15 Temmuz’daki darbe girişimi sonrası Erzurum’un Pasinler ilçesine bağlı Korucuk Mahallesi nüfusuna kayıtlı Rabia- Ramiz Gülen çiftinin 11 çocuğundan üçüncüsü olarak 27 Nisan 1941 tarihinde dünyaya gelen Fethullah Gülen’in babasının adının verildiği Yıldızkent semtindeki caminin adını değiştirmek için Milletvekili Orhan Deligöz harekete geçti. Merkez Palandöken İlçesine bağlı Hüseyin Avni Ulaş Mahallesi’ndeki Ramiz Efendi Camisi’nin adı, Deligöz’ün girişimleriyle bir günde değiştirilerek ’Millet Cami’ oldu.

Milletvekili Deligöz adı değiştirilen camiyi ziyaret etti ve açıklamalarda bulundu.

'dan edinilen bilgiye göre, Fethullah Gülen ile CIA’nın Ortadoğu ve Türkiye Masası eski Şefi Graham Fuller arasında bağ olduğunu öne süren Milletvekili Orhan Deligöz bu konuda şöyle konuştu:

"Şu kesinleşti ve ortaya çıktı. Amerikan ajanı olan Türkiye CIA İstanbul masası şefi Fuller vardı. Bu Fuller 1964’te Türkiye’ye geliyor istihbarat masası şefi olarak. 1966’da da Fethullah Gülen cemaati kuruluyor. Yıllar sonra da Fuller’in kefaletiyle Amerika’da oturma izni alıyor. 1964’lerden beri bunlar planlandı, yetiştirildi. Yabancı misyon şeflerinin kontrolünde bu hareketin geliştirildiği ortaya çıkmaktadır. Yine hazindir 15 Temmuz darbe gecesi o Fuller denen adam İstanbul’daydı. İstanbul Büyükada’da bir otelde toplantı yaptılar uzmanlarla. Hatta Amerika’ya canlı bağlanmak için tesisat kurmuşlar. Türkiye’deki darbeyi nasıl yöneteceklar, sonuçlar nasıl olacak, diye. Muhtemeldir ki Yunanistan’a kaçan helikopterin içerisinde, Fuller’i kaçırdılar o gece. O 8 asker kaçtı denilen helikoperin içerisinde Fuller de vardı maalesef. Dolayısıyla büyük bir bela atlattık. ’Bir musibet bin nasihatten evladır’ atasözünü hatırladım. Yoksa biz bu millete nasıl anlatırdık. Biz geçmişten beri biliyorduk bunun ajan olduğunu, dillendiriyorduk da anlatamadık. Yabancı misyon şefleri var işin içinde. Türkiye’nin doğusunu Ermenistan’a, Kürdistan’a pay edeceklerdi amaç buydu. 17-25 Aralık operasyonlarında Cumhurbaşkanımız feryat etti kimse anlamak istemedi, ’olur mu öyle şey?’ dediler. Nasıl ki bombalar başımıza aşağı yağdıysa, bu darbeye girişen asker görünümlü hainler ’evet biz Fetö’nün itleriyiz’ dediyse o zaman açığa çıktı. Çok ucuz atlatıldı. Eğer darbe olsaydı DAEŞ’in Türkiye’ye gelme planı vardı. DAEŞ Türkiye’ye gelecekti ve insanlarımızı aynen Suriye’de Irak’ta yaptıkları gibi boğazlayacaklardı."

Kaynak: Birgun.net