BURCU CANSU / [email protected]

Ankara'da 10 Ekim'de yaşanan katliamda hayatını kaybedenler için KESK, DİSK, TMMOB ve TTB’nin de aralarında bulunduğu 20'den fazla demokratik kitle örgütü ve siyasi partiden oluşan 10 Ekim bileşenleri ile 10 Ekim Barış ve Dayanışma Derneği Tren Garı önünde anma etkinliği düzenledi. 10 Ekim Davası Avukat Komisyonu adına konuşan Avukat İlke Işık’ın Ankara Emniyet Müdürlüğü görevlileri için yapılan suç duyurusunun işleme konulmadığını söylemesi üzerine, ‘’Katil devlet hesap verecek’’ sloganı attı.

“Örgütlü katledildik, örgütlü hareket edelim”

Anma, patlamanın yaşandığı saat olan 10.04’te başladı. Anmaya, katliamda yaşamını yitirenlerin aileleri ile uzuvlarını kaybedenlerin de aralarında bulunduğu yaralılar da katıldı. Anmada KESK Eş Genel Başkanı Lami Özgen, TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı Emin Koramaz, TTB Merkez Konseyi Başkanı Bayazıt İlhan, DİSK Genel Başkanı Kani Beko katıldı. CHP Milletvekilleri Murat Emir, Veli Ağbaba, Ali Haydar Hakverdi ve CHP Ankara İl Başkanı Adnan Keskin ile HDP Milletvekili Filiz Kerestecioğlu da anmaya katılarak destek verdi. Anmada çok sayıda demokratik kitle örgütü ve siyasi parti temsilcisi de bulundu.

Yaşamını yitirenlerin isimlerinin ve fotoğraflarının bulunduğu “Unutmayacağız, Affetmeyeceğiz, Hesap Soracağız” yazan pankartı taşıyan kitle, ölenlerin anısına saygı duruşu yaptı. Alandan sürekli “Katil Devlet Hesap Verecek” sloganları yükseldi. Katliamın gerçekleştiği yere 10 Ekim Derneği’nin hazırladığı katledilenlerin isimlerinin yazılı olduğu ağaç figürlü pankart serildi. 10.04’te yapılan saygı duruşunun ardından oturma eylemi yapıldı. Anmada ilk sözü alan, katliamda yaşamını yitiren avukat Uygar Coşgun'un eşi 10 Ekim-Der Geçici Yönetim Kurulu Üyesi Mehtap Sakinci Coşgun, “Örgütlü öldürüldük, örgütlü olmaya devam edelim” çağrısı yaptı.

‘’Birkaç IŞİD’liden ibaret dava’’

10 Ekim Davası Avukat Komisyonu’ndan Avukat İlke Işık şunları söyledi:

“10 Ekim sabahı dahi gelen istihbaratın Ankara Emniyeti, Emniyet Genel Müdürlüğü ve Valiliklerle, İçişleri Bakanlığı tarafından neden yok sayıldığını başından beri sorduk. Nisan ayında elde ettiğimiz Müfettiş Raporu bütün söylediklerimizi doğruladı. İstihbaratlar vardı, bombacıların isimleri belliydi, bir mitingde bomba patlatılacağından dahi bahsediliyordu. Bütün bunlar yok sayıldı. Göz göre göre katliam yaşanmasına izin verildi. Ankara Emniyet Müdürlüğü yetkilileri hakkındaki suç duyurumuza ‘kovuşturmaya yer yoktur’ kararı verildi. Israrla bize ‘devlet yetkililerini soruşturmayacağız’ deniliyor. Birkaç IŞID’liden ibaret bir dava açılmaya çalışılıyor. Bu ay içinde de iddianameyi göreceğimiz söyleniyor. Sanıklar şaibeli biçimde kendini patlatıyor. Yaşayan sanığın dahi kalmadığı iddianameyi kabul etmeyeceğiz, bütün yetkililer sanık sandalyesine oturtulana kadar bu dava ile işimiz bitmeyecek.’’

İçimiz yanıyor

Katliamda yaşamını kaybeden Canberk Bakış’ın babası Abdullah Bakış, “Malatya’dan çıktık yola. Çocuklarımızın can verdiği yerde ayakta duramıyoruz, içimiz yanıyor” dedi.

Katliamda bacağını kaybeden Cafer Altun, “Buraya gelirken çeşitli endişelerim vardı. Psikologum buraya gelmemi önermedi, tedavim sürüyor. Beni burada öldürmeyi beceremeyen siyasi iktidar sonrasındaki süreçte her yolla bunu denedi. Tedavi ihtiyaçlarımı ödemeyerek, protezimi karşılamayarak bu süreci geciktirdi. Barışın savunucuları olarak bu alanda bulunduk. Hiçbir zaman bu davayı bırakmayacağız. Protez için kampanya başlatıldı, hem bu alana gelebilmek hem de yere düşen pankartları koşarak ileriye taşımak için istiyorum. Adalet sağlandıktan sonra yasımı tutacağım” diye konuştu.

Kaynak: Birgun.net