Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, bir boşanma davasında, sosyal paylaşım sitesi Facebook’tan fotoğraflarını paylaşan kadının eylemini, bunu öğrendiğinde karısına şiddet uygulayan kocanın eyleminden daha ağır kusur saydı. Kurul, koca lehine 10 bin lira tazminata hükmeden yerel mahkeme kararını onadı.
Kararın kadına yönelik şiddet davalarında verilen ‘iyi hal’, ‘haksız tahrik’ ve ‘saygın tutum’ indirimlerini aklamak için verildiğini ifade eden kadın avukat ve siyasetçiler karara tepki gösterdi.
‘KARAR HUKUKİ DEĞİL’
Hukuki olmayan bir kararı hukukçu gözüyle değerlendirmenin mümkün olmadığını dile getiren Avukat Meriç Eyüboğlu, “Devletin ve AKP hükümetinin şefkatli kollarının arasına aldığı aile kavramı ve kadının namusu üzerinden karar oluşturulmuş bu davada. Kadının Facebook’taki fotoğraflarıyla, eşi tarafından uygulanan şiddet karşılaştırılmış. Erkeklerle fotoğraflarının olması şiddetten çok daha kötü bulunmuş. Bildiğimiz akılla, mantıkla, vicdanla, etikle ve hukukla açıklanabilir bir karar değil bu. 8 Mart yaklaşırken, ‘Bedenimiz, kimliğimiz emeğimiz bizimdir’ sloganını daha büyük bir öfkeyle, daha yüksek bir sesle söylememizi kaçınılmaz kılacak bir karar bu’’ diye konuştu.
Fotoğrafların erkek şiddeti ile kıyaslandığını ifade eden Eyüboğlu sözlerini şöyle sürdürdü:
‘’Bu zihniyete, mahkeme kararlarına ve AKP iktidarına göre, ‘Kadına şiddet uygulanabilir, hatta haklı şiddet vardır.’ Şiddeti meşrulaştıran haklı gören, kadının bütünlüğüne, bedenine, ruhuna ilişkin müdahaleyi hak gören bir karar olarak görüyorum.’’
‘ŞİDDETİN ÖNÜ AÇILIYOR’
Kararı karanlık zihniyetin bir ürünü olarak değerlendiren CHP Manisa Milletvekili Tur Yıldız Biçer, ‘’Kadın erkek eşitliğini kabul etmeyen bir karardır. Bu karar, eşitliği kabul etmeyen, içselleştiremeyen ve ortadan kaldırmak için mücadele eden bir zihniyetin ürünü. Kadının ya da erkeğin değil, hangi taraf olursa olsun eğer eşit koşullarda değerlendirileceklerse buna ses çıkarmayız. Ancak sadece kadın fotoğraf paylaştığında bu çok ağır ve tahrik edici birşey diye bakan bir zihniyet var. Aynı şeyi erkek yapsaydı onun içinde aynı karar verilecek miydi?’’ dedi.
Şiddeti meşrulaştıran ve önünü açan kararın, kadın cinayetlerinde uygulanan indirimleri de meşrulaştıracağını belirten Biçer şöyle devam etti: ‘’Bu tarz kararların devamlılığı ile indirimlerin meşrulaştırılacağı konusunda ise oldukça endişeliyiz. Bu zihniyetin ürünü olan hastalıklı düşüncenin önünü açacak bir karar olduğu için biz bunu kesinlikle kınıyoruz. Kadın erkek ilişkisini baltalayan ve kadını savunmasız bırakan bir karar.’’
