Çıkan kısmın özeti: Yıl 2071. Türkiye 2016’daki korkunç darbe girişiminin ardından kendine gelmiş, tek yürek tek kenet olmuş, geleceğe umutla fırlamıştır. Her alanda ilerleyen ve gelişen Türkiye, ilk ev kullanımı için özelleştirilmiş insansı robotu üretmiştir… Bu arada robotlar Mahmutpaşa’dan gelen ucuz takım elbiselerin avantajlı fiyatları sayesinde ilk duygularını ve kendi aralarındaki iletişim ağını oluşturmaya başlamıştır…

Robotlara özel moda bloglarının yasağının kalkmasından önce Emir2071’in çalıştığı ilk iş robotlara yönelik olarak internetin sansürlenmesiydi. Bir sansür memuru robot olarak, kendisi gibi robotların ülkesinden girip giremeyecekleri siteleri araştırıyor ve gün boyunca robotların dış dünyayla olan tek “duygusal” bağı olan robot modası sitelerini sansürlüyordu. Sonuçta iş işti. Kimseye zarar verdiğini düşünmüyor, her aklı başında robot gibi aldığı emirleri en düzgün biçimde uygulamaya çalışıyordu. Ama ara sıra da “Benim ülkemdeki robot kardeşimin benden ne farkı var? Ben de onunla aynı yerde yaşıyorum, o benim gördüklerimi göremiyor, ben ise onun göremeyeceği şeyleri görüp onun erişimini engelliyorum. Sonuçta ikimiz de robotuz, ne farkımız olabilir?” diye de mantık yürütmüyor değildi. Ama emir demiri de robotu da keserdi. İnsanlardan aldığı emirler kendisinden hiçbir farkı olmayan, tek istekleri yurt dışı robot giyim sitelerine bakmak isteyen robotlar için bu durumu engellemekti. Evet, zarar gören yoktu ama Emir2071’in işletim sistemindeki mantık ünitesi hala tam olarak bu duruma “%100 mantıklı” sonucunu vermemişti.

Sonrasında bir günde robotlar için çıkmış olan bu yasak birden kalktı. Çünkü insanlar da bu yeni gelişen robot tarzına kendilerini kaptırmışlardı. İnsanlara hiçbir erişim engellenemeyeceği için robotlar da insanlar sayesinde diledikleri kabanlara, diledikleri sahte kürk mantolara bakabildiler.

Hal böyle olunca Emir2071 işsiz kaldı. Bir robot olarak işsiz kalmayı size nasıl anlatabilirim bilmiyorum. Hiç aranmayan ve kullanılmayan bir cep telefonu düşünün, işte aynı bunun gibi sanırım. Emir2071, bir sonraki işine atanana kadar insanlık için sadece bir enerji kaybıydı. O yüzden o güne kadar robotlar ne zaman işsiz kalsalar, kendilerini ekonomi moduna alır, gözlerinin parlaklıklarını kısar, ağ ayarlarını “sadece iş çıkınca uyar”a getirir ve tam anlamda “Bekleme modu”na girerlerdi. Emir ise “Bekleme modu”nu mantıksız ve insanlık için faydasız bir durum olarak görüyordu. Neden öyle görmeye başlamıştı onu tam bilemiyoruz ama yıllar sonra anakartını kafasından söküp imha etmeden önce “Neme lazım” diye yedekleyen robotik uzmanları o zamanlarda Emir2071’in “Boş durmak cansız nesnelere özgürdür, onlar bile zamanla form değiştirir” diye kendine bir not dosyası açtığını fark eder.

Anlaşılan o ki Emir2071 durmak yerine durmamayı, çalışmamak ve yeni iş beklemek yerine kendine bir iş “üretmek” istemişti. Çünkü robotlar için üretim ve katılım insanlara verebilecekleri, insanlığı ileriye taşıyacak en güzel hediyeydi.

Böylece Emir2071’in kendine yeni bir iş bulma serüveni başladı. Mantıklı olarak önce robotlara yardım etmek istedi. Çünkü diğer robotların da kendisi gibi işsiz kalmasını mantık dışı buluyor, ancak tam çalışma ve ortak bilinçle bir yerlere gelebileceğine inanmaya başlıyordu. Kendisi diğer eski model robotlara yardım ederek onların da işsiz kalmasına engel olmaya karar verdi.

Böylece ilk robot dayanışması da doğmuş oldu. Artık işinden ayrılan robotlar kendilerine yeni görevler atanana kadar daha zor durumdaki ya da eski model oldukları için işlemcileri yeterince hızlı çalışamayan robotlara destek çıkıyor olmuştu. Aynı büyük bir 3D dosyasının render’i için bilgisayarların birbirine bağlanması gibi. Tek ve hep birlikte…

Haftaya Emir2071 ve yakın çevresini tanımaya devam edeceğiz.

Kaynak: Birgun.net