ANKARA - Aynur Ekiz

27 Mayıs'ın Yassıada Komutanı emekli Albay Tarık Güryay, 1960'taki darbenin ardından Yassıada'ya getirilenlere yönelik kötü muamelenin itirafı niteliğinde, dolaplarını aradıkları sırada buldukları bir radyonun kime ait olduğunu öğrenmek için Bizans'tan kalma mahzenleri cezalandırma yöntemi olarak kullandıklarını gazeteci Emin Çölaşan'a anlatmıştı.

AA muhabirinin derlediği bilgiye göre, Çölaşan, "Biz Kırk Kişiyiz Birbirimizi Biliriz" isimli kitabında Yassıada Komutanı Güryay ile yaptığı röportaja yer vermişti.

Yassıada'ya Cemal Gürsel'in emri ile komutan olduğunu anlattığı röportajda Yassıada Komutanı Güryay, Gürsel'in "Bunlara insanca muamele et" emrini verdiğini aktardı.

Röportajda Güryay, Yassıada'ya getirilenlere yolda kötü muamelede bulunulduğunu itiraf ederek, "Bunlar oraya kafile kafile gelmeye başladılar. Evet, bunları Yassıada'ya gelinceye kadar yollarda hırpalamışlar. Gerek Yeşilköy'de gerekse Yeşilyurt'ta vururlardı. Vapurdan gelirken falan da..." ifadelerini kullandı.

"Sivil dövdüm, vekil değil" savunması

Güryay, kendisinin kimseyi dövüp dövmediği sorusunu, "Ben mi? Bumin Mumin (Yamanoğlu) gibi bazı polisleri dövdüm gayet tabii. Disipline aykırı davrananları filan." şeklinde yanıtladı.

Başka kimleri dövdüğü sorusuna ise Güryay, "Başka yok. Belki bir iki polis daha veya bazı sivillerden olabilir. Yoksa milletvekillerinden falan kimseye katiyen dayak atmadım." yanıtını verdi.

Bizans mahzeni cezası

Yassıada'da Bizans'tan kalma mahzenlere burada tutulanların zaman zaman cezalandırılmak için gönderildiğini de aktaran Güryay, disipline aykırı hareket edenleri oraya attıklarını belirtti.

Güryay, disipline aykırı hareket olarak "Mesela Osman Turan diye bir profesör vardı. 'Birerli kolda gelin de subay saysın' diye emir vermişim, sıraya girmiyor. 'Osman Bey niye girmiyorsunuz sıraya?' diye sorunca 'Biz esir miyiz?' diye bağırıyor. Yahu bunun esaretle ne alakası var? Şimdi bunu dövmek olmaz. Atıyorduk Bizans mahzenine birkaç saatliğine uslanıyordu orada." örneğini verdi.

Birkaç gün değil ama birkaç saat ceza verdiğini söyleyen Güryay, "Yani sabah atsam akşam çıkarırım." ifadelerini kullandı.

Bizans mahzeninin nasıl işine yaradığını ise Güryay, şöyle anlattı:

"Dört kişinin yatağının bulunduğu bir yerde dolap var. O dolapta arama sırasında bir radyo bulduk. O dört kişiyi çağırdım, dördü de inkar etti. Aralarında Mıgırdıç Şellefyan da var. 'Atın bunları hücreye (Bizans mahzeni)' dedim..."

Güryay, cezanın ardından Şellefyan'ın "çözüldüğünü", "Efendim, radyo Bolu mensubu Nezihi Tütüncü'ye aittir." dediğini aktardı.

Kaynak: AA