AKP hükümeti, kiralık işçilik yasasından sonra zorunlu bireysel emeklilik, zorunlu arabuluculuk ve kıdem tazminatı fonu tasarılarını hayata geçirmek istiyor. Başbakan değişimini fırsat bilen siyasal iktidar, o süreçte Özel İstihdam Büroları’na geçici işçi kiralama yetkisi veren yasayı kolaylıkla Meclis’ten geçirdi.

Kiralık işçilik yasası, ücret dahil yıllık izin, emeklilik, işçi sağlığı, iş güvenliği, kıdem ve ihbar tazminatı gibi birçok temel hakkı riske eden; sendikalaşma, toplusözleşme ve grev haklarını kullanmayı nerdeyse imkânsız hale getiren özellikler taşıyor. Yani yasa, kölelik düzeyinde bir emekçi kesimi yaratmayı ve çalışma yaşamını tamamen örgütsüz hale getirmeyi amaçlıyor.

Böylece ucuz, güvencesiz, sendikasız işçi çalıştırılmasına olanak sağlayan modern işçi simsarlığı kurumu devreye sokulacak. İşçiler açısından bu yasa uygulamaya konurken, memurlar için de 657 sayılı yasadaki iş güvencesinin kaldırılması hedefleniyor.

İşte tam bu süreçte, kamusal sosyal güvenlik sistemini tasfiye etmeyi amaçlayan zorunlu Bireysel Emeklilik Sistemi (BES) yasası gündeme geldi. Herhangi bir işveren katkısı olmaksızın işçinin aylığından en az 100 TL kesilmek suretiyle 45 yaşın altındaki çalışanlar için zorunlu olan bir sistem getirilmeye çalışılıyor.

Şili askeri diktatörü Pinochet dönemindeki yasaya benzer özellikler taşıyan bu düzenlemede, işverenin herhangi bir katkısı yok ama devletin bir katkısı olacak. AKP, kamusal emeklilik sistemine sadece yüzde 5’lik bir katkı yaparken BES’e yüzde 25’lik bir devlet katkısı sunuyor.

Yine bu süreçte, İş Mahkemeleri Kanun Tasarısı adı altında işçi alacakları ile işe iade taleplerinde dava açmadan önce arabulucuya başvurma zorunluluğu getiriliyor. İşçinin, fazla çalışma, yıllık ücretli izin, kıdem ve ihbar tazminatları gibi alacaklarının yanı sıra, haksız işten çıkarılmada işe iadesi ile ilgili dava açma hakkı da bir anlamda askıya alınıyor, öncelikle arabulucuya zorunlu başvurusu isteniyor. Kıdem tazminatı ile ilgili dava açmada 10 yıllık zaman aşımı 2 yıla indiriliyor.

Tabii en önemlisi, kıdem tazminatını fiili olarak ortadan kaldırmayı amaçlayan fon tasarısıdır. Kıdem Tazminatı Fon Tasarısı ile işçinin 10-15 yıl sonra kıdem tazminatının ancak bir kısmını alabilmesine olanak sağlayan bir düzenleme söz konusu. Ayrıca; askerlik, kadının evlenmesi, 15 yıllık sigortalılık süresi ve 3 bin 600 gün prim ödeme koşulu ile emekliliğin istenmesi halinde tazminat alınabilmesi gibi hakları ortadan kaldıran bir yasa gündemde bulunuyor.

12 Eylül 1980 askeri cuntasının bile ortadan kaldıramadığı 80 yıllık bir hak gasp edilmek isteniyor. Bu koşullarda işçi sınıfına ve emek örgütlerine, TBMM’de bu yasalara karşı durması gereken CHP, HDP gibi partilere büyük iş düşüyor. Şimdiden emek kesimini harekete geçirmek ve örgütlemek lazım…

Kaynak: Birgun.net