AKP, Bilirkişilik Yasası ile “çifte rant” peşinde. Bağımsız olması gereken bilirkişileri artık doğrudan bakanlık belirleyecek. Özel hukuk tüzel kişileri de bakanlık onayı ile bilirkişilik yapabilecek. Böylelikle hem “yandaş” şirketlere yeni rant alanı yaratılırken hem de ihtilaflı konularda iktidarın istediği doğrultuda rapor çıkmasının yolu açılacak. CHP Adalet Komisyonu Üyesi Zeynel Emre, “Yürütmeyi durdurma ve iptal kararları ile çıldıran AKP’lilerin yargıda erişemediği noktaları da bilirkişiler ile ele geçirme çabasında olduğunu” söyledi.

AKP, Bilirkişilik Yasası ile çifte rant peşinde. Bağımsız olması gereken bilirkişileri artık doğrudan bakanlık belirleyecek. Özel hukuk tüzel kişileri de bakanlık onayı ile bilirkişilik yapabilecek. Böylelikle hem “yandaş” şirketlere yeni rant alanı yaratılırken hem de yargıdaki ihtilaflı konularda iktidarın istediği doğrultuda rapor çıkmasının yolu açılacak.

Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’ın, “bilirkişiliği zapturapt altına alacağız” sözleriyle duyurduğu Bilirkişilik Yasa Tasarısı, tuzaklarla dolu. Adalet Komisyonu gündemindeki tasarı ile bağımsız ve tarafsız olması gereken bilirkişiler, adeta “memur” statüsüne geçecek. Tasarıya göre Adalet Bakanlığı’na bağlı Bilirkişilik Daire Başkanlığı kurulacak. Başkanlığın, bilirkişiliğe kabul usul ve esasları, asgari ücret tarifesini belirlemesi, bilirkişilik sicili ve listesini tutması ile yetkili kılınması tasarının ön büyük handikapları arasında yer alıyor.

Yandaşlara rant alanı

“İktidar denetiminde bilirkişilik” eleştirilerine karşılık tasarıda göz boyama niteliğinde bir düzenleme de bulunuyor. Denetim görevini yapacağı belirtilen ve 4’ü bürokrat, diğerleri meslek örgüt temsilcilerinden 28 kişilik Danışma Kurulu oluşturulacak ancak bu kurulun tavsiye niteliğinde karar almanın ötesinde icracı bir vasfı olmayacak. Tasarıya göre özel hukuk tüzel kişilerinden bakanlık onayı ile bilirkişilik hizmeti alınabilecek. Bu şirketlerin sicile kaydıyla ilgili doğrudan Daire Başkanlığı yetkili olacak. Böylelikle hem “yandaş şirketlere” yeni bir kazanç alanı yaratılacak hem de yargıdaki ihtilaflı konularda iktidarın istediği doğrultuda rapor çıkmasının yolu açılacak.

Adli Tıp’ta taşeron

Tasarı ile ağır iş yükünü hafifletmek iddiasıyla Adli Tıp Kurumu’nda “taşeronlaşmaya” yol açabilecek bir düzenleme de dikkati çekiyor. Buna göre Adi Tıp Kurumu’nun ek protokol ile dışarıdan hizmet satın almasına olanak tanınacak. Bu düzenlemenin bir anlamda “taşeronlaşma”nın yolunu açacağı belirtiliyor.

***

Bir taşla birkaç kuş

TBMM Adalet Komisyonu’nda muhalefetin itirazı üzerine tasarıyla ilgili çalışma yapmak üzere alt komisyon oluşturuldu. Komisyonda görev yapan CHP İstanbul Milletvekili Zeynel Emre, tasarının sakıncalarına ilişkin BirGün’e şu değerlendirmeyi yaptı: Bilirkişilik Kanun Tasarısı tıpkı AKP’nin hazırladığı diğer tasarıları gibi aslında temel niyeti perdelemeye yönelik bir metinden oluşuyor. Bir taşla birkaç kuş birden vurmaya çalışıyorlar. AKP, bu tasarıyla yargıda erişemediği noktaları da bilirkişilerle ele geçirme çabasında.

Adrese teslim rapor

İdare mahkemelerinden çıkan yürütmeyi durdurma ve iptal kararları AKP’lileri resmen çıldırtıyor. Büyük rant imkânları böylece ellerinden uçuyor, kurdukları çıkar ilişkileri zora giriyor. AKP bu çıkar ilişkileriyle yaratılan havuzdan besleniyor. Bu tasarıyla amaçladıkları da AKP’yi zora sokan bu tip kararların önüne geçmek, önlerine çıkabilecek engelleri kendileri belirleyecekleri bilirkişilerin hazırlayacağı raporlarla daha baştan ortadan kaldırmaktır.

Tekelleşme riski

İnşaat ve medyada nasıl tekeller oluşturdular ise bu tasarı da bu haliyle hâkimlerin yerine geçecek, yargılamada neticeleri şekillendirecek, bilirkişilik müessesinde tekelleşmeyi getirecek. Örnek vermek gerekirse, Cerattepe’de yürütmeyi durdurma doğrultusundaki bilirkişi raporu ya da 17/25 Aralık’ta ortalığa saçılan tapelerdeki ses kayıtları için “montaj değil” raporu yerine tam tersi raporlar hazırlanabilecek. Doğrudan bakanlığa bağlı bir yapının aksi yönde kararlar vermesi beklenebilir mi?

Kaynak: Birgun.net