SEVGİM DENİZALTI sevgimdenizaltı@gmail.com

Bugün 28 Nisan. Adalet Arayan İşçi Aileleri, dünyanın pek çok ülkesinde olduğu gibi Türkiye’de de 28 Nisan’ın iş cinayetlerinde hayatını kaybeden işçiler için ‘Anma ve Yas Günü’ ilan edilmesini istiyor. Bunun için 4 yıldır çabalayan ve imza kampanyası yürüten aileler, bu akşam aynı taleple saat 19.30’da İstanbul Taksim’deki Fransız Kültür Merkezi önünde bir araya gelecek ve 4’üncü geleneksel yürüyüşlerini gerçekleştirecek.

İş cinayetlerinde yaşamını yitiren işçilerin yıllardır adalet mücadelesi veren aileleri için 28 Nisan’ın ‘Anma ve Yas Günü’ ilan edilmesi neden önemli? Ailelerin bu talebinin yerine getirilmesi neyi değiştirir, ne ifade eder? Bu soruları ailelere sorduk.

‘Mücadeleyi büyütebiliriz’
Erdinç Eroğlu, 17 yaşındaki oğlu Eren’i iş cinayetinde kaybetmiş bir baba. Eren Eroğlu, 31 Ekim 2013’te hiçbir güvenlik önlemi olmaksızın İstanbul Esenyurt Özel Doğa Hastanesi’nin tabelasını tamir ederken, hastanenin hemen üzerinden geçen yüksek gerilim hattından gelen akıma kapılarak yaşamını yitirdi. Erdinç Eroğlu, o günden beri tüm sorumluların eksiksiz yargılanması ve yeni iş cinayetlerinin önüne geçilebilmesi için diğer ailelerle birlikte mücadelesini sürdürüyor. “28 Nisan bizim için çok önemli” diyen Eroğlu, nedenini şöyle anlatıyor: “Dünyada en fazla iş cinayeti yaşanan ülkeler arasındayız. Eğer 28 Nisan anma ve yas günü ilan edilirse bu cinayetlere ve iş güvenliği için verilen mücadelelere daha fazla dikkat çekebiliriz. Çünkü biz yıllardır mücadele veriyoruz, ama ulaşabildiğimiz insan sayısı çok az. Sesimizi duyurmakta zorlanıyoruz. Böyle bir gün olsa ve sendikalar, emek örgütleri bunun için daha fazla çabalasa, iş cinayetlerine karşı mücadelenin daha da büyüyeceğine, kitleselleşeceğine, böylelikle yeni iş cinayetlerinin önüne geçilebileceğine inanıyorum ben.”

‘Sendikalar daha fazla çabalamalı’
Sendikaların ve emek örgütlerinin bu konuda yeterince çalışma yapmadığını söyleyen Eroğlu, “İsterdik ki bu örgütler bu mücadeleye öncülük etsinler. Onlara ihtiyacımız var. Ben evladımı kaybettim, biliyorum ki geri gelmeyecek. Bu öyle bir çekilmez acı ki, diğer insanlar bunu yaşamasın istiyoruz, bunun için uğraşıyoruz. Ama bu bizim için hiç kolay değil. Benim eşim etkinliklere gidemiyor örneğin, pek çok aile gidemiyor, çok zor bir şey. Sendikaların daha fazla çabalamasını istiyoruz” diyor.
Eroğlu son olarak, 28 Nisan’ın anma ve yas günü ilan edilmesi taleplerini hükümete ilettiklerini, ama kendilerine geri dönüşün olmadığını belirtiyor.
‘Kaybettiğimiz canlar çok mu değersiz?’
Hakkı Güleç, İstanbul Davutpaşa’daki maytap atölyesinde 31 Ocak 2008’de yaşanan patlamada kardeşi Heybetullah Güleç’i kaybetti. O günden bu yana Adalet Arayan İşçi Aileleri ile birlikte mücadele veriyor.
28 Nisan’ın 30 ülkede anma ve yas günü olduğuna dikkat çeken Güleç, “Türkiye’de neden olmasın? Bizim kaybettiğimiz canlar çok mu değersiz?” diye soruyor.
Güleç, şunları söylüyor: “Onlar bizim için çok değerli, biz onları her gün yaşıyoruz ve yaşatıyoruz, ama istiyoruz ki yılda bir gün onları hep birlikte analım, hatırlatalım. Yeni iş cinayetlerinin önüne geçilmesi için çok önemli bu. Çünkü iş cinayetlerine kader, kısmet, takdiri ilahi diyorlar, bir kere bu algı değişecek. Ceza mahkemelerindeki hâkimlerin, savcıların da algısı değişecek. Kaza değil cinayet olarak baktıkları zaman emin olun gerek devlet yetkilileri, gerekse patronlar işçi hayatına daha fazla önem verecek.”

Birleşik Metal-İş’ten talebe destek
Ailelerin bu talebine DİSK’e bağlı Birleşik Metal-İş Sendikası’ndan destek var. Sendika bugün örgütlü olduğu tüm işyerlerinde, iş cinayetlerinde yaşamını yitiren işçiler için anma programı düzenleyecek, konunun önemine vurgu yapan etkinlikler gerçekleştirecek.

Sendika ayrıca, işçi sağlığı ve iş güvenliği konusunda uzman bir ekiple birlikte, üyelerinin çalışmakta olduğu işyerlerini teknik incelemeden geçirecek. Yönetimden yapılan yazılı açıklamaya göre, bir yılda tamamlanacak bu incelemeler sendikal alanda bir ilk.
Açıklamada ayrıca şu ifadeler yer alıyor: “Her gün artan iş cinayetlerine kurban edilen işçiler için yılda bir gün duyarlılığı artıracak, iş cinayetlerine dikkat çekecek bir gün olmalı. 28 Nisan’da yapılan anmalar, ülkemizde de resmi olarak yapılmalı. Buradan TBMM’ye, Çalışma Bakanlığı’na çağrımız: 28 Nisan İş Cinayetlerinde Kaybettiğimiz İşçileri Anma ve Yas Günü ilan edilsin.”

***
28 Nisan’ın tarihi

• 28 Nisan1914’te ilk defa “iş kazaları”ndaki işveren sorumluluğu hukuken Kanada’da tescil edildi.
• 1984’te Kanada Kamu Çalışanları Sendikası inisiyatifiyle 28 Nisan, önce sendika bazında yas günü olarak hayata geçirildi.
• 1 yıl sonra Kanada Sendikalar Konfederasyonu 28 Nisan’ı tek taraflı olarak “Ulusal Yas Günü” ilan etti.
• Kanada sendikalarının 7 defa yas ve anma günü etkinliği düzenlemesinden sonra, 1991’de Kanada devleti 28 Nisan’ı resmi yas günü ilan etti.
• Bu tarihten sonra pek çok ülkede, sendikaların önderliğinde 28 Nisan resmi anma ve yas günü oldu.
• 2001’de Uluslararası Çalışma Örgütü, 28 Nisan’ı “Dünya Çalışma Güvenliği ve Sağlığı Günü” ilan etti.


Kaynak: Birgun.net