SEBAHAT KARAKOYUN- [email protected]

CHP eski milletvekili Atilla Kart, Erdoğan’ın “anayasa platformu üzerinden mutlak iktidarını yaratma çabası içinde olduğunu” belirterek, “Bu zemini 3-5 ay kullanıp ardından milletvekili transferi dahil olmak üzere her türlü etik ve anayasa dışı yöntemle başkanlık dayatmasıyla Türkiye’yi referanduma götürmeyi hedefliyor” dedi.

TBMM’de 2011 yılında kurulan Anayasa Uzlaşma Komisyonu’nda CHP’yi temsil eden eski Konya Milletvekili Atilla Kart, “yeni anayasa” iddiasıyla Meclis’te 4 Şubat’ta başlayacak komisyon süreci öncesinde uyarılarda bulundu. “AKP’nin amacı demokratik bir anayasa yapmak değil” diyen Kart, Erdoğan’ın TBMM’de süreç başlamadan yaptığı çıkışa dikkati çekti. Kart’ın sürece ilişkin değerlendirmeleri şöyle:

'Umurlarında değil'
RTE anayasa platformu üzerinden mutlak iktidarını yaratmak çabası içindedir. Bu zemini 3-5 ay kullanıp ardından 17-18 milletvekili transferi dahil olmak üzere her türlü etik ve anayasa dışı yöntemle Türkiye’yi referanduma götürme hedefi içindedir. Varsın Türkiye’nin toplumsal barışı yok olsun, varsın Türkiye savaşa girme konumunda kalsın... Tasavvur etmek istemediğimiz bu ihtimal ve sonuçlar AKP yönetiminin umurunda değil.”

Referandum tehlikesi
“CHP tüm bu ihtimalleri ve süreci ilk günden ve her zeminde halka anlatarak eşit temsil ve oybirliğinde kararlı davranarak bu zemini kullanmalıdır. Söz gelişi sadece 12 Eylül darbe hukuku değil, son 4-5 yıl içinde AKP iktidarları tarafından çıkarılan ve 12 Eylül darbe hukukundan daha vahim sonuçlar yaratan yasal düzenlemeleri ortadan kaldırma girişiminde bulunmalıdır. Bunun yanında 4 partinin mutabık kaldığı 60 madde ile birlikte parlamenter sistemi inşa eden işler hale getiren kuvvetler ayrılığını daha da öne çıkaran toplam 39 maddeyi öne çıkararak bir çalışmada ısrarlı olmalıdır. Bu süreçte Türkiye’nin referanduma gitmesi toplumsal barışımızı ve ülke güvenliğimizi yok etme noktasında maalesef tasavvur etmek istemediğimiz sonuçlara yol açacaktır.”

Süreç doğru yönetilmeli
“CHP’nin bu kritik sürecin tümünü göz önüne alarak ve partinin bu konudaki hafızasını, sürekliliğini, birikimini, potansiyelini gösterecek bir disiplinin içinde olması gereğini ifade ediyorum. Partimin maalesef bu sürece yeterince hazırlanamadığı kaygısı içinde olduğumu yurttaş sorumluluğu kapsamında ifade ediyorum. Hazırlık, hafıza, arşiv anlamında diğer üç partiye göre daha edilgen konumda kaldığını kaygıyla görüyorum. O masayı kullanmak kadar, katılmamak da mümkündür, bu da bir tercihtir. Ancak her iki halde de bu süreci yönetmek ve halka izah etmek noktasında bir zafiyet görüyorum. Umarım CHP yönetimi duygusal tavırların üstüne çıkarak ve sorumluluk duygusuyla görevini yapar. Ben, tüm itirazı kayıtlarımı koruyarak o masaya oturmanın stratejik bakımdan daha uygun olacağı kanısındayım.”

Kaynak: Birgun.net