İtalyan asıllı Amerikalı bir ailenin çocuğu olarak 1954’te doğan Al Di Meola gitarı eline erken almıştı ve o sıralarda Elvis, The Ventures, The Beatles dinliyordu. Sonra Berklee kolejinde okudu ve kariyer yolculuğuna Chick Corea’nın Return To Forever grubuyla başladı. O sıralarda günde sekiz ila on saat gitar çalışıyordu. Ardından muhteşem bir solo kariyer başlayacaktı.


1976’de önce Land of the Midnight Sun, sonra da Elegant Gypsy geldi. Dört yılda dört nefis albümün ardından ise bir gitar yangını: John McLaughlin ve Paco de Lucia ile birlikte Friday Night In San Francisco albümü. Rekorlar kıran bu albümün ardından ikinci kırılma noktası ise 1996’daki Di Meola Plays Piazzola’ydı: Arjantinli büyük tango bestecisi Astor Piazzola’dan varyasyonlar.. Di Meola’nın özellikle son 20 yılda Piazzola’yı her bakımdan kendisine örnek aldığını söylemek elbette ki yanlış olmaz. Tabii usta gitaristin kariyeri boyunca Stanley Clarke, Lenny White, Jean-Luc Ponty, Bireli Lagrene gibi büyük müzisyenlerle de çalışmalar yaptığını, birçok ödüle layık görüldüğünü ve farklı müzik türlerini başarıyla harmanladığı albümlerinin yüksek satış rakamlarına ulaştığını da iyi biliyoruz.


Al Di Meola’nın son stüdyo albümünün ismi Elysium. “Bu sözcük ‘tam bir mutluluk’ anlamına geliyor. Albümüm için bu ismi seçtim çünkü hayata ilişkin şu anki hissiyatım aynen bu” diyen müzisyen için, 40 yıllık bir kariyerin gelip ulaştığı noktanın bu olması ne kadar güzel.


Hem akustik, hem de elektrik gitarda füzyon müziğinin ve Latin cazının bütün ustası Al Di Meola’yı özlediyseniz, 21 Şubat’ta CRR’de eski bir dostun verdiği ziyafete herkes davetli..

Kaynak: Birgun.net