BEKİR ÖZGÜR AYBAR

Daughter / Not to Disappear

Londra çıkışlı indie folk topluluğu Daughter üç yıl süren sessizliğini sonlandırıp yeni stüdyo albümünü “Not to Disappear” adıyla yayınladı. Ekibin tüm üyeleri henüz 20’li yaşlarının ilk yarısını adımlıyorlar. Bu da onların henüz ikinci albümleri zaten. Bunları şu nedenle belirtiyorum: “Not To Disappear” tam anlamıyla olgunluk çağının bir üretimini simgeliyor. Yersizce dramatikleşen bir ayrılık albümü değil bu. Bir “Mahvoldum. Perişan haldeyim” albümü hiç değil. “Evet, yaşadığımız dünyanın acısını görüyorum. Başımıza ne belalar geleceğinin de farkındayım, ama yine de bu kahrolası yerde yaşamak istiyorum” albümü “Not to Disappear”. Kayboluşa sürüklenmiyor. Sadece onun var olduğunu hatırlatıyor.

Kurulduğu 2010 yılından başlayarak İngiltere’nin samimi mekanlarında ve lokal festivallerinde sahne aldı Daughter. Ben Howard ile Britanya’yı turlamaları hedef kitle tarafından tanınmalarına zemin hazırlamıştı. Kısa süre içinde de yayınladıkları demolarla adlarından söz ettirmeyi başardılar. Bağımsız cenahın etkin plak şirketi 4AD’den kontrat teklifi almaları, “If You Leave” isimli ilk uzunçaların 4AD aracılığıyla piyasaya sürülmesi ekip için önemli bir sıçramaydı. Şimdilerde ise birkaç hafta önce servis ettikleri “Not to Disappear” ile daha da ileriye gideceklerine dair güçlü sinyaller veriyorlar.



Grubun vokalisti ve şarkılarda imzası bulunan Elena Tonra’nın nefes aldığı şehrin gri bulutlarından fazlasıyla etkilendiğine dair bahse girebilirim. Elena’nın zihninde flu ve bir o kadar net hikâyeler var. Bunların her birini tek tek açıklamaktan sakınıyor genç müzisyen. Bize sadece birtakım ipuçları veriyor. O yolun nereye gideceğini tahmin etmek işi bize ait. Bu şarkılarda Radioheadvari vurgulara çok yakınız, Baltimore menşeli ambient sound’u da her an “ben buradayım” diyor. Ancak hepsi bu değil, dahası var. Öykündüğü ve etkilendiği tüm seslerin, sözlerin ötesinde Daughter, “Not to Disappear” boyunca kendi sesini ve sözünü de yaratıyor.

Açılış şarkısı New Ways’teki darkwave kanalları boğuk bir vokal eşliğinde içimize sirayet ediyor. Zaten o birkaç saniyeyi duyduktan sonra albümün kapanışına kadar yaşadığımız tek yer “Not to Disappear”ın dip dalgaları oluyor.

Kaynak: Birgun.net