Serçe Limanı'na gitmek için kapıdan geçmek zorunda kalanların anlam veremedikleri hikayesi 1990'lı yıllara dayanıyor. Taşlıca Mahallesi Muhtarı Şadi Altınışık, kapının köylünün çobansız otlaması için bıraktıkları hayvanlarınının kaybolmaması, ekili alana zarar vermemeleri için alınan bir önlem olduğunu söyledi. Marmaris'e 55 kilometre uzaklıktaki 150 hane, 550 nüfuslu kırsal Taşlıca Mahallesi çıkışı yakınlarındaki yol üzerindeki sürgülü demir kapı görenleri şaşırtıyor. 

Özellikle mahalleye 7.5 kilometre uzaklıktaki Serçe Limanı'na gitmek için bu güzergahı kullanmak zorunda olan araç sürücüleri bir an ne yapacağını bilemiyor. Ardından hiçbir uyarı levhası bulunmayan sürgülü kapıyı açan sürücüler yoluna devam ediyor. 

Geçmişte karadan ulaşımın olmadığı mahalleye 1990'lı yıllarda yol yapılmasıyla kullanılmaya başlanan, görenlerin önce şaka zannetmesi nedeniyle kimilerinin 'Nasreddin Hoca Kapısı' adını verdiği yolun ilginç hikayesini Taşlıca Mahallesi Muhtarı Şadi Altınışık şöyle anlattı:'Mahallemiz adından da anlaşıldığı gibi taşlık. Burada yaşayanların geçim kaynağı hayvancılık, tarım ve turizm. Mahallemizin nüfusu pek artmaz. Ancak, hayvan sayısı sürekli artıştadır. 

Şu an mahallemizde 3 bin büyükbaş, 6 bin de küçükbaş hayvan var. Ancak, mera alanımız çok az. Verimli arazimiz de çok az. Köyümüzdeki hayvanlar otlaması için başı boş bıkakılır. Günler, haftalar hatta aylar boyunca başlarında çoban olmadan kendi kendilerine otlarlar. Mahalllemiz iki dağ arasındadır. Dağın bir tarafı yüksek diğer tarafta ise dağın hemen arkası deniz. 

Hayvanların geçebileceği tek yer ise yol. Hayvanların uzaklaşmaması hem de tarım alanlarının olduğu bölüme girmemeleri için kapı yapılarak bu önlem alınmış. 1990'lı yıllarda ilk toprak yol açıldığında dal ve çalı parçalarından yapılan çit şeklinde bir kapı varmış. 2001 yılında da asfalt yol yapılınca kapıda sürgülü demir kapı oldu.

'EKİLİ ALANLAR NADASTA '

Muhtar Altınışık, turizmle uğraşan köy gençlerinin pek köyde durmadıklarını, hayvanları için çoban da tutmadıklarını belirterek, şöyle devam etti:'Hayvanların kime ait olduğunu belirten küpeleri vardır. Kimse kimsenin hayvanını çalmaz. Hayvanlarımızın Ekim ile Haziran ayı arasında ekili alana zarar vermesini engellemek için sürgülü kapı işe yarar. 

Ne taraf ekili ise hayvanlar diğer tarafa salınır. Böylelikle hayvanların bırakıldığı taraf nadasa bırakılmış olur. Bu iş ben kendimi bildim bileli mahallemizde böyledir. Doğal olarak durumu bilmeyenlerin kapıyı yadırgaması normal. Hatta kapıyı görüp merak ederek mahalledeki kahvehanelere kadar gelip soranlara bile rastlıyoruz.' Köylülerden 56 yaşındaki Fatma Turgut ise mahallerindeki kapıyı ekinleri hayvanlar yemesin diye yapıldığını anlattı. 

Turgut, büyükbaş hayvanları buzağıları olduğunda, küçükbaşları da oğlak ve kuzuları olduğunda takip ettiklerini söyleyerek 'Onun dışında karışmayız. Onlar yolunu bilir' dedi.Bölgeyi gezmeye gelen turizmci Ömür Hetman ise kapıyı görünce şaşırdığını belirterek, 'Anayolun kapatıldığını ilk kez burada gördüm. Önce kilitli sandım. Kilit olmadığını görünce de açıp, geçtik. Sonra köylülerden hayvanlar için olduğunu öğrenince 'Canımız feda, sıkıntı yok o zaman' dedik' diye konuştu.

Kaynak: DHA