HABER MERKEZİ

12 Eylül 1980 Askeri Darbesi’nden sonra tutuklanan Sait Özdemir, Türkiye mahkemelerinde işkence davasının zamanaşımına uğraması üzerine konuyu AİHM’e taşıdı. Türkiye’ye ‘işkencenin insanlığa karşı işlenen suç kapsamında değerlendirilip değerlendirilmediğini’ soran AİHM, zamanaşımının pratik olarak nasıl uygulandığının açıklanmasını istedi.

Devrimci Yol hareketi içinde faaliyet yürüten Sait Özdemir, 12 Eylül 1980’de Kenan Evren liderliğindeki faşist darbenin ardından Ordu’nun Aybastı ilçesinde tutuklandı. Özdemir, o dönemde tutuklanan birçok devrimci gibi yoğun işkencelerden geçti. Gördüğü işkenceyi yargıya taşımak isteyen Özdemir bu girişiminden hiçbir sonuç alamadı. Özdemir bunun üzerine şikâyetini Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) taşıdı. Dosyayı inceleyen AİHM, hükümete şu kritik soruları yöneltti:

Etkin soruşturma yapıldı mı?

1- Şikâyet edilen ihlallere ilişkin olarak sözleşme hükümlerine göre etkin bir soruşturma ve yargılama yapılmış mıdır?

2- 12 Eylül 1980 tarihindeki askeri müdahaleden sonra devlet memurlarının gerçekleştirdiği işkence suçlarını Türk Ceza Kanunu’nun 77. maddesinin insanlığa karşı suç kavramı kapsamında değerlendirdiği ve cezalandırdığı söylenebilir mi?

3- Bu eylemlerin resmi bir toleransla karşılandığı ve sistematik olduğuna dair Sözleşmenin 2. ve 3. maddeleri bağlamında etkin bir soruşturma yapılmış mıdır? Anayasa’nın geçici 15. maddesinin kaldırılması ile 1980 ve 1982 yılları arasında başvurucuların maruz kaldığı ihlallere ilişkin başvurucular adına yeniden soruşturma başlatılmış mıdır? Taraflar bu soruyu (Birleşmiş Milletler Yüksek Komiseri’nin raporunda yer alan hukuksal değerlendirme) ye dayanarak açıklamaya davet edilmiştir.

Zamanaşımı işkenceyi yaygınlaştırdı mı?

4- Türk Ceza Kanunu’nun 77. maddesi insanlığa karşı suçlara ilişkin iç hukukta gerçek ve etkili bir yargılama olanağı sunmakta mıdır?

5- Başvuru konusu olaylara ilişkin zamanaşımı süresinin uygulanması işkencenin sistematikliğinde etkili olmuş ve tolerans gösterilmesine neden olmuş mudur?

6- Öte yandan ceza yasasının 77. maddesi bağlamında sistematik işkencenin zamanaşımına uğramaması ilkesi değerlendirildiğinde Türk Ceza Yasası’nın 2/2. maddesinin yorumlanması ve suçluların soruşturulması sözleşmenin 2,3,13. maddelerinde yer alan güvenceleri içermekte midir?

Nasıl oldu, açıklayın

AİHM bunlarla birlikte, hükümetin 12 Eylül 1980 sonrasında gerçekleştirilen eylemler açısından TCK 102. maddede öngörülen zamanaşımının pratik olarak yargı kararlarında nasıl uygulandığını açıklamasını da talep etti.

Kaynak: Birgun.net