola çıkarız.

Artı, burada şimdi oylama diye bir husus yapamayız ki. Diyelim ki…

ÖMER SÜHA ALDAN (Muğla) – Oylama…

BAŞKAN – Hayır, demin böyle bir mevzu geçti.

Diyelim ki 3 kişi, 3 parti dedi ki: “Devam ediyoruz.” 4’üncüyü mecbur mu edeceğiz? Onun için, ittifak doğrudur. Süha Bey’in verdiği bazı teklifler vardı, güzel teklifler. Yani yeniden bir çalışma düzenine girmek, oylama, yetkili organlarla görüşme, siyasi parti liderleriyle görüşme, Cumhuriyet Halk Partisi dışındakilerle devam dersek; bütün bunlar, oylama olmayacağına göre, yarına ait keyfiyetlerdir.

Bir araya geldik, daha bir kaynaştık, daha da bir kaynaşacağız. Ben elimden gelen gayreti gene göstereceğim, sizler de partilerinizle öyle göstereceksiniz.

AHMET İYİMAYA (Ankara) – Bülent Bey’i de kaynaştıracağız.

BAŞKAN – Hayır, niye Bülent Bey? Hepimiz kaynaşacağız. Şu gök kubbenin altında, bu al bayrağın altında bütün hedefimiz ne? Milletimizin gelişmesi, güçlenmesi, birliği, bütünlüğü; bunu sağlayacağız inşallah.

KADİR KOÇDEMİR (Bursa) – Başkanım, bu, avara kasnakla ilgili bir mühendis arkadaşın dediğini latife olsun diye söyleyeyim.

BAŞKAN – Buyurun efendim.

KADİR KOÇDEMİR (Bursa) – Çok kasnak olan bir sistemde, çıktığında bütün sistemi çökertecek en önemli kasnakmış, bir mühendis dedi.

BAŞKAN – Doğrudur.

MİTHAT SANCAR (Mardin) – Şimdi, yeniden toplanacak mıyız?

BAŞKAN – Hayır, ben şimdi şunu söylüyorum: Bizim yeni bir etap olabilmesi için siyasi partilerimizle olan görüşmeleriniz neticesinde grup başkan vekilleriyle bir araya gelme durumumuz olur, ona göre dünya yeniden kurulur. Her sabah güneş yeniden doğar, her sabah yeni bir başlangıçtır.

MİTHAT SANCAR (Mardin) – Hayır, şimdi, siz bir girişimde bulunacaksınız anladığım kadarıyla.

BAŞKAN – Ben şimdi bir girişimde bulundum, çok memnun oldum, bütün partilerimiz gereken ilgiyi gösterdiler. Bir toplantı yaptık, neleri yapabileceğimizi, ne olduğunu, dönemimizin de resmini çektik ama bu burada kaldı, olmadı, devam etmedi. 4’ümüz birden bir isimde anlaşamadığımıza göre…

BÜLENT TEZCAN (Aydın) – İsim ve görevde.

NAMIK HAVUTÇA (Balıkesir) – İsim ve muhteva.

BAŞKAN – Görev yani gaye. Esasında ikisinin aynı madde olması lazım. İsim ve gaye, bunda anlaşamadığımıza göre zorlama diye bir hadisemiz olamayacak ama bendeniz… Şimdi, bu son toplantımız olmuş oluyor. Eğer siyasi partilerimizden “Hayır, devam edeceğiz.” diye… Ki bu “Devam edeceğiz.” sözü zaten 3 partinin var. Cumhuriyet Halk Partisinden böyle bir karar gelirse devam ederiz. Yoksa…

MİTHAT SANCAR (Mardin) – Sorduğum soru şu Sayın Başkan: Sizin…

BAŞKAN – Bendeniz kalkıp da… Grup başkan vekillerini toplama meselesi daha sonraki hadisedir. Liderler zaten durumu bilmektedirler. Hepiniz, yani üçer kişi partiyi temsil ediyorsunuz, şahsınız adına burada değilsiniz. Netice, bu noktada olmadı ama ilerideki ümidimizi kaybetmiyoruz.

BÜLENT TEZCAN (Aydın) – Sayın Başkan bir değerlendirme yapacak, ona göre…

BAŞKAN – Yani benim değerlendirmem bu Bülent Bey.

MEHMET PARSAK (Afyonkarahisar) – Yeniden bir değerlendirme yok.

GARO PAYLAN (İstanbul) – Şu anda bir değerlendirme yok, şu anda bitirilmiş oluyor yani.

MİTHAT SANCAR (Mardin) – Sayın Başkan, şu an Komisyonun çalışmaları nihayete ermiş…

BAŞKAN – Nihayete ermiştir.

MİTHAT SANCAR (Mardin) – Bu kadar. Yani onu anlayalım.

BAŞKAN – Realite efendim, bu bir realite.

MİTHAT SANCAR (Mardin) – Hayır, sizin bundan sonra herhangi bir girişiminiz olacak mı?

BAŞKAN – Ayrı keyfiyet o ama Komisyonun şu andaki çalışması neticeye ulaşmadığımız için, esasa giremediğimiz için, usulde kaldığımız için… Kendimizi kandırmayalım. Bundan sonra her türlü faaliyette bulunacağım.

MİTHAT SANCAR (Mardin) – Hayır, siz bu Komisyonun çalışmaya devamı için girişimde bulunacak mısınız?

BAŞKAN – Bakın, tekrar ediyorum…

MİTHAT SANCAR (Mardin) – Şunun için soruyoruz Sayın Başkan: Sorulacak bize ve biz de ona göre açıklama yapacağız basına, onun için.

BAŞKAN – Bakın, tekrar söylüyorum: Biiznillah, ben inanıyorum ki biz 26’ncı Dönemde anayasayı ele alacağız ve gerekeni yapacağız. Nasıl olacak?

MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Adana) – Biz bu Komisyonu soruyoruz.

BAŞKAN – Bu Komisyon bitti.

MİTHAT SANCAR (Mardin) – Bu Komisyon bitti, tamam.

BAŞKAN – Bu Komisyon bitti ama bu, faaliyetimiz bitti manasına gelmez…

MİTHAT SANCAR (Mardin) – O ayrı.

BAŞKAN – …beraberliğimiz bitti manasına gelmez, küskünlük manasına hiç gelmez.

NAMIK HAVUTÇA (Balıkesir) – Teşekkür ediyoruz Başkanım.

BÜLENT TEZCAN (Aydın) – Çok teşekkür ediyoruz.

BAŞKAN – Herkesin fikri hür, herkes fikrine sahiptir ve her fikir muhteremdir.

Kapanma Saati: 20.08

Kaynak: Birgun.net