Daha önce yaptıkları ‘mektup’ ve ‘yürüyüş’ eylemleriyle 3167 nolu yasanın çek mağdurları, Yargıtayın ve mahkemelerin yeni kanuna rağmen niçin eski kanunu uygulamaya devam ettiğine anlam veremiyor. Dün Taksim Eresin Otel’de toplanan ‘çek mağdurları’ kendilerine yapılan yanlış uygulamalara karşı birlikte hareket etme kararı aldı. Avukat Rahmi Ofluoğlu’nun başkanlık ettiği toplantıda, 2009 yılında hükümetin 5941 nolu kanunu çıkarmasına ve Yargıtay’ın buna rağmen 3167 için bir içtihad beyan etmemesi ve yargıda yürürlükten kalkan yasanın kullanılmaya devam etmesi yüzünden binlerce insanın halen hapislere düştüğü ya da aranan sanık haline geldiğini belirtti. Ofluoğlu, “Uygar dünyada olmayan bir suç ve cezanın hukuki meşruiyeti 3167 sayılı yasa 01.01.2009 tarihinden itibaren zaten yoktur. Nitekim pek çok mahkeme ‘orta yerde suç ve ceza içeren bir kanun yoktur’ diye beraat kararları verirken cezada birlik ilkesi de tamamen ortadan kalkmıştır. Bu hukuki ve kanuni kargaşa hala sürmektedir. Çünkü bu bir zorlamadır, bir zulümdür. Hiçbir yasal kılıf bu çağ dışı uygulamayı haklı ve tutarlı kılmayacaktır. 3167 Sayılı Kanunun hükümden kaldırılmasını istiyoruz” diye konuştu. Yargıtay artık rejim bekçiliğini bırakıp, raflarda bekleyen binlerce dosyayı kaldırmak ve yargı yükünü hafifletmek istiyorsa, önündeki 3167 nolu eski yasanın yürürlükten tamamen kaldırıldığını beyan ve içtihad etmelidir. Bu beyan binlerce insanın hapisden çıkmasına ve binlercesinin de aranan konumdan çıkmasına vesile olacaktır. 3167 nolu yasanın mahkemelerde uygulanması 25 yıllık bir alışkanlığın sonucudur. Ama bu kanun adalet duygusunu zedelemektedir” diye konuştu.

“BİZ DE TORBAYA GİRMELİYİZ!”
Avukat Rahmi Ofluoğlu beraberindeki heyet ile birlikte yaptığı açıklamada, “Bu hükümet 3167’nin mağduriyetini ortadan kaldırırsa ve 5941 nolu yeni yasaya özellikle ‘suç kastı’ ekleyip bir kaç düzenleme daha yaparsa, yargı reformunda yeni bir sayfa açacaktır. Hükümet, mağdurların ve halkın sesini duymalıdır” dedi. Ofluoğlu, iflasa, batağa sürüklenen, ya da ticari sebeplerden ötürü hapse düşen insanlarda ‘karşılıksız çek’ hususunda özellikle suçun oluşmasında kastın varlığı dikkate alınmalıdır. Kast, suçun kanunî tanımındaki unsurların bilerek ve istenerek gerçekleştirilmesidir” diye konuştu.

BAŞBAKAN’A BEL BAĞLADILAR
Türkiye’de cezaevlerinde mali suçlardan hüküm giyen 31 bin 400 kişi bulunuyor. Bunların tamamına yakını 3167 kanununun mağdurları oluşturuyor. 5941 sayılı Çek Yasası’ndaki eksiklikler sebebiyle bu yasaya muhalefeten 167 bin kişi yargı önünde ter döküyor. Çek Mağdurları Platformu kendi üyeleri içerisinde bulunan vatandaşların tamamının borçlarına sadık işverenler, esnaf ve orta ölçekli yatırımcılardan oluştuğunu söylüyor. Halen cezaevine girmeyi bekleyen 61 bin kişi bulunuyor. 5941 sayılı Çek Yasası’na muhalefet suçundan hüküm giyip de cezaevine girmeyi bekleyenler, bir yandan da borçlarını ödemek için çalışıyor. İçeride bulunan vatandaşların her biri adeta bir dram yaşıyor. Yargıtay nezdinde girişimlerde bulunacaklarını belirten Avukat Rahmi Ofluoğlu, “. Eğer 3167 nolu eski yasanın uygulanması kaldırılırsa, bir milyonun üzerinde dosya, yargı raflarından inecek. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın bu konuda mağdurların sesine kulak vermesini de istiyoruz” diye konuştu.

Türkiye Gazetesi/ M.Kurtbay Önür Haberi