Anayasa Mahkemesi, dokunulmazlıklar ile ilgili başvuruların reddine ilişkin, “Anayasa'da açıkça öngörülmüş bir dava yolu kapsamında denetim olanağı bulunan ve özel koşullara tabi tutulan Anayasa’ya aykırılık iddiasının, iptali talep edilen kuralın parlamento kararı niteliğinde olduğu ileri sürülerek Anayasa’nın 85. maddesine göre milletvekillerinin münferit iptal taleplerine konu edilmesi, Anayasa'nın 148. maddesi hükmünün anlamsız ve işlevsiz hâle gelmesi sonucunu doğurur” ifadelerini kullandı.

Anayasa Mahkemesi, milletvekili dokunulmazlıklarının kaldırılmasına ilişkin Anayasa değişikliğinin iptali ve yürürlüğün durdurulması istemiyle yapılan başvuruları reddetmesinin ardından, yazılı açıklama yayımladı.

Açıklamada, başvurular hakkında Anayasa Mahkemesi’nin değerlendirmesi ifade edildi.

“MÜNFERİT BİRER PARLAMENTO KARARI”

Anayasa’nın 85. Maddesine ve 148. maddesinin birinci ve ikinci fıkrasına atıfta bulunulan açıklamada, şunlar kaydedildi:

“Anayasa’nın yasama dokunulmazlığını öngören 83. ve milletvekilliğinin düşmesini düzenleyen 84. maddeleri gözetildiğinde, Anayasa'nın 85. maddesinde sözü edilen yasama dokunulmazlığının kaldırılmasına veya milletvekilliğinin düşmesine ilişkin TBMM kararlarının hukuki niteliği itibarıyla münferit birer parlamento kararı olduklarında duraksama bulunmamaktadır. TBMM’nin kanun dışındaki işlemlerini oluşturan parlamento kararlarından yalnızca TBMM İçtüzüğü ile yasama dokunulmazlığının kaldırılmasına ve milletvekilliğinin düşmesine ilişkin kararların iptali talebiyle Anayasa Mahkemesine başvurulabileceği Anayasa’da kabul edilmiştir.

“ESAS YÖNÜNDEN DENETİMİ OLANAKSIZ”

Anayasa’nın 85. maddesi uyarınca inceleme yapılabilmesi için yasama dokunulmazlığının kaldırılmasına ilişkin bir parlamento kararının bulunması gerekliliğine karşın, iptali talep edilen kural, 316 milletvekili imzasıyla 12 Nisan 2016 tarihinde TBMM Başkanlığına sunulan ‘Türkiye Cumhuriyeti Anayasasında Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi’ ile başlayan yasama süreci sonunda kabul edilmiştir. ‘Teklif’ ile başlayan süreç, ‘Anayasanın değiştirilmesi, seçimlere ve halkoylamasına katılma’ başlığını taşıyan Anayasanın 175. maddesinin öngördüğü ‘özel’ süreçtir. Bu sürecin teklif, oylama, kabul ve yürürlüğe girme yönlerinden özel biçim koşulları olduğu gibi, bu süreç sonunda ortaya çıkan Meclis iradesine özel hukuksal sonuçlar bağlanmıştır. Bu suretle kabul edilen anayasa değişikliğine ilişkin kanunun esas yönünden denetimi olanaksız olup şekil yönünden ise 148. maddede belirtilen çerçeve içinde denetlenebilmesi mümkündür. Anılan maddeye göre Anayasa değişikliklerinin şekil bakımından denetimi teklif ve oylama çoğunluğu ile ivedilikle görüşülemeyeceği şartına uyulup uyulmadığı hususlarıyla sınırlıdır.”

“SÖZ KONUSU KANUNUN ANAYASA’NIN 85. MADDESİ ÇERÇEVESİNDE DENETLENEBİLMESİ OLANAKLI DEĞİLDİR”

“Anayasa değişikliklerine ilişkin kanunların şekil bakımından denetimi, Anayasa değişikliğine ilişkin kanunun Resmi Gazete'de yayımlandığı tarihten itibaren on gün içinde Cumhurbaşkanı veya TBMM üyelerinin beşte biri tarafından istenebilir” denilen açıklamada, somut iptal taleplerinde bu şartların gerçekleşmediği belirtilerek şu ifadeler kullanıldı:

“Anayasa’da değişiklik yapan bir kanunun Anayasa Mahkemesince denetimi ancak Anayasanın 148. maddesinin ikinci fıkrası uyarınca açılan bir iptal davası ile mümkün olup söz konusu kanunun Anayasa’nın 85. maddesi çerçevesinde denetlenebilmesi olanaklı değildir. Anayasa değişikliğine dair kanunun kabulü sırasında meydana geldiği iddia edilen şekil aykırılıkları da ancak Anayasa’nın 148. maddesi uyarınca usulüne uygun olarak açılan bir iptal davasının konusunu teşkil edebilir.

Anayasa'da açıkça öngörülmüş bir dava yolu kapsamında denetim olanağı bulunan ve özel koşullara tabi tutulan Anayasa’ya aykırılık iddiasının, iptali talep edilen kuralın parlamento kararı niteliğinde olduğu ileri sürülerek Anayasa’nın 85. maddesine göre milletvekillerinin münferit iptal taleplerine konu edilmesi, Anayasa'nın 148. maddesi hükmünün anlamsız ve işlevsiz hâle gelmesi sonucunu doğurur.

Açıklanan nedenlerle başvuru konusu 6718 sayılı Kanun’la Anayasa’ya eklenen geçici 20. maddenin, Anayasa’nın 85. ve 6216 sayılı Kanun’un 54. maddeleri uyarınca iptali ve yürürlüğünün durdurulması taleplerinin oybirliğiyle reddine karar verilmiştir.” (ANKA)


Kaynak: Birgun.net