BURCU CANSU

Akyurt SGK Müdürlüğü'nde Veri Hazırlama ve Kontrol İşletmeni olduğu ve imza yetkisi verilerek Personel Şefi yapıldığı öğrenilen Ş.D'nin, staj yapan 17 yaşındaki kız öğrenciyi sözlü ve fiziki taciz ettiği iddia edildi. Akyurt Cumhuriyet Başsavcılığı’na yapılan şikayetin ardından Ş.D'nin tutuklandığı öğrenildi. Şikayet üzerine dava açıldı.

"Cinsel içerikli mesajlar atmış"
Ankara Akyurt’ta bulunan Nevzat Hüseyin Tiryaki Meslek Lisesi Bilgisayar Bölümü 12’inci sınıf öğrencisi D.N.Y ve ailesi, Akyurt Cumhuriyet Başsavcılığı’na başvurarak cinsel istismara uğranıldığına ilişkin şikayette bulundu. Akyurt SGK Müdürlüğü’nde staj eğitimi almak amacıyla Eylül ayından beri staja gittiğini belirten öğrenci D.N.Y, bölüm şefi Ş.D tarafından tacize uğradığını iddia etti. Öğrencinin staj yerinde yaşadığı cinsel tacizi okulda görevli öğretmenlerine aktarması ile yaşanan rezalet açığa çıktı. Şikayette bulunan Anne F.Y, “Kızımın eve normalde 16.00’da gelmesi gerekirken gelmedi ben de meraklandım, kızıma telefon açtım, kızım telefona cevap vermedi. Daha sonra hocası beni aradı, okula gittim. Kızımın telefonuna Ş.D’nin mesajlar gönderdiğini, ancak bu mesaj içeriklerini bana söylemeyeceklerini, karakola başvurmamız gerektiğini söyledi. Ş.D kızıma cinsel içerikli mesajlar atmış, benim kızıma cinsel amaçla dokunmuş bu şahıstan şikayetçiyim" dedi.

Önce yakın ilgi sonra taciz
Cinsel istismara uğradığını belirten öğrenci D.N.Y'nin İfade tutanağında şu ifadelere yer verildi:
"Ş.D. personel şefi olarak burada görev yapmaktadır, bizden kendisi sorumludur. Stajın ikinci dönemi olan Ocak ayından itibaren bizlerle yakından ilgileniyordu, kızlarla konuşuyordu. Ben staja başladığımda üst katta işveren bölümünde staj yapıyordum. Ocak ayından sonra beni kendi olduğu bölüme bodrum kata aldı. Kendisi bana son 2 haftadır özellikle yaklaşmaya çalışıyor. Genelde gün içinde çalışırken survır odasına kablo vb şeyleri almak bahanesiyle beni çağırıyordu, burada bana bazı sorular soruyordu, sevgilin var mı tarzında sorulardı...
Benim ilk olarak elimi tutmaya çalıştı, ben de izin vermedim. Beni öpmeye çalıştı, ben yine kendisine izin vermedim.
Ş.D bana yaklaşırken ve beni öpmeye çalışırken bir yandan bana cinsel organını sürtmeye çalışıyordu. Çünkü beni eliyle tutup kendine doğru çekmeye çalışıyordu ve cinsel organını bu şekilde bana sürtmeye çalışıyordu. Ben kendisini itekleyerek buna engel oldum. Bu olay iki hafta içerisinde benzer şekilde 2 ya da 3 kez tekrarlandı, ama her seferinde ben kendisine engel olmaya çalıştım. Her üç olayda da bana cinsel organını sürtmeye çalıştı..."

Mağdurların değil, faillerin utanmalı
​Olayın yaşandığı ilk günden bu yana konu ile ilgilenen Ankara Milletvekili Aylin Nazlı Aka BirGün’e konuştu: "Eğitim cinsiyetçi, gerici, dinci, gerici ve kadın düşmanı kişilerin elinde. ​Bu zihniyet çocuğa yönelik duygusal, fiziksel ve cinsel istismarın da artmasına neden oldu. BirGün'ün açığa çıkardığı Ensar Vakfı'ndaki tecavüzün ardından çocuklarla ilgili farkındalık arttı. Çocuğa yönelik cinsel istismarın sistematik olarak var olduğunu herkes anlamış oldu. Ensar Vakfı olayı olayın mağdurlarının utanarak içine kapanmasını engelledi asıl utanması gerekenlerin failler olduğu olayların gerçekleştirenler olduğu ortaya çıkmıştır.

Ensar Vakfı'nın ardından Türkiye'nin her ilinden çeşitli haberler geliyor. Bunlardan bir tanesi de Akyurt'ta cinsel istismara uğrayan 17 yaşındaki çocuk. Akyurt'a giderek bir araştırma yaptım. Staj yaptığı yerde istismara maruz kalan çocuğumuzla ilgili aile, İlçe Milli Eğitim Müdürü, SGK İlçe Müdürü ve Savcı ile görüştüm. Şüpheli tutuklu. Mağdur olan çocuğumuz psikolojik tedavi görüyor ve raporunda psikolojik olarak yıprandığı belirtilmiştir. Buna rağmen staj süresini doldurma zorunluğu kendisine dayatılıyor. Bir haftadır yeni bir yerde staj yapıyor. Üstelik de başka bir taciz iddiasının gündeme geldiği Akyurt Halk Eğitim Merkezi'ne. Bu konuyu İlçe Milli Eğitim Müdürü ile görüşerek özel duruma dair bir kolaylık sağlamasını talep ettim.

Bu olaylar sistematik. 12 yıllık dönemde çocuğa yönelik cinsel şiddet konusunda sadece 49 araştırma var. Durum bu kadar vahimken hiç bir şey yapmadıkları ortadadır. 2010 yılında TBMM bir araştırma komisyonu kuruldu. Burada hazırlanan raporda çocuğa yönelik istismarın birinci sırada aile içinde gerçekleştirdiği bunu okullar kolluk kuvvetleri sokaklar bakım yurt ve yuvaları tutuklu ve hükümlü olarak tutuldukları kurumlar ve çalıştıkları iş yerlerinin izlediği belirtiliyor. O günden bugüne çocuğa yönelik cinsel istismar sistematik olarak artıyor fakat iktidarın bu konuda daha net tedbirler alması denetimleri sıklaştırması gerekiyor."

Kaynak: Birgun.net