UĞUR KOÇ
ugurkoc@@birgun.net
@ugurkoc

AB ile ilişkilerin giderek gerginleşmesinin ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan arka planında mülteci kozunun yattığı bir ‘referandum’ çıkışı geldi. Erdoğan’ın, AB’yle müzakerelerin devam edip etmemesi konusunda referandum yapabileceklerini söylemesine karşın Anayasa Hukuku Profesörü İbrahim Kaboğlu’na göre Türkiye’de yasal olarak böyle bir referanduma imkân yok.

Haziranda tanınması beklenen vize muafiyetinin Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Terörle Mücadele Yasası ve yolsuzluklar hakkındaki bazı düzenlemeleri yapmama yönündeki açık tavrı sonrasında ekim ayına kalması, ardından AB liderlerinden gelen Türkiye’ye yönelik ‘otoriterlik’ eleştirileri AB-Türkiye ilişkilerini son yıllarda hiç olmadığı kadar gerilimli bir hale getirdi.

Bu gelişmelerin ardından AB ülkelerinin liderleri de, Türkiye’nin yakın zamanda birliğe üye olmasının mümkün olmadığını, uzun dönemdir hiç olmadığı kadar açık biçimde ifade etmeye başladı. İngiltere Başbakanı David Cameron, bu durumu “Bugünkü ilerleme hızıyla Türkiye'nin AB'ye üyeliği 3000 yılını bulabilir” sözleriyle özetledi.

‘Millet ne derse’

Önceki gün İstanbul’da konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cameron’un bu sözlerine bir ay sonra yanıt verdi. “Bir araya geldiğimiz zaman sen böyle konuşmuyordun Cameron...” diyen Erdoğan, AB’nin Türkiye’yi 53 yıldır oyaladığını söyledi. Konuşmasında AB’nin Türkiye’yi Müslüman olduğu için almadığını da iddia eden Erdoğan, birliğin Türkiye konusunda bir karar vermesi gerektiğini söyledi. Cumhurbaşkanı, sözlerinin devamında Türkiye'nin de İngiltere'de olduğu gibi AB konusunda bir referanduma gidebileceğini söyleyerek "Avrupa Birliği ile ‘müzakerelere devam mı tamam mı' diye sorarız. Milletim 'devam' derse biz de devam ederiz" diye konuştu.

Çavuşoğlu gecikmedi

Erdoğan’ın bu ifadelerinin peşi sıra Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu da aynı yönde bir açıklama yaptı. Dün konuşan Bakan, “AB ile müzakere süreci tıkanırsa referandumla halkımıza sorabiliriz. Referandum AB’ye bir şantaj değil, Türkiye’nin halkına başvurmasıdır" dedi.

Erdoğan’ın AB’ye yönelik bu son tehdidinin arka planında Avrupa’nın sığınmacı korkusu yatsa da meselenin diğer boyutu ise yasal. Erdoğan ve Çavuşoğlu’nun AB’yle müzakerelerin devam edip etmemesi konusunda referandum yapılabileceğini söylemesine karşın Anayasa Profesörü İbrahim Kaboğlu, Türkiye’de yasaların böyle bir referanduma müsaade etmediğini söyledi.

Anayasal olarak imkânsız

Marmara Üniversitesi Öğretim Üyesi İbrahim Kaboğlu, “Anayasamızda referandum sadece Anayasa değişiklikleri için öngörülmüştür. Bunun dışında bizde referandum öngörülmemiştir, konu referandumu yoktur” dedi.

Bir konu hakkında referandum yapılabilmesi için önce Anayasal düzenleme yapılması gerektiğini vurgulayan Kaboğlu, “Yerel yönetimlerde, özellikle çevre konularında danışma niteliğinde referandumlar yapılabilir/yapılıyor. Bunlar halkın konu hakkında fikrini almak üzere yapılır” diye konuştu.

Sözlerinin devamında “Ancak ulusal ölçekte Anayasa değişikliği dışında bir referandum kurumu bulunmamaktadır” diyen Kaboğlu, “AB’ye Türkiye girsin mi girmesin mi diye ulusal ölçekte bir referandumun düzenlenmesi için bunun hukuki bir dayanağının olması gerekiyor” ifadelerini kullandı.

*****

CHP: Ciddiye almıyoruz

CHP Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu, Erdoğan’ın “AB müzakerelerini referanduma götürebiliriz” açıklaması için “Ciddiye almıyorum” yorumunu yaptı.

Aynı açıklamanın sorulduğu CHP Grup Başkanvekili Levent Gök de ‘ciddiye alınmaz’ dedi. Gök, şu ifadeleri kullandı; “Bundan beş-altı yıl önce Recep Tayyip Erdoğan, AB ile müzakere tarihini aldığında, Türkiye’ye geldiğinde bütün gazetelerde sürmanşet olmuş, Türkiye bir bayram havasına bürünmüş, gündüz havai fişekle kutlanmıştı. Şimdi gelinen noktada, AKP’nin yarattığı tahribatın AB tarafından çok net tespit edilmesi, Türkiye’de otoriter yapının geldiği noktanın sürdürülemez bir hale geldiği tespitlerinin yarattığı sıkıntı üzerine, ‘referanduma götürürüz’ sözü, ciddiye alınacak bir söz değildir.”

Cumhurbaşkanı’nın bu konuda beyanda bulunacak bir makamda olmadığını vurgulayan Gök, “İşin hükümeti, siyasi sorumlusu olan kişiler vardır. Cumhurbaşkanı, yine her işte olduğu gibi yetkisi olmayan bir konuda konuşmuştur” dedi.

Kaynak: Birgun.net