AKP’nin YPG kamplarını top atışlarıyla vurması ve Suriye'ye kara operasyonunun tartışılmaya başlamasıyla ülkenin eşiğine geldiği savaş olasılığını, hükümetin izlediği dış politikayı sol parti ve yapılar BirGün’e değerlendirdi.
>>ÖDP Eş Genel Başkanı Alper Taş: AKP mezhepçi bakışa sahip
AKP’nin savaş politikası ülkemizdeki halkı yakıyor. Adeta yıkıma sürüklüyor. Hükümet Suriye krizine gerici bir bakış açısıyla yaklaşıyor. AKP’nin bölgede emperyalist ve mezhepçi bakış açısı var. Bu zaten belli olan bir olaydı. AKP şu an bölgeyi benzinle yakmaya çalışıyor. Bir an önce AKP’nin dış politikasından vazgeçmesi gerek. Kürtlerle barış politikaları geliştirmesi gerekiyor. Biz ülkedeki halklar olarak bütün emperyalist güçlerin bölgeden çekilmesini ve barışı istiyoruz.
>>Emek Partisi Genel Başkanı Selma Gürkan: IŞİD’le mücadele rahatsız ediyor
Bölgede gerici, selefi IŞİD türü silahlı çetelerle aynı safta olmayı reddeden Kürt hareketi, AKP hükümetinin uzun süredir hedefinde. İçerisinde her türlü toplumsal kesimlerden ve etnik gruplardan oluşumları barındıran PYD güçlerinin kendi topraklarından selefi güçlerin süpürülmesi için verdiği savaşta kazandığı her mevzi AKP hükümetine dert oluyor. Olası bir savaş bölgenin olduğu gibi tüm ülkenin savaş bataklığına sürüklenmesi demektir. İç ve dış politikada bu savaş, talan ve işgal politikalarına karşı durmak, mücadele etmek bütün emek, demokrasi ve barış güçlerinin görevidir.
>>Haziran Yürütmesi’nden Burak Yücel: Emperyalizme karşı halk hareketi
Adı konulmamış bir 'yeniden paylaşım savaşı' yaşanıyor Suriye özelinde ve Ortadoğu'da. Emperyalist krizin derinleşmesi, kriz bağlamında karşı karşıya gelen güçleri de daha sert adımlar atmaya zorluyor. Bugün artık, Suriye'de emperyalistlerce başlatılan ve 'vekaleten' süren savaş, 'vekiller'in devre dışı kaldığı, gerçek öznelerin karşı karşıya geldiği bir noktada. Süreç, emperyalist saldırganlığı ve halklara yapılan zulmü durduracak bir halk hareketinin varlığını zorunlu kılıyor. Sözün kısası, Haziran'a büyük iş düşüyor.
>>HTKP Merkez Komite Üyesi Metin Çulhaoğlu: 1974’ten beri ilk kez dış maceraya bu kadar yakınız
Siyasal iktidar, temsil ettiği sınıf ve bağlı olduğu dış güçlerce görece daha rahat manipüle edilir ve hizaya getirilir. Rejim ise bu güç odakları nezdinde, gerektiğinde onları da zorlayarak kendine alan açmak, meşruiyetini tescil edeceğini düşündüğü adımlar atmak ister. Kanımca bugün AKP kendi rejimi açısından böyle kritik bir virajda. Bu nedenle bir oldubitti durumu yaratma peşinde ve bunun zeminlerini yokluyor. Bağlı olduğu odaklardan bugüne kadar olanlara göre daha sert uyarı gelmezse savaş için gözünü karatmış görünüyor. Türkiye’nin 1974’ten bu yana ilk kez bir dış maceraya bu kadar yakın durduğunu söylemekte sakınca yok.