FATİH KIYMAN

Emek ve meslek örgütleri ile insan hakları savunucuları, 1 Eylül’de yayımlanan Kanun Hükmünde Kararname ile 50 bin emekçinin somut deliller olmaksızın kamudan ihraç edilmesinin hukuk dışı olduğunu vurguladı, “Üyelerimizin ve arkadaşlarımızın görevlerine geri dönmesi için bütün hukuksal ve örgütsel olanaklarımızı seferber edeceğiz” açıklamasında bulundu.

Türk Tabipleri Birliği (TTB), Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim Sen), Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) ve Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) sözcüleri, basın toplantısı gerçekleştirerek 1 Eylül gecesi yayımlanan 672 sayılı KHK ile gerçekleşen görevden almaları değerlendirdi. Toplantıda, “tüm muhalefeti susturma amacıyla gerçekleştirildiği ayyuka çıkan bu uzaklaştırmaların, emekçileri kamuya hizmet etmekten alıkoyamayacağına” vurgu yapıldı.

İstanbul Tabip Odası'nda bugün düzenlenen açıklamaya TİHV Başkanı Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı, TTB Başkanı Prof. Dr. Raşit Tükel, Eğitim Sen Genel Başkanı Kamuran Karaca, SES Eş Genel Başkanı İbrahim Kara’nın yanı sıra, “Barış İçin Akademisyenler” imzacıları arasında bulunan ve görevlerinden uzaklaştırılan Doç. Dr. Özlem Özkan ve Prof. Dr. Onur Hamzaoğlu da katıldı.

Hukuki kanıtlar yok

Dört örgüt adına ortak açıklamayı yapan TTB Başkanı Tükel, Milli Eğitim Bakanlığı’ndan 28 bin 163, Sağlık Bakanlığı’ndan 2 bin 81, üniversitelerden 2 bin 346 kişi olmak üzere, açığa alına 50 bin 875 kamu personelinin açığa alındığına dikkat çekti. Tükel, “Bu personelin büyük çoğunluğunun FETÖ ile bağlantısını ortaya koyacak hukuki kanıtlar olmamasına rağmen, bu insanlar kamu otoritesince delil olmadan suçlu ilan edilmişlerdir ve şimdi onlar masum olduklarını kanıtlamak durumundadırlar. Hukuk mantığının böylesine tersine döndürülmesi ancak bir darbe ortamında mümkün olabilir. Yapılan yanlıştan bir an önce geri dönülmelidir” dedi.

İhraç edilen kamu görevlilerinin arasında Sağlık ve Fen Bilimleri ile Sosyal Bilimler alanında çalışan 2 bin 346 bilim insanı bulunduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Tükel, “İhraç edilen bilim insanlarının Türkiye’deki emek, insan hakları ve son dönemdeki barış mücadelesinde öne çıkmış, ülkenin ‘ilerici’ birikimini temsil eden bireyler olduğu tüm kamuoyunun bilgisi dahilindedir” ifadelerini kullandı.

Birinci sorumlu YÖK

YÖK’ün akademisyenlerle ilgili rektörler tarafından kendisine verilen listeleri ihbar kabul edip Başbakanlığa iletmesinin kabul edilemeyeceğini belirten Tükel, sözlerini şöyle sürdürdü: “YÖK, meşruiyet ve akademik gelenekler çerçevesinde hesap vermek zorundadır. Hocalarımızın kamu görevinden ihraç edilerek üniversitelerdeki kadrolarından koparılması bilimsel faaliyetlerini engellemez, fakat öğrencilerin Türkiye’nin değeri olan bu insanlardan faydalanmasını zorlaştırır. İhraç, ülkemizin yükseköğretim sistemine zarar vermiştir ve ülke üniversitelerinin akademik anlamda körleşmesinden başka bir sonuç vermeyecektir.”

Mücadelemiz sürecek

Prof. Dr. Raşit Tükel, son olarak şunları kaydetti: “Bizler kamu görevinden çıkarılacak kimselerin ancak hukuki deliller temelinde bir cezaya çarptırılabileceğinin bir kez daha altını çizmek isteriz. Haksız ve hukuksuz şekilde ihraç edilen tüm kamu görevlileri görevlerine iade edilmeli, etkili soruşturmalarla suçları kanıtlanana kadar herkesin masum olduğu ilkesi temel alınmalıdır. Bu açıklamayı yapan kurumlar olarak, üyelerimizin ve arkadaşlarımızın görevlerine geri dönmesi için bütün hukuksal ve örgütsel olanaklarımızı seferber edeceğiz. Onlarla olan dayanışmamızı asla eksiltmeyeceğiz. Bu fırsatçılığın, bu hukuksuzluğun mimarları hesap verene kadar mücadelemizi sürdüreceğimiz bilinmelidir. Türkiye’nin geleceğini karartmak isteyen OHALciler, darbeci zihniyettekiler yenilecekler, bu ülkenin onurlu akademisyenleri, öğretmenleri, sağlıkçı olan biz kamu emekçileri kazanacağız.”

Kaynak: Birgun.net