Teknolojinin tıp alanındaki gelişimi birçok yeniliğe yol gösteriyor. Bu teknolojilerden biri olan 3D yazıcıların organ, kas ve hatta damar üretimi için kullanılması üzerine yapılan çalışmalar da meyvelerini vermeye başladı. Bu sürecin normal 3D yazım sürecinden farkı ise materyal olarak canlı hücrelerin kullanılması. Rejeneratif tıp için büyük önem arz eden bu çalışmayla vücudun hasar gören parçalarının canlı hücrelerle yenilenmesi sağlanıyor. Bu süreçte hücrelerle yeniden üretilen parça kırık bir çene, kopan bir kulak veya hasarlı bir kalp kası olabiliyor. Denemeler sonucunda hayvanlara nakledilen vücut parçalarının tüm işlevlerini yerine getirmeyi başarmasının ardından sürecin insanlara dönmesi bekleniyor.

Uygulama karşısındaki en büyük problem olan hücrelerin canlı tutulması konusu ise oluşturulan süngerimsi doku sayesinde çözümleniyor. Bu doku içerisinde bulunan mikroskopik kanallar sayesinde hücreler besleniyor. Bu uygulamada biyolojik bozunma özelliğine sahip plastik ve su bazlı jel kullanılıyor. Plastik, elde edilecek şekli belirlerken su bazlı jel ise hücrelerin beslenmesini sağlıyor. Elde edilen parça bir canlıya nakledildiğinde ise bu plastik doku çözünerek yerini canlı hücrelere bırakıyor, bu sırada parça içerisinde sinir ve kan damarları oluşuyor. Böylece istenilen şekilde sağlıklı olarak büyümüş bir organ elde ediliyor. Araştırmaya başkanlık yapan Prof. Anthony Atala bu işlemle şu an yumuşak doku olarak kas, sert doku olarak ise kıkırdak ve kemik üretilebildiğini söyledi.