NURCAN GÖKDEMİR / [email protected]

AKP’nin tüm topluma yönelik dinselleştirme politikalarından cezaevleri de nasibini alıyor. 545 psikoloğun görev yaptığı cezaevlerinde 680 din görevlisi ile yürütülen bu uygulama AKP hükümetinin tercihlerini bir kez daha ortaya koydu. Diyanet İşleri Başkanlığı’nın Adalet Bakanlığı ile yürüttüğü ortak proje ile cezaevlerinin ‘’bir okul ve mescide’’ dönüştürüldüğü bildirildi.

Diyanet İşleri Başkanlığı cezaevlerinde 75’i kadın 680 din görevlisi ile yürüttüğü çalışmalar hakkında bir bilgi notu yayımladı. ‘’Diyanet İşleri Başkanlığı, cezaevlerinde yürüttüğü manevi rehberlik hizmetleriyle cezaevlerini adeta bir okul ve mescide dönüştürüyor’’ diye başlayan notta, koğuş sohbetleri, bireysel görüşmeler, din bilgisi ve Kur’an-ı Kerim dersleriyle bazı mahkumların intihardan vazgeçip hayata tutunduğu, bazısının da İslam’ı seçerek Müslüman olduğu vurgulandı.

‘’Düşeni tutan eliz’’

Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü Sosyal ve Kültürel İçerikli Din Hizmetleri Daire Başkanlığı’nın, 360 cezaevinde mahkumlara manevi rehberlik hizmeti sunduğu bildirilerek, şunlar kaydedildi:

‘’Ülkenin dört bir yanında çeşitli suçlardan hüküm giymiş kişilere şefkat elini uzatan Diyanet, ‘Düşülen bir yerse eğer oradan kalkmak gerek! Ne var ki bunun için uzanan bir şefkat eline ihtiyaç var, işte biz düşeni tutan el olmaya talibiz ki bir daha düşmesin, düşürülmesin ve düşürmesin’ sözleriyle cezaevlerindeki varlık gayesini tanımlıyor.

Adalet Bakanlığı ve Diyanet İşleri Başkanlığı işbirliği ile yürütülen manevi rehberlik hizmetleri cezaevlerinde önemli bir boşluğu dolduruyor. Kurumlarda din bilgisi ve Kur’an-ı Kerim dersleri, koğuş sohbetleri, bireysel görüşmeler, konferans gibi sistematik olarak yürütülen hizmetlerin yanı sıra ülke genelinde uygulanan merkezi programlar farklı bir heyecan oluşturuyor.

Diyanet, mahkumlara yönelik Kutlu Doğum Haftasında dini bilgiler yarışması düzenlerken bunun yanı sıra Ramazan aylarında da hatim programları gerçekleştiriyor. Bu çalışmalarla cezaevi duvarları adeta bir okula ve mescide dönüşüyor.’’

“İntihar edecektim selamınız kurtardı”

Yazıda, mahkumlarla yapıldığı ifade edilen bireysel görüşmelerden de şu örneklere yer verildi:

“Bir cezaevi vaizi bir mahkumla görüşmesini şöyle anlatıyor: Bir hükümlü ‘Hocam dün benim hayatımı kurtardın’ dedi. Nasıl? Ben hatırlamıyorum dediğimde, ‘Hocam sen geçerken bana selam verdin. Ben intihar için bütün hazırlığımı yapmıştım. Sizin selamınız adeta beni kendime getirdi’ cevabını aldığımda buradaki varlığımın ne kadar anlamlı olduğunu bir kez daha kavramış oldum.

Bir kadın cezaevi vaizi İslam’ı seçen bir mahkum hanımla yaşadığı hatırayı anlatıyor; Bana dua eder misin? dediğimde, şaşkınlıkla; ‘Hocam ben size nasıl dua ederim?’ dedi. Sen yeni Müslüman oldun, İslâm kendinden öncekini temizler. Şu an günahsızsın, duan makbuldür’ cevabını verdiğimde mutluluğu görülmeye değerdi.’’

Din yoluyla terbiye

Diyanet İşleri Başkanlığı’nın bu uygulama ile mahkumların ceza infaz kurumlarında geçirdikleri süreyi avantaja dönüştürmelerinin yanı sıra ‘’onları topluma, toplumu da onlara hazırlamayı, gerçek bir dini anlayışla kendileriyle ve çevreleriyle barışık olmalarına katkı sağlamayı, dini ritüeller ve eğitim süreçleri sayesinde yeni bir bakış açısı kazandırmayı, ümit aşılamayı, kötü düşüncelerden ve olumsuz davranışlardan uzaklaşmalarına yardımcı olmayı amaçladığı’’ belirtildi.

Çocuklar da hedef kitle

Diyanet, uygulamayı kadın ve erkek farklı tiplerde 360 ceza infaz kurumunun yanı sıra çocuk eğitimevlerinde de yürüttüğünü bildirdi.

Kaynak: Birgun.net