Gündemin ilk sırasında yargı-hükümet gerilimi var.. Tartışmalar sürerken bir Yargıtay üyesinden çok konuşulacak bir çağrı geldi.. Üye Abdullah Yaman, cemaate mensup hakim ve savcılara seslendi, dini tavsiyeler verdi... Yargıtay üyesi açıklamasına da, "Hepimizin ortak referansı" dediği Kuran'dan örnek vererek başladı..

Bu açıklama çok konuşulacak..

Çünkü yapan kişi Yargıtay üyelerinden biri.. Yargı ile hükümet arasındaki gerilim sürerken 2010’daki Anayasa referandumundan sonra Yargıtay üyeliğine seçilen Abdullah Yaman'dan gelen o açıklama, dini tavsiyelerle dolu..

Yaman cemaat mensubu hakim ve savcılara seslendi.. “Ey benim hizmet ehli arkadaşım” diye başlayan yazıda, “Hepimizin ortak referansı Kuran-ı Kerim’in bir çok ayetinde Allah bizlere seslenirken ‘akletmez misiniz’, ‘düşünmez misiniz’ gibi hitaplarla adeta hangi melekemizi geliştirmemiz gerektiğini gözlerimizin içine sokmuyor mu?” ifadelerini kullandı..

Yaman Cemaat üyeliğinin yanlış bir tarafı olmadığını söyleyerek, "imanınızın fabrika ayarlarıyla oynanmasına müsaade etmeyeceğiz" dedi..

Vatan gazetesinden Kemal Göktaş'ın haberine göre, “Ey benim hizmet ehli arkadaşım” diye başlayan yazıda, “Hepimizin ortak referansı Kuran-ı Kerim’in bir çok ayetinde Allah bizlere seslenirken ‘akletmez misiniz’, ‘düşünmez misiniz’ gibi hitaplarla adeta hangi melekemizi geliştirmemiz gerektiğini gözlerimizin içine sokmuyor mu?” denildi. Dini referanslarla yüklü yazıda cemaat üyesi olmanın yanlış bir tarafı olmadığı belirtilerek, şu ifadeler kullanıldı: 

‘KULLANICI HATASINDAN...’

“Yanlışlık nerededir, diye soracak olursanız "Kafatasımız içinde yer alan beynimizi, basit bir baz istasyonuna indirgemeyeceğiz." Bizlerin manevi tekamülüne katkı sunan kanaat önderlerimizi seveceğiz, sayacağız, ancak asla ve asla rab haline getirip, Allah’ın konum ve derecesine ikame etmeyeceğiz. Dini anlayış ve yaşayışta referans sıramız ve normlar hiyerarşimizin; Allah, Peygamber ve ancak ondan sonra kanaat önderimiz olduğunu bir an olsun aklımızdan çıkarmayacağız.

Birileri din adına bir şeyler emrettiğinde, öncelikle Kuran ve sünnet filtresinden geçireceğiz. Örneğin başkasının sırlarını ifşa yasağı, düşmanına dahi adaletle muamelede bulunma zarureti gibi, temel esaslarla bağdaşmayan bir şeyler istendiğinde ‘Allah’a isyan olan yerde kula itaat yoktur’ düsturuyla ayak direyeceğiz. Ehli sünnet inancımızda Peygamberler bile hata yapabilir, ilkesini benimsedikten sonra “benim imamım asla ve asla yanılmaz gibi” eylemli bir itikatla imanızın fabrika ayarlarıyla oynamasına müsaade etmeyeceğiz. Kaldı ki; Allah’ın verdiği akıl ve idraki amaç doğrultusunda kullanmadığınız için ‘kullanıcı hatasından’ garanti dışı kalması işin cabası olacaktır. Rabbim en başta ben olmak üzere hepimizi ıslah etsin.”



KanalB/ Vatan Gazetesi