ANKARA - Ankara Cumhuriyet Başsavcı Vekili Hüseyin Görüşen’in “12 Eylül darbesi” ile ilgili soruşturma kapsamında dönemin Genelkurmay Başkanı ve 7 Cumhurbaşkanı Kenan Evren’in ifadesini alması, zamanaşımı tartışmalarını yeniden gündeme getirdi.

Yürütülen soruşturma sonrasında zamanaşımı gerekçesiyle dava açılıp açılamayacağı merak konusu olurken, kimi hukukçulara göre zamanaşımı süreci darbenin yapıldığı gün, kimi hukukçulara göre de Anayasa değişikliğinin yapıldığı gün işlemeye başladı.

Yargıtay’ın kitap yazma rekortmenleri arasında olan Yargıtay 11. Ceza Dairesi Üyesi Kubilay Taşdemir de 12. kitabını zamanaşımı konusuna ayırdı. Taşdemir “Ceza Hukukunda Zamanaşımı” isimli kitabında, ‘Kenan Evren’in’ yargılanamayacağına dikkat çekti.

TCK’NIN 7. MADDESİ EVREN’İ KURTARABİLİR
Taşdemir kitabında, "Bazı hukukçuların dava zamanaşımı süresinin, soruşturmaya engel oluşturduğunu belirttikleri geçici 15. maddenin yürürlükten kaldırıldığı 12 Eylül 2010 tarihinde başlayacağını, zira bu tarihe kadar soruşturmanın yürütülmesinin olanaklı olmadığını, ancak engelin kalkması üzerine dava zamanaşımının işlemeye başlayacağını ileri sürmektedir” değerlendirmesinde bulundu. Taşdemir, Evren’in yargılamasının yapılamayacağını şu gerekçelerle açıkladı:

“Kanımızca geçici 15. maddede düzenlenen hal, 1982 Anayasa’nın kabul edildiği tarihte yürürlükte bulunan eski Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) 107. maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen zamanaşımını durduran nedenler arasında yer almamaktadır. Ayrıca sözü edilen düzenlemenin sanık aleyhine yorumla durma nedeni olarak kabulü ceza hukukunun genel ilkelerine aykırı olacaktır. Diğer taraftan yeni TCK’nın 7/1 maddesinde yer alan 'işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanuna göre suç sayılmayan bir fiilden dolayı kimseye ceza verilemez ve güvenlik tedbiri uygulanamaz! hükmü uyarınca Kanunun 77. maddesi 1 Haziran 2005 tarihinden önce işlenen fiillere uygulanamayacağından geçici 15. madde kapsamına girenler bakımından 'insanlığa karşı işlenen suçlarda zamanaşımı uygulanamaz' görüşü yerinde olmayacaktır.”

GEÇİCİ 15. MADDE KALDIRILSA BİLE YARGILANAMAZ
Geçici 15. maddenin kaldırılmasından sonra dahi bu kişilerin yargılanamayacağına dikkat çeken Taşdemir, kitabında ayrıca, şu görüşe yer verdi:

“Geçici 15. madde, bu maddede belirtilen kişilerin işledikleri fiilleri suç olmaktan çıkaran ‘örtülü bir af’ niteliği taşımaktadır. Bu hükmün halk oylaması sonucu yürürlükten kaldırılması nedeniyle yeni TCK’nın 7. maddesinde düzenlenen ‘zaman bakımından uygulama’ ve aynı kanunun 2. maddesinde belirtilen ‘suçta ve cezada kanunilik’ ilkesi uyarınca sözü edilen maddede sayılan kişilerin belirtilen fiillerinden dolayı yargılanmalarının olanaklı olmayacakları ileri sürülebilir. Bu görüş dışında aslında burada tıpkı Anayasanın 83/1 maddesinde belirtilen yasama sorumsuzluğuna benzer nitelik taşıyan cezai sorumsuzluk yanında hukuki sorumsuzluğu da içeren mutlak ve süreklilik arzeden bu sorumsuzluk nedeniyle geçici 15. maddenin kaldırılmasından sonra dahi bu kişilerin yargılanamayacağının ileri sürülmesinin daha yerinde olacağı düşüncesindeyiz.”(anka)