CHP Ankara Milletvekili Ali Haydar Hakverdi'nin, hapishanelerdeki mahkûm sayısına, mahkûmların yaş dağılımına ve hapishane görevlilerine ilişkin yaptığı bilgi edinme talebine yanıt geldi. Buna göre AKP döneminde mahkûm sayısı, yüzde 211 arttı.

Adalet Bakanlığı Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü'nün, Hakverdi'nin dilekçesine verdiği yanıtta, Türkiye’de 18 Şubat 2016 itibariyle toplam 362 ceza infaz kurumu bulunduğu, bu 362 kurumun toplamda 180 bin 256 kişi kapasiteli olduğu bilgisine yer verildi. Hapisteki mahkûm sayısı ise, 4 Mart 2016 itibariyle 185 bin 228 olarak açıklandı. Hakverdi bu bilgiler ışığında, "Türkiye’de Cumhuriyet tarihinin en büyük doluluk oranına ulaşılmıştır. Hapishanelerdeki mahkûm sayısı, erken tahliye, denetimli serbestlik, elektronik kelepçe gibi yasal düzenlemelere rağmen bir türlü azalmıyor. Kısacası hapishaneler kapasitelerinin çok çok üzerine çıkmıştır. Hapisteki kişi sayısı her geçen gün artmaktadır. Bu artışa hükümetin düşündüğü çözüm ise ‘yeni hapishaneler’ inşa etmektir" yorumunu yaptı.

AKP DÖNEMİNDE YÜZDE 211 ARTIŞ

"AKP, iktidara muhalefet eden tüm toplumsal kesimlere yönelik bir susturma aracı olarak hapishaneleri kullanmaktadır" diyen Hakverdi, "İlk göreve geldiği 2002 yılının sonunda 34.808’i hükümlü, 24.621’i tutuklu olmak üzere 59.429 tutuklu ve hükümlü varken, 04.03.2016 tarihi itibariyle 159.028’i hükümlü, 26.200’ü tutuklu olmak üzere toplam 185.228 hükümlü ve tutuklu vardır. Yani AKP döneminde nüfus yaklaşık olarak yüzde 20 artarken, mahkûm sayısında yüzde 211 oranında bir artış olmuştur. 2002 yılının sonundan 4 Mart 2016 tarihine kadar olan sürede hükümlü sayısı ise yaklaşık olarak yüzde 400 artmıştır" dedi.

362 HAPİSHANEDE 11 DOKTOR VAR!

Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü'nün verdiği bilgilere göre, 185 bin 228 mahkûmun 178 bin 542'si erkek, 6 bin 686'sı ise kadın. Hapishanelerde görev yapan doktorların sayılarına ilişkin sorusuna verilen yanıtta ise “Ceza ve Tevkifevleri bünyesindeki doktorların Sağlık Bakanlığı’na devredildiğini ve sağlık hizmetlerinin Sağlık Bakanlığı tarafından verildiği; hali hazırda ceza infaz kurumlarında 11 doktor ve 4 diş hekiminin görev yapmaktadır” denildi. Yani 33 hapishane ve 16 bin 839 mahkûma 1 doktor düşüyor.

Hapishanelerde toplamda 39 ambulans var. Yani 9 hapishaneye 1 tane düşüyor. Hakverdi, "Bu veride göstermektedir ki mahkûmlar için hapishanelerde ambulanslar hazır bekletilmemektedir. Acil durumlar için sevk edilecek ambulans olmadığı için mahkûmların hayatlarını kaybettiği bilinmektedir" yorumunu yaptı.

HAPİSHANELERDE 513 BEBEK VAR

Annesinin mahkûmluğundan dolayı annesi ile birlikte hapishanede kalmak zorunda olan 0-6 yaş arası çocuk sayısı 513.

Diğer mahkûmların yaş gruplarına göre dağılımı şöyle:

12-17 yaş arası çocuk mahkûm sayısı: 2.375

18-20 yaş arası genç mahkûm sayısı: 9.057

21-39 yaş arası mahkûm sayısı: 117.490

40-64 yaş arası mahkûm sayısı: 53.428

65-79 yaş arası mahkûm sayısı (yaşlı): 2.583

80 üstü (ileri yaşlı) mahkûm sayısı: 127

HER GÜN 112 KİŞİ MAHKÛM OLUYOR

Hakverdi, müdürlüğün verdiği yanıtlarla birlikte şu açıklamayı yaptı:

"Adalet Bakanlığı’nın “13 Ocak 2016 tarihi itibarıyla hapishanelerde 179 bin 611 kişi bulunuyor.” açıklaması ile karşılaştırdığımızda 50 günde 5.617 kişi yani günde 112 kişi mahkûm olmuştur.

Bakan Bozdağ, Türkiye’de 3 Ocak 2014 itibariyle, “hapishanelerde 27 bin 563’ü tutuklu, 118 bin 051’i hükümlü olmak üzere toplam 145 bin 614 kişinin yattığını” açıklamıştır. 2016 yılı Mart ayına kadar geçen 2 yıllık sürede 39.614 kişi mahkûm olmuştur. Yine bu iki yıllık sürede hükümlü sayısında 41 bin kişilik artış olmuştur.
Türkiye’de hapishanedeki insan sayısı yedi şehrin nüfusundan daha fazladır.

Türkiye’de en çok suç işleme yaşının 117.490 kişi ile 21-39 yaş arasında olduğu ortaya çıkmaktadır.

Sonuç olarak Türkiye, diğer birçok sorun gibi, hapishaneler sorununu da çözememiş bir ülke konumundadır. Hapishanelerin kapasitelerinin üzerinde dolu olması mahkûmların büyük sorunlar yaşamasına neden olmaktadır. Hapishanelerde mahkûmlar, yerlerde yatmakta, beslenme, sağlık gibi temel ihtiyaçların karşılanması da sıkıntıya girmektedir. Hapishaneler, kaderlerine bırakılması gereken yerler değildir. Şu bilinmelidir ki bugün hapishane ile tecrit edilen insan, günün birinde yeniden toplumdaki yerini alacaktır. Bugünkü hapishaneler ‘suçlu’ üretme merkezleri olmaktan çıkmalıdır. Mahkûmların cezası her ne olursa olsun insan onuruna yaraşan şekilde infaz edilmesi gerekmektedir." (soL)

Kaynak: Birgun.net