Aletheia- Hakikat- Anlatılanlara göre Hades’in Lethe nehrinin suyundan içinler geçmiş acıları unuturlarmış. Alethia Eski Yunanca’da unutmak anlamına gelen “letea”dan türetilmiştir lethe. Unutuş. Hakikat, unutuşun örtüsüyle örtülüdür. Bengisu Bayrak bir masal kitabını, gazetelerin satırlarını, harflerini evrensel bir trajediye bağlıyor. Tam da bulunan şeylerin tesadüf ve sarsıcılığıyla. Bengisu Bayrak’ın kolajları, çizimleri ve lekesi Ege’nin her iki yakasından Avrupa’ya ulaşmaya çalışan bu büyük tufana odaklanıyor. Arkamızda acı ve turuncu can yelekleri bırakan, Ege’nin maviliğine batan büyük insanlığına... Bengisu Bayrak ile Space Debris'te 31 Haziran'a kadar devam edecek sergisini konuştuk.

»Günümüzün en yakıcı sorunu mültecilik. Alethia’daki işlerde buna yoğunlaşıyorsunuz?

İnsanların yer değiştirmesi yeni bir olgu değil, insanlık tarihinin başından beri var. Ancak göç olgusunun bir göç sorunu haline gelmesi, moderniteyle birlikte başlayan daha yeni bir şey. Bunun temelinde ülkelerin sınırları içinde yaşayan insanların o sınırlar içerisindeki alanların sadece kendilerine ait olduğunu düşünmeleri var bana kalırsa. Bu sergideki işler başkalarına, başkalarının acılarına nasıl baktığımızın ve kolektif olarak bir başkasına elimizi uzatmayı nasıl unuttuğumuzun bir eleştirisi. Bu türden unutuşlar yakın tarihte başka coğrafyalarda da yaşandı. Tarih düz bir çizgiden ziyade bir spirale benziyor; olaylar zaman içinde tekrar ediyor, biraz geçmişte yaşananların iziyle, biraz anlık koşullarıyla, biraz da geleceğin projeksiyonuyla.

»Serginin oluşma sürecini anlatır mısınız?

İşler yapılırken ajandada bir sergi yoktu. Bu yüzden doğal akışında oluştu. Bu süreçte göçmenlerle ilgili gazete haberleri ve fotoğrafları topladım. Aynı dönemde birkaç kez farklı nedenlerle Yunanistan'a gitmiştim ve oradan da Yunan gazetelerini edindim. Çünkü iki kıyı arasında çok sayıda dram yaşandı... Gazetelerin haberleri sunuş biçimi, yazıları ve fotoğrafları kurgulama biçimi hem eleştirdiğim hem de dönüştürdüğüm birer estetik unsur oldular. İşlerde kullanılan fotoğraflardaki insanların yüzlerini beyaz boyayla kapatmak ve arka plandaki 'manzara'da perspektif algısını silen düz renk katmanları bu eleştiri ve dönüştürmeye birer örnek... Bu dönüşmüş haber fotoğraflarını Doğan Kardeş Yayınları'ndan çıkmış eski bir masal kitabı olan Masal Bahçesi'ndeki metin parçacıklarıyla buluşturdum. Bu buluşma bazen tesadüfi, bazen de gözüme çarpan bir kelimenin veya satırın bilinçli seçimiyle gerçekleşti. Masallardan alınan metin parçacıkları, dönüşmüş olan haber fotoğraflarının anlatıları haline geldiler. Adeta yaşananların gerçeküstü durumunu anlatan, ama doğrudan betimlemeyen, bugünden birer masal oldular.

»Başta Ai Wei olmak üzere mültecilik konusunda yaptıkları işlerle tepki çektiler...

Günümüzde sanatın politik aktivizmle paylaştığı eleştirel bir alan var. Bu alanın kendine has anlatım biçimleri var. Aktivistler, toplumda ani ve güçlü bir etki oluşturmak ve basın aracılığıyla artçı etkileri sürdürmek amacıyla çoğunlukla sansasyon yaratacak eylemlerde bulunmayı tercih ederler. Ancak sanatçıların sanat yaparken bu ortak eleştiri alanının anlatım biçimlerinde bazı hassas ayarlar yapmaları gerekir. Sansasyon yaratma arzusu sanat üretiminin temel motivasyonu olmamalı ve aynı zamanda trajediler fırsatçı bir bakış açısıyla kullanılmamalı... Sanatçı ve aktivist olan Ai Weiwei, Aylan Kurdi'nin imgesini bedenini kullanarak tekrarladığı için çok eleştirildi. Belki bu imgeyi tekrarlamayıp, Danimarka'da sergisini iptal ettiği gibi daha farklı bir biçimde tepkisini gösterseydi. Ama şu da var ki, sanat bireysel bir dışavurum ve bireysel görüş ayrılıklarının olması çok doğal.

Kaynak: Birgun.net