Yargıtay, bankamatikten para çekmeyi iyi bilmeyen kişinin yerine parasını çeken ancak ''paranız yatmamış'' diyerek dolandıran sanığı, ''nitelikli dolandırıcılık'' suçundan mahkum eden yerel mahkeme kararını onadı.
 
Mersin'in Tarsus ilçesinde, para çekmek üzere bir bankanın ATM sırasına giren kişi, bankamatikten para çekmeyi iyi bilmediği için önünde bekleyen bir başkasından yardım istedi. 
 
Kartı alan ve şifreyi öğrenen sanık, bankamatik kartınıATM'ye taktı ve paranın yatmadığını söyledi.
 
Mağdurun arkasında bulunan diğer sanık A.E. ise ''Nasıl para yatmaz ben de aynı maaşı alıyorum'' diyerek, sözde kontrol etmek üzere ATM'nin başına geçip bir takım işlemler yaptı. Fark ettirmeden hesaptan 340 lira para çeken A.E, mağdura dönerek ''paranız yatmamış'' dedi. Sanık A.E, mağdurun bankamatik kartını istemesi üzerine ise ATM'nin kartı yuttuğunu söyledi.
 
Mağdur, bankanın henüz açılmamış olması nedeniyle, cep telefonunu vererek, sanık A.E'den oğlunu aramasını istedi. A.E, numaraya ulaşılamadığını belirterek bankanın önünden ayrıldı. Mağdur, banka açılınca bankamatik kartını istedi ancak ATM'de yapılan incelemede bankamatik kartı bulunmadı ve hesaptan 340 lira çekildiği belirlendi.
 
Tarsus Ağır Ceza Mahkemesi, açılan davada, sanığı Türk Ceza Kanunu'nun ''nitelikli dolandırıcılık'' suçunu düzenleyen 158. maddesi uyarınca mahkum etti.
 
Kararın temyiz edilmesi üzerine dosyayı görüşen Yargıtay 15. Ceza Dairesi, yerel mahkemenin ''dolandırıcılık'' yerine ''nitelikli dolandırıcılık'' suçundan hüküm kurmasını doğru bularak, kararı onadı.
 
Kararın gerekçesinde, dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; failin bir kimseyi, kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp, onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerektiği belirtildi.
 
Hilenin nitelikli bir yalan olduğuna işaret edilen kararda, fail tarafından yapılan hileli davranışın belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olması, sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte birtakım hareketler içermesi gerektiği kaydedildi.
 
Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığının olay bazlı değerlendirilmesi, mağdurun durumunun, fiille olan ilişkisinin, hilenin şeklinin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınması gerektiği ifade edildi.
 
Kararda, somut olayda, sanığın, bankamatikten para çekmeyi bilmeyen kişiyi hileli davranışlarla kandırdığı ve eylemin ''nitelikli dolandırıcılık'' kapsamında değerlendirilmesi gerektiği belirtildi.