Her gün onlarca mültecinin ölüm haberini almamıza rağmen konuya ilişkin kurumsal adımlar atılmıyor. Hacettepe Üniversitesi Göç ve Siyaset Araştırmaları Merkezi Müdürü Doç. Dr. M. Murat Erdoğan, mülteci krizinin iyi yönetilmemesi durumunda büyük sorunların yaşanacağının altını çiziyor. Erdoğan, var olan tabloyu ve atılması gereken adımları 4 başlıkta anlatıyor:
1. Bizi kimse dinlemiyor!
Suriye’deki savaş ortamı devam ettiği sürece, Suriye ile 911 km sınırı olan Türkiye’nin mülteci akınından uzakta kalması mümkün değil. Bu aslında evrensel “açık kapı politikası”nın da bir gereği. Çok zor bir durum var karşımızda ve en vahimi 2,7 milyon mülteciye rağmen kimse bizi dinlemiyor.
2. Koşullara uyum sağlamak lazım
Netice itibari ile bölgede ne istemiyorsak hepsi oluyor. Bölgede ittifak içinde olduğumuz ülke kalmayınca, Batı da bizi Rusya’nın önünde bırakmış oldu. Acilen ittifak alanımızı genişletmemiz gerekiyor. Diplomasi ülkenin çıkarı için mümkün olanın en iyisini yapma sanatıdır. Koşullar değişince bizim de bu koşullara göre politika üretmemiz gerekiyor.
3. Eleştirmek yerine krize odaklanmak
Bizim kendi politikamızı gözden geçirmemiz, ağırlaşan ve her geçen gün daha da çok yönlü riskli hale gelen mülteci krizini nasıl iyi yöneteceğimizi tartışmamız gerekiyor. Diyelim ki Batılılar ve diğerleri (İran, Rusya, Araplar…) bize destek olmadı ve istediğimiz şekilde davranmadılar, -ki muhtemelen de böyle olacak- o zaman biz -sonuna kadar haklı olsak da- sadece onları eleştirerek bir yere gidemeyiz ki. Evimize bakmamız, bu büyük krizi nasıl yöneteceğimize konsantre olmamız gerekiyor.
4. Acilen bakanlık kurulmalı
Bu işin sahibi bile belli değil ülkemizde. Acilen Bakanlık ya da Müsteşarlık düzeyinde bir yapıya ihtiyaç var. Aksi halde yakın gelecekte bu sorun, ülkemizin bütün sosyal, ekonomik ve siyasal yapısını etkileyecek bir hale gelecek.
